Putin ve yakınındaki Rus Oligarklar seçim sürecinde Erdoğan'a nasıl desket olacak?
MURAT ÇETİN
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in büyük iddia ile gündeme getirdiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kontrolündeki sosyal medya trollerine ilişkin bilgiler öyle beklenildiği gibi gündemi sarsmadı. Özel, bilinmedik çok bir şey açıklamadı. Ama AKP denetimindeki troll çetelerini küçümsememek gerekiyor. Hele seçim öncesinde AKP’nin iktidarda kalmak için neleri yapabileceğini düşünürseniz işin ciddiyeti anlaşılır. Hapiste esir tutulan HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın seçim güvenliğine ilişkin uyarısı bu açıdan da önemli.
CHP ve muhalefet, bugüne kadar yapılan yanlışlardan aldıkları dersle 2019 yerel seçimlerinde sandıklara sahip çıktılar dahası sayım sonrasında bile sandık torbalarının üzerinde gecelediler CHP milletvekilleri. Şimdi daha dikkatli olmak gerekiyor, zira karşımızda gözü dönmüş bir iktidar ve bileşenleri bulunuyor. Pelikan çetesinden tutun da Saray’ın trol ağları oradan Soylu’nun trol ağları her türlü yalan dolan ve iftirayı atmak için siperde duruyor. Şimdi buna bir de uluslararası alanda şaibeli bir başka ortağın desteği de söz konusu. Bilinen bir gerçek var Rusya Lideri Putin, ticari ortağı AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın iktidarda kalması için elinden geleni yapıyor. BOTAŞ’ın 20 milyar dolarlık borcunu erteleyen Putin bir yandan da Suriye Lideri Esad’ı Erdoğan ile görüşmeye zorluyor. Başardı başaracak... Ve Putin şimdi Erdoğan’ın imdadına trol ordusu ile yardıma koşmaya hazırlanıyor.
ABD’de Donald Trump’ın kazandığı seçimleri hatırlayın. Rusya’nın ABD seçimleri Trump adına müdahale ettiği iddiaları hem de ciddi bir şekilde gündeme gelmişti. Hatta bu konuda ortada ciddi deliller bulunuyor ve hala bu konudaki şaibe ortadan kalkmış değil. Şimdi benzer bir durum Türkiye ile söz konusu. Anlaşılan o ki Ukrayna’da askeri ordusunu sahaya süren Putin, şimdi de Erdoğan’ın Türkiye’de adeta bir meydan muharebesi olarak gördüğü seçimleri kazanması için bu defa trol ordusunu sahaya sürecek gibi. Tür-Rus ilişkileri ve Erdoğan’ın adeta bir anlamda Rusya’ya mecbur hale gelişini yorumlamak istiyorsanız biraz siyasi tarih okumak gerekiyor. 2. Mahmut dönemine hatta daha sonra da Sultan Abdülaziz dönemine gitmek gerekiyor.
Rus paşası Erdoğanof!
Sultan 2. Mahmut Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’dan kurtulmak için Rus askerlerini İstanbul’a davet etmişti. Gemiler dolusu Rus askerinin İstanbul’a gelişi halk arasında korkuya bile neden olmuştu. Daha sonra Abdülaziz devrine gidin ve dönemin ünlü sadrazamı Mahmut Nedim Paşa’nın yaptıklarına bakın. O kadar Rus yanlısı bir sadrazamdı ki Mahmut Nedim Paşa, herkes ona Nedimof lakabını takmıştı. Şimdi de durum faklı değil… O kadar çaresiz ki Erdoğan, kazanmak için Putin ne derse yapacak durumda. İleride bir gün tarihçiler Mahmut Nedim Paşa’ya Nedimof dedikleri gibi Tayyip Erdoğan’a da Erdoğanof derler mi bilmiyorum !
Rus oligarkların Türkiye ekonomisine katkı yapmak için neler yapabileceğini bir süre önce bu köşede yazmış hatta Rus trol ağını da yazmak gerektiğini ifade etmiştim. Ama araya 13 Kasım 2002 Taksim İstiklal saldırısı ve İBB Başkanı İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak kararı girince konu bugüne kaldı. Önce küçük bir hatırlatma yapalım. Rusya’nın Ukrayna işgali devam ediyor. 2014’de Kırım’ı işgali sonrasında Rusya’ya yönelik ABD ve AB yaptırımlarına katılmayan Türkiye, benzer tavrını Ukrayna’yı işgali sonrasında da sürdürüyor. Bu kararda Putin ile Erdoğan arasındaki kişisel ilişki etkili oldu. Türkiye’nin 2011’den sonra ekonomik darboğaza girmesi üzerine AKP iktidarı ülkeye kaynağı belirsiz para girişine izin verdi. “Nereden buldun yasası?” olarak adlandırılan yasa 2013’de kaldırıldı. Bu tarihten sonra Türkiye’ye giren ve bankalara yatırılan paraların kaynağı sorgulanmadı.
