Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank AG, uluslararası bir rüşvet skandalına karıştığını kabul ederek cezai soruşturmadan kaçınmak amacıyla ABD'li yetkililere 100 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.
Deutsche Bank 2019 Ağustos'unda da yabancı ülkelerde iş yapmak amacıyla yolsuzluk yapmak ve bu ülkelerdeki devlet yetkililerinin akrabalarını işe almak gibi suçlamalar sebebiyle 16.2 milyon dolar Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu cezası almayı kabul etmişti.
Euronews'te yer alan haberde bankanın avukatları New York'ta federal bir mahkemede görülen duruşmaya tele-konferans yoluyla katılarak, olası suçlamalarla karşı karşıya kalmamak amacıyla haklarından feragat ettiklerini açıkladı.
Brooklyn'deki federal savcılar dava dosyasında yer alan diğer ülkelerin isimlerini açıklamazken, Deutsche Bank sözcüsü Dan Hunter davanın ayrıntıları hakkında yorum yapmayı reddetti. Sözcü Hunter, Deutsche Bank'ın giriştiği eylemlerdeki sorumluluğunu üstlenerek federal makamlarla işbirliği yapmasının "kurumun şeffaflığının bir göstergesi" olduğunu dile getirdi.
Davanın Trump'ın görev süresinin dolmasına günler kala kapanması dikkat çekti
Mahkeme kararının, yıllardır inceleme altında olan Alman bankasının uzun zamandır kişisel iş ilişkisinde olan ABD Başkanı Donald Trump'ın görev süresinin son günlerinde gelmesi ise dikkati çekti.
Deutsche Bank'ın 2019 Ağustos'unda karıştığı skandaldaki suç dosyasında, Rusya ve Çin gibi ülkelerin isimleri de geçiyordu.
New York Finansal Hizmetler Departmanı Temmuz 2020'de, Alman Deutsche Bank'a kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmakla suçlanan ve hapishanede ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein'in şüpheli para transferlerini tespit edemediği gerekçesiyle 150 milyon dolar ceza kesmişti.
Deutsche Bank, 2015’te de ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları ihlal ettiği suçlaması sonrası 258 milyon dolar para cezası ödemeyi kabul etmiş, şirketin ABD uzantısında o dönemin flaş isimlerinden İranlı iş insanı Reza Sarraf için 29 milyon dolarlık bir para transferi gerçekleştirdiğini açıklamıştı.
ABD Hazinesi’ne bağlı istihbarat birimi Mali Suçları Uygulama Ağı’na (FinCEN) sunulan Şüpheli Eylem Bildirimi (SAR) raporlarına göre HSBC, JP Morgan, Barclays, Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası, Standard Chartered gibi birçok uluslararası bankacılık kuruluşu, toplamı 2 trilyon doları aşan şüpheli fon transferine karıştı.