135 milyon dolar borcum var ABD'ye ödeyip döneceğim

Korkmaz, New York’ta yaşadığını ve işlerini devam ettirdiğini belirtti. Türkiye’de kendisine ‘tezgah’ kurulduğunu öne sürdü. “Dönünce onlarla canlı yayında hesaplaşacağım” dedi...
Sözcü'den Saygı Öztürk'ün haberine göre Karslı Sezgin Baran Korkmaz, Türkiye’de bir dönem fırtına gibi esti. Bir gün dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Baran’nın bakanlığa gelmesini istedi. Bir iş adamından olan alacağından vazgeçmesi istendi. “Devlet işi mi?” diye sorduğunda, “Evet” denildi. Ancak Baran’a inandırıcı gelmedi. Bazı dostları da “Türkiye’yi terk et” mesajı getirdi. Bakan’la görüştüğü günün sabahı 5 Aralık 2020’de Türkiye’den tarifeli uçakla yurtdışına gitti. Hemen ardından hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

Siyasetçisinden gazetecisine bazı isimler kendisinin yargı ile olan sorunlarını çözmek için milyonlarca Euro istedi. Avusturya’da bulunduğu dönemde ABD tarafından da “Kara para akladığı” iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Bir otel alımı için pazarlık yaparken 19 Haziran 2021’de yakalandı. ABD’ye iade edildi. Cezaevine konuldu. Onun tutuklanması “İkinci Reza Zarrab olayı” olayı olarak yorumlandı. Korkmaz’ın “itirafçı” olduğu da öne sürüldü. Cezaevinde yaklaşık bir yıl yattı. İlk kez Sözcü'ye konuştu. İşte, Sezgin Baran Korkmaz’ın sorularımıza verdiği cevaplar:

YARGILAMA BAŞKA BORÇ BAŞKA

Ben normal iş hayatıma devam ediyorum. Amacım, Amerikan devletine olan borcumu bir an önce ödeyip bitirmek. Toplam 135 milyon dolar civarında bir borcum var. önemli bir kısmını ödedim. Kalanını ödemek için çabalıyorum ve ödeyeceğim. Yargılamanın da bir yıl içinde biteceğini, bu süreçte de borcumu ödeyeceğimi düşünüyorum. Yargılama başka, borç başka bir şey. Borç, yargılama dışında olan bir şey. Beni eleştirenler yalanlar üzerinden değil gerçekler üzerinden konuşsaydı daha işe yarardı. ‘Sezgin Baran Korkmaz niye bunları yaşadı?’ deseydi. Benim yaşadığım bu olayı muhalefet üzerindeki bu tezgahı bana kimlerin planladığını, hangi eski milletvekili, hangi avukat, hangi gazetecilerin bu tezgahın içinde olduğunu yakın bir zamanda bir canlı yayında anlatacağım. Olayın onların anlattığı şekilde olmadığı ortaya çıkacak. O villaların hangi parayla alındığını tek tek belgeleriyle ortaya koyacağım. Kimse bir şeyi saklayamaz.



ONLAR GİBİ YAPMAYACAĞIM

Ben, hangi gazetecilerin bu kirli planın parçası olduğunu ortaya koyarken onlar gibi yapmayacağım. Onların hepsinin isimlerini canlı yayında söyleyip birlikte canlı yayına çıkmayı teklif edeceğim. Bu tezgahın içinde neden bunu yaptıklarını bütün kamuoyu öğrensin bence kamuoyunun buna çok ihtiyacı var. Bir partinin ABD Temsilcisi, benim duruşmalara çıktığımı, mahkemede 3 saate yakın ifade verdiğimi söyledi. Oysa ben ABD’de duruşmaya bir kere bile çıkmadım. Sadece Avustralya’dan Amerika’ya getirildiğimin ikinci günü hakim karşısına çı karıldım. Bu kadar. Başka bir şey yok. Geldiğimden 2 gün sonra tutuklu yargılandım. Yaklaşık bir yıl cezaevinde yattım. Davamın olduğu Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma hakiminin karşısına çıkmadım.

