Soma'daki maden faciasında vefat eden 15 Köseler köylü işçinin aileleri yardım bekliyor.
Soma'daki maden faciası, İzmir'in Kınık ilçesine bağlı Köseler köyünde 15 eve ateş düşürdü. Madene 80 kilometre mesafedeki Köseler köyünden, 13 Mayıs Salı günü sabah madene gitmek üzere kalkan servis, geri dönmedi. Çok sayıda çocuğun yetim kaldığı köyde Muhtar Ali Toprak, "Eğer bir yardım yapılacaksa çocuklarımız okutulsun. Çocukların geleceği kurtulsun yeter." diyor.
Köşeler köyü, maden faciasına 15 kurban verdi. 400 nüfuslu köyde 70 kişi madende çalışıyor. Yani hemen hemen her evde bir madenci bulunuyor. Bunlardan 30’u facianın yaşandığı Soma’daki madende, kalanlar ise çevre madenlerde aileleri için yer altına iniyordu. 15 kayıp veren köyde hemen hemen her ev cenaze sahibi. Köseler'de faciadan geriye kalan gözü yaşlı analar, acılı eşler ve yetim çocuklar oldu.
"ÇOK SÖYLEDİM, GİTME DEDİM, MECBUR KALDI"
Faciada eşi Şerif Gezgin’i kaybeden Zehra Gezgin, eşinin 6 yıldır madende çalıştığını söylüyor. Engelli çocuklarının tedavisi nedeniyle eşinin sigortalı olduğu için madenden ayrılamadığını dile getiren acılı eş, "Çok söyledim, 'madene gitme' dedim. Mecbur kaldı tütünde para yoktu. Çocuğun doktora gitmeye ihtiyacı vardı. Madende de sigorta yapıyorlardı. Mecbur kaldı." dedi. Oğlunun sağlığına kavuşması için yardım isteyen Gezgin, "Kendimiz için bir beklentimiz yok. Oğlum için dayanıyorum. Artık ağlayamıyorum. Gözyaşım bitti." diyor. Kocasının kardeşi Murat Gezgin’in de ayn olayda hayatını kaybettiğini söyleyen Zehra Gezgin, "Bu köy sanki madene mecbur bırakıldı. Bu köyden madene 3 servis kalkıyordu. Biri gitti. Biz onları işe gönderdik tabutlarla geri gönderdiler. Eşime de kardeşine de mezar oldu maden.” ifadelerini kullanıyor.
"İKİ OĞLUM VARDI, İKİSİNİ DE KAYBETTİM, BAŞKA KİMSEM KALMADI"
Faciada iki oğlunu madene kurban veren Köselerli Ali Gezgin, "Başka kimsem kamadı. Tüm isteğim torunuma bakılması." diyor. İki oğlunun da aynı vardiya ve panoda çalıştığını söyleyen acılı baba, "Bu işin sorumlularından bu dünyada hakkımızı alamazsak öbür dünyada alırız." dedi.
Eşini kaybeden bir diğer gözü yaşlı kadın Elif Kayrak ise eşi Selahattin Kayrak’ın çocuklarını okutmak için 9 yıldır madende çalıştığını söylüyor. 46 yaşındaki Selahattin Kayrak’ın emekliliğne 2 yıl kaldığını söyleyen Kayrak, "3 çocuğum var. Yetim kaldılar. En büyüğü Bünyamin 20 yaşında. Yatılı okuyor. İmam hatip lisesine gidiyor. Kızım Hafize 18 yaşında o da teknik liseye gidiyor, o da yatılı yurtta kalıyor. En küçüğü Regaip de 14 yaşında o da ortaokulda." diyor. Kayrak, "Eşim 9 senedir madende çalışıyordu. Çocuk okutmak için madende çalışmaya mecbur kaldı." şeklinde konuştu.
"EVİMİZİN DİREKLERİYDİ"
Madende hayatını kaybeden bir diğer isim 50 yaşındaki Mehmet Yetim’in annesi Halime Yetim ise bir tek oğlu olduğunu onu da toprağa gönderdiğini söylüyor. Anne Yetim, "Artık doktora bizi kim götürecek. Evimizin direkleriydi biz onlara güveniyorduk." diyerek üzüntüsünü ifade etti.
"BABA GİBİ OLMAZ AMA..."
Köyün Muhtarı Ali Toprak’da acılı ailelerden. Muhtar Toprak meydana gelen kazada iki eniştesini, iki de kayınını kaybetmiş. Kazada kayınları Şerif Gezgin ve Murat Gezgin, enişteleri Selahattin Bayrak ve Mehmet Yetim’i kaybeden Muhtar, işçi servisini kendisinin çektiğini belirterek, "Sabah götürdüm akşama geri dönmediler." diye konuştu. Toprak, "Kayınçolarımdan birinin özürlü çocuğu var. Devamlı İzmir’e gidip geliyorlardı. Ben de götürürüm ama babası gibi olmaz. Bu çocuklara yardım edilmeli. Kapı komşum Muhsin Taş var. Üç çocuğu var hepsi yatılıda okuyor. Bu çocukların okuması lazım. Eniştem Mehmet Yetim çocuğuna yeni nişan yaptı. Kaldılar ortada. Diğer eniştimin üç çocuğu var biri üniversiteye gidiyor. Beytullah Çakır’ın da iki çocuğu var biri üniversiteye gidiyor. Oğlunun sünnetini yapacaktı. Bu insanlar çocukları için çalışıyorlardı. Onlar okusun diye uğraşıyorlardı. Köyün çocukları yetim kaldı. Eğer bir yardım yapılacaksa çocuklarımız okutulsun. Çocukların geleceği kurtulsun yeter biz diğerlerine bakarız. Baba gibi olmaz yerini tutamayız belki ama elimizden geldiği kadar."
CİHAN