Putin’e yakın Rus Oligarklar ilk olarak tanışabilir varlıkları olan yatlarını ve uçaklarını Türkiye’ye gönderdiler. Türkiye’de önemli bir süredir önemli yatırımları bulunan Rus oligarklar için Türkiye her açıdan güvenli bir ülke konumunda. Lüks yatı "Eclipse" ile 26 Nisan 2022 tarihinde Marmaris’e gelen Roman Abravomiç’in turizm alanında yatırım yapmayı amaçlıyor. Abramoviç bu gerekçe ile Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile bir görüşme yaptı. Abramoviç’in ayrıca IP Hotels zinciri ile yakından ilgileniyor. Novatek’in sahibi Leonid Mikhelson’un Türkiye’deki Rönensans Holding ile karşılıklı yatırımları var. Vagit Alekperov Lukoil’in kurucusu ve Türkiye’de Akpet’i 2008 yılında satın aldı. Alekperov aynı zamanda İstanbul Levent’teki The Edition Hotel’in de sahibi. Mubariz Mansimov’ın da Türkiye’de turizm sektöründe yatırımları bulunuyor. Vladimir Lisin, Rusya’nın en büyük çelik üreticisi Novolipetsk’in sahibi. Şirket, 2020 yılı ihracatının yüzde 20’sini Türkiye’ye yaptı. Vladimir Potanin Türkiye’de Getir isimli şirketin ortaklarından. Alexey Mordashov’un Türkiye’de Blue Grand Azur’un da bulunduğu (Marmaris) Muğla ve Antalya’da otelleri bulunuyor. Alisher Usmanov’un demir çelik ticareti ile üzerine Türk firmalarla anlaşmaları bulunuyor. Mikhail Fridman ise Türkcell’in ortaklarından.
Rusya’ya yönelik ambargoyu aşmak için Türkiye’ye gelen Rus oligarklar Leonid Mikhelson, Vagit Alekperov, Vladimir Lisin, Roman Abravomiç, Mubariz Mansimov, Vladimir Potanin, Alexey Mordashov ve Alisher Usmanov’un mali büyüklükleri milyarlarca doları buluyor. Bu oligarklar Türkiye’de Erdoğan’a yakın Cengiz (Mehmet Cengiz) , Limak (Nihat Özdelir), Kalyon (Orhan Cemal Kalyoncu), Kolin (Celal Koloğlu )ve Makyol (Adnan Çebi) şirketlerine ve AKP iktidarına yakın benzer şirketlere göre çok daha büyük varlıklara sahipler. Bu detay bilgiler işin başka bir boyutu…
Rus oligarklardan ısrarla talep ettiği mali kaynak dışında Erdoğan’ın, Rusya’nın uzman olduğu seçim hileleri ve kara propaganda konusundaki teknik desteğine ihtiyacı bulunuyor. Rus oligarkların finanse ettiği ve Putin iktidarı tarafından yönlendirilen kamuoyunda önemli bir etkisi bulunan Rus Troll ağı seçimler için önemli. Binlerce kişiden oluşan Rus troll ağı hedef altına alınan ülke ve kişiyle ilgili olumlu ya da olumsuz içerikli yayın yapabiliyor. Digital Forensic Research Lab (DFR Lab) adlı kuruluşun tespitlerine göre www.uwidata.com internet sitesi Rus troll ağının merkezi konumunda olan bir site. Kremlin destekli Russia Today haber sitesi de bu troll ağının önemli bir kuruluşu. Rusya’nın ABD Başkanı Donald Trump lehine Double Click ve Internet Research Agency adlı şirketler arıcılığıyla Google reklam verdiği ortaya çıkmıştı. Rusya’da genç seçmen, seçimleri tamamıyla sosyal ağlar üzerinden takip ediyor. Bunun yansıra bu troll ağları içinde bulunan Hacker’ler üzerinden muhalif kesimi destekleyen bütün sosyal ağların çökertilmesi de mümkün. Rus Troll ağının Türkiye’deki siyasi ve ekonomik alana ilişkin etki amaçlı faaliyetleri, Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) tarafından bir rapor haline getirilmişti. Millet İttifakı’da seçim güvenliğine ilişkin çalışma yürüten Seçim Komisyonu bu raporu mutlaka okumalı! Muhalefet iktidarın sadece trol ağlarını deşifre etmekle kalmamalı bir anlamda anti-troll ekipleri kurarak algı operasyonun gücünü kırmalı… İşin özeti şu Millet İttifakı’nın açıklayacağı Cumhurbaşkanı adayı kadar seçim güvenliği de çok önemli… Selahattin Demirtaş’ın hem de cezaevinden bu konuya dikkat çekmesi önemli… Öyle ya hırsız her yerde hırsız !