Korkmaz ABD’de hayatını sürdürüyor

Bir dönem Global Express tipi uzun menzilli iş jetinin sahibi olan Korkmaz, Avusturya’da iken gözaltına alınmış ve ABD’ye gönderilmişti. Korkmaz şimdi New York’ta iş hayatına devam ediyor.

DURUMUMUN REZA ZARRAB OLAYINA BENZER TARAFI YOK

KORKMAZ, Türkiye’de muhalefetin kendisinin ABD’de olmasını “2. Reza Zarrab olayı” olarak kullandığını ifade edip şunları söyledi:

“Oysa dosyaya hukukçu gözüyle bakılsa bu dosyadan böyle bir şey çıkmayacağı anlaşılırdı. Benim üzerimden iktidarı eleştirdi. Peki Baran Korkmaz serbest kaldı ve gerçekler ortaya çıktı ki ne Reza Zarrab olayına benzer, ne de Türk Devletini ilgilendirilen bir taraf var. Muhalefetin gündeme getirdiği tek bir iddia var. İşin tek sebebine dönersek Sezgin Baran Korkmaz’a bu operasyon niye yapıldı kardeşim? Muhalefet neden bunu bu kadar saptırdı? Ben bunları da anlatacağım. Yakında sosyal medya hesabım üzerinden açıklamalar yapmaya başlayacağım. Cezaevinde değilim. Çalışma hayatımı burada sürdürüyorum. Benim hakkımda Türkiye’deki gündeme gelen iddiaların yüzde 95’inin hayal ürünü olduğunu söyleyebilirim. Benim dosyamda Amerika’da yargılandığım davada Türkiye’de konuşulduğu gibi bir itirafçı olma durumum söz konusu değil. Bunun itirafçı olunacak bir durumu yok. Benim dosyamda Türkiye’de gündeme gelen ilk dosyanın parçasıymış gibi yansıtılan iddialar doğru değil. Ayrıca dosyamın politik hiçbir tarafı yok. Bu bir normal vergi dolandırıcılığı, kara para aklama dosyası. Yargılama halka kamuya açık. Gizli bir tarafı yok.

ABD’DE ‘DİGOR TOWER’ KURUYOR

NEW York’ta yaşayan Sezgin Baran Korkmaz, iş hayatını sürdürürken “Türkiye’de yaptığım işi, 25 yılda ticaret hayatımda gösterdiğim başarıyı bir yılda Amerika’da başarabilir miyim onu deniyorum” dedi. Şunları dile getirdi: “Ben bu yaşananlardan hayatımda güçlenmediğim kadar güçlenmiş bir şekilde çıktım. Şimdi New York’un ortasına memleketim olan Kars’ın ilçesi Digor adıyla ‘Digor Towers’i kuruyoruz. En geç bir yıl içinde Türkiye’ye dönmeyi planlıyorum. Ben Avusturya’dan ABD’ye getirildiğimde de Türkiye’ye iademi istedim. Dünyanın en büyük zengini olayım, Kars’ın bir taşını, Boğaz’ın bir bardak çayını dünyaya değişmem. Bendeki hırs, insanlara ne kadar yardım edebilirim hırsı. Ben cezaevindeyken Hatay’a çok önemli miktarda bağışta bulundum. Bunlardan mutluluk duyuyorum. Benim yaptığım hayır işlerini kaç kişi yapıyor? Örneğin 5 tane okul yapmışım, binlerce öğrenciye burs vermişim, pandemi döneminde 70 milyon lira sağlık çalışanlarına dağıtmışım. Bir lirasını bile vergiden düşmemişim. Ben ABD’de para aklayacağım, gelip Manhattan’ın göbeğinde ticaret yapabilir miyim? ABD buna müsaade eder mi? Buradaki Türklerin bana karşı inanılmaz derecede sempatilerini görünce çok mutlu oluyorum. Bu, medyada birilerinin yarattığı algının çok işe yaramadığını gösteriyor. Halk gerçeği biliyor.
04 Mayıs 2024 08:10
DİĞER HABERLER