ABD'de gelecek yıl düzenlenecek başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin 7 aday adayı, CNN televizyonunun düzenlediği tartışma programında kozlarını paylaştı.
Ülkedeki başkanlık yarışında ilk ön seçimlerin düzenleneceği New Hampshire eyaletinden yayımlanan ve 2 saat süren programda adaylar, gazeteciler, eyalet genelindeki seçmenler ve izleyicilerin, başta sağlık reformu, işsizlik sorunu gibi ekonomik konular olmak üzere ülke gündeminde önemli yer tutan iç ve dış politikayla ilgili sorularını yanıtladı.
Seçim kampanyası döneminde ilk kez önemli bir tartışma forumunda biraraya gelen Cumhuriyetçi Parti'nin aday adayları Mitt Romney, Herman Cain, Newt Gingrich, Tim Pawlenty, Ron Paul, Rick Santorum ve Michele Bachmann, programda birbirlerine yüklenmekten ziyade, ABD Başkanı Barack Obama'ya sert eleştiriler yönelttikleri gözlendi.
Obama'yı ekonomiyi başarısızlığa uğratmakla eleştiren adaylar, geçen yıl hayata geçirilen sağlık reformuna da tepki gösterdi.
Cumhuriyetçiler Parti'nin aday adayları arasında yapılan anketlerde en ön sırada görünen Massachusetts eyaletinin eski Valisi Mitt Romney, "Başkan Obama, istihdam yaratımı ve ekonominin büyümeye geçmesi konusunda Amerikan halkının ona güvendiği bir zamanda başarısız oldu. Bu yüzden de bir daha seçilemeyecek" diye konuştu.
-BACHMANN, ADAYLIĞINI AÇIKLADI-
İsmi başkanlık yarışında Cumhuriyetçi Parti'nin olası aday adayları arasında geçse de, bugüne kadar adaylığını resmen ilan etmeyen Temsilciler Meclisi üyesi Michele Bachmann, program sırasında, başkan adaylığı için gerekli evrakları sunduğunu ve yakında resmi açıklamayı yapacağını duyurdu.
Muhafazakar Çay Partisi hareketinin önemli isimlerinden olan Bachmann'ın, Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçiler kazanacağı yönündeki sözleri Cumhuriyetçi izleyicilerden büyük alkış aldı. Bachmann, Obama'nın ekonomi politikalarında "sınıfta kaldığını" savunarak, "Şundan şüpheniz olmasın, Obama bir dönemlik başkandır" ifadesini kullandı.
Minnesota eyaletinin eski valisi Tim Pawlenty, yeni açıkladığı, yıllık yüzde 5 büyümeyi temel alan ekonomik planını savunarak, "Amerika'da yüzde 5 büyümenin olamayacağını öne sürmek saçmalık. Bu, yenilgiyi kabul eden bir yaklaşım. Eğer Çin, Brezilya yüzde 5'lik büyümeye sahip olabiliyorsa, ABD de olur" dedi.
Romney'nin Massachusetts Valisiyken eyalette yürürlüğe soktuğu sağlık reformu planına önceki gün sert eleştiriler yönelten ve plana, Cumhuriyetçilerin tepki gösterdiği Obama'nın sağlık reformuna benzediği gerekçesiyle, "Obamneycare" ismini takan Pawlenty, programda ise, hemen yanında bulunmasına rağmen bu sözlerini tekrarlamaktan ve Romney'ye meydan okuyan bir tavır göstermekten kaçındı.
Eyalet valisi olduğu dönemde imzaladığı sağlık reformu yasasından dolayı Cumhuriyetçi Parti içindeki bazı kesimlerden eleştiriler alan Romney ise, kendi planının, Obama'nın planından farklı olduğunu, çünkü vergileri artırmadığını ve eyalet temelli olduğunu savundu. Romney, "Eğer eyaletteki halk bunu beğenmiyorsa değiştirebilirler" ifadesini kullandı.
-"ARAMIZDAKİ HERKES, OBAMA'DAN DAHA İYİ BAŞKAN OLUR"-
Programa katılan adayların, birbirlerine pek yüklenmeyip, tam tersine dayanışmacı bir tavır sergiledikleri gözlenirken, Romney, bir soru üzerine, "programa katılan adayların tümünün, Obama'dan daha iyi bir ABD Başkanı olacağını" öne sürdü.
Bir diğer başkan adayı olan işadamı Herman Cain de, "Önemli meselelerde aramızda çok da büyük bir farklılık yok" dedi.
Cain, program sırasında bir izleyicinin, "Başkan olması halinde, kabinesinde bir Müslüman'ın bulunmasından rahatsız olacağı" yönündeki sözlerini hatırlatması üzerine, "Rahatsız olurum dediğimde, bizi öldürmeye çalışan Müslümanları kastettim. Barışçıl Müslümanlar var, bir de militan Müslümanlar, bizi öldürmeye çalışan Müslümanlar var" diye konuştu.
Cain, "New Jersey'de, Oklahoma'da Müslümanların mahkeme kararlarını Şeriat yasalarıyla etkilemeye çalıştığı örneklerin olduğunu" iddia ederek, "Amerikan mahkemelerinde Şeriat yasası değil, Amerikan yasaları olması gerekir, nokta" ifadesini kullandı.
Eski Pennsylvania Senatörü Santorum da, eşcinsellerin orduda kimliklerini gizlemeden görev yapmasını yasaklayan "sorma, söyleme" (don't ask, don't tell) uygulamasının iptal edilmesine destek vererek, bu konuda diğer adayların çoğundan farklı bir çizgi ortaya koydu.
-OBAMA'NIN DIŞ POLİTİKASINI ELEŞTİRDİLER-
Dış politika konularının da gündeme geldiği programda Romney, Afganistan'daki Amerikan askerlerinin mümkün olan en erken zamanda evlerine dönmesinin zamanının geldiğini ve "sadece Afganlıların, ülkelerini Taliban'dan koruyabileceğini" savundu.
Geçmişte kötü dış politika yürüten ABD Başkanlarının olduğunu ifade eden Romney, "Ama Obama'nın dış politikası hiç yok" dedi.
Bachmann da, Obama'nın Libya politikasına sert eleştiriler yönelterek, Obama'nın Libya konusunda yanlış politika yürüttüğünü ve liderliği Fransa'ya bıraktığını savundu.
ABD'nin, "başkalarını takip eden değil, öncülük eden" bir ülke olması gerektiğini kaydeden Bachmann, Libya'daki operasyonun ABD'nin çıkarına olmadığı görüşünü dile getirdi.
Temsilciler Meclisi'nin eski başkanlarından Gingrich de, ABD'nin, Libya'daki muhalifler arasında El Kaide üyelerinin olup olmadığı ve varsa ne kadar yer kapladığı konusunda bir fikri olmadığını öne sürdü.
Santorum, Obama'yı, "ABD'nin müttefiklerine sırtını çevirip, düşmanlarını kucaklamakla" suçlarken, Temsilciler Meclisi üyesi Ron Paul da, Yemen ve Pakistan'da insansız hava araçlarıyla düzenlenen saldırılara son verilmesi çağrısı yaparak, "Ulusal güvenliğimiz, oralardaki mevcudiyetimizle artmıyor" dedi.
Bu arada CNN'in haberine göre, programın galibi ve mağlubunun kim olduğu konusunda Cumhuriyetçiler arasında yapılan ankette, Mitt Romney yüzde 51'lik oranla programın galibi olarak gösterilirken, anketten Tim Pawlenty'nin ise yüzde 26'lık oranla programın en büyük mağlubu olduğu sonucu çıktı.