Her fırsatta Cemal Kaşıkçı olayı ile ilgili konuşan Erdoğan'ın bir sözü arada kaynayıp gitti. Peki Erdoğan asıl ne demek istedi
ALİ NESİN - ARTIGERCEK.COM
Diyelim ki 18 kişi geldi ve hiç konuşmamışlar, ne yapacak Erdoğan!.. Önce cebinde devamlı taşıdığı çakısını çıkartır herhalde, 18 kişinin eli ayağı birbirine dolanır.
"Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıktığı ifadesi çok komikti.
Kaşıkçı'nın öldürüldüğü ayen beyan ortada da ceset nerede?
Aslında fail belli. Peki bu 15 kişinin Türkiye'ye gelmesi talimatını veren kim?
Türkiye'de olan yerli işbirlikçi kim?
İşbirliğimizin kilit noktası 18 kişidir. Konuşturamıyorsanız bize teslim edin biz yargılayalım.
Pazar günü başsavcıyı Türkiye'ye gönderiyorlar, İstanbul'da başsavcımızla bir araya gelecekler. Bu görüşmelerde bakalım ne gibi bir kanaat hasıl olacak, bunu da göreceğiz."
Ne yalan söyleyeyim, böyle bir cumhurbaşkanı herkese nasip olmaz, adamın elinde 10 marifet. Neyse ki şanslıyız, ya kimi insanlar gibi 6'şardan 12 parmağı olaydı ne yapardık bilemiyorum. Hemen hemen her türlü eğitimden geçmiş, biz de utanamadan sıkıldıkça "Diploman var mı" diye sorup duruyoruz. Ne gereği var ki diplomanın, adam bilgi küpü, ne yalan söyleyeyim fazla çalışmaktan sürmenaj olacak diye ödüm patlıyor. Bunun bir de sürmenajlı halini düşünsenize, Tevbe suresini sıradan geçsem fayda etmez.
Ben esasında bugün başka bir yazı yazacaktım ama izin vermiyor ki, "Öttürür Erdoğan", hemen dahiyane bir görüş atıyor ortaya, biz de işi gücü bırakıp analiz yapmaya çalışıyoruz. Yazacağım yazıyı da biliyorsunuz, geçen yazının devamı Erdoğan'ın Ergenekon sorununu yazacaktım ama olmadı, yine Erdoğan devreye girdi.
"İşbirliğimizin kilit noktası 18 kişidir. Konuşturamıyorsanız bize teslim edin biz yargılayalım." tümcesini okuduğumda tüylerim diken diken oldu. Ben 61 yaşıma dek bu kadar pervasız bir siyasetçi daha ne duydum ne de gördüm. Emniyette yada benzeri kuruluşlarda insanların nasıl konuşturulduğunu bilmeyen yoktur sanırım.
İlk olarak bir insan konuşturulamıyorsa Erdoğan'ın yargısıyla nasıl konuşacak, bunu benim gibi kimse anlamamıştır sanırım. Konuşmayan insanlar kim, işkenceyle Kaşıkçı'yı öldürdüğü iddia edilen insanlar. Kimin emriyle yapmış, öldürülen Kaçıkçı'nın oğluna başsağlığı mesajı veren prensin emriyle. O zaman konuştuğunda kendilerini azmettiren kişi kim, prens. 18 kişinin ifadesini alanlar kim, prensin yada babasının atadığı devlet memurları. Ne dayanıklılıklıymış değil mi bu 18 kişi yada olay ne danışıklıymış esasında.
18 kişi özel uçakla havaalanına geldiğinde, tekrar ülkelerine döndüklerinde, konsolos Türkiye'yi terk ettiğinde, Kaşıkçı konsolosluğa girdikten sonra çıkmadığında hiçbişeyin farkına varmayan yada öyle görünen ve Suudi Arabistan açıklama yapana kadar hiçbir açıklama yapmayan Türkiye, pardon Erdoğan bu kişileri nasıl konuşturacak.
Diyelim ki 18 kişi geldi ve hiç konuşmamışlar, ne yapacak Erdoğan!.. Önce cebinde devamlı taşıdığı çakısını çıkartır herhalde, 18 kişinin eli ayağı birbirine dolanır. Kaşıkçı'nın kollarını, bacaklarını keserken bile böyle ürpermemişlerdir. Ama yine de bu onları kesmez, profesyoneldirler ve direnmeye devam ederler. Erdoğan sinirlenir, "Eyttt, tırnak makasımı getirin" diye gürler. Öyle bir bağırmıştır ki, aletler 7 oktavdan sonrasını hesaplayamadıklarından olsa gerek camlar kırılır. Camlar kırılınca F 16'lar harekete geçer ama Erdoğan anında elinin tersiyle onları iter. Son F 16'nın egzos borusuna gravatını tıkamak istese de sonra vazgeçer. F 16'ların şiddetinden olsa gerek sigortalar atmıştır ve verecek elektrik yoktur. Yalakalar en kuvvetli pil ve aküleri aramaya başlamıştır ama Erdoğan'ın elektriği o kadar yükselmiştir ki, dokunduğu yer yanıp kül oluyordur artık.
Offf be, yazdıklarıma bak, ülkenin cumhurbaşkanı başka ülkelerde konuşamayanları işkence adına çğırıyor ben de siyaset yazıyorum. Bence bu da işkence...