1993'te şehit edilen 33 askerin kemiklerini sızlatacak haber

1993'te şehit edilen 33 askerin kemiklerini sızlatacak haber
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonun bahanesiyle Güneydoğu’da yürütülen soruşturmalara bakan savcıların tasfiye edilmesi, faili meçhul cinayetlerle ilgili dosyaları vurdu.

PKK tarafından 1993’te kurşuna dizilen 33 erle ilgili dosyanın da Savcı Osman Coşkun’un görevden alınmasından sonra kapatıldığı ortaya çıktı.

Güneydoğu’da bir zamanlar kan kusturan JİTEM ya da Ergenekon uzantısı karanlık güçler tarafından işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili dosyalar tek tek kapatılıyor. Türkiye’nin karanlık yılı 1993’te kurşuna dizilen 33 erle ilgili dosyanın da, 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra faili meçhul cinayetlere bakan savcıların tasfiye edilmesinin ardından kapandığı ortaya çıktı. Dosyanın tefrik edildiği bir bölümünün Bingöl’e, bir bölümünün ise Elazığ’a gönderildiği iki ildeki savcılığın da görevsizlik kararı vererek askeri savcılığa gönderdiği öğrenildi. Tasfiye edilen savcılardan Osman Coşkun, 2012’de  dosyanın peşine düşmüştü. Coşkun, 33 er dosyasını Elazığ Askeri Mahkemesi’nin arşivinde içi boş olarak bulmuştu. Yeniden soruşturma başlatarak, tanıkların ifadesine başvurmuş ve dava açma aşamasına getirmişti. Coşkun’un yerine atanan savcılar ise soruşturmayı yürütmedi.

Güneydoğu’nun kanayan yarası faili meçhul cinayet ve kayıp olaylarıyla ilgili dosyaların tamamı rafa kaldırıldı. Şubat ayında yargıda başlayan tasfiye furyası kapsamında ilk önce bütün faili meçhul soruşturma dosyaları savcılardan alındı. Ardından savcılar başka illere tayin edildi. 17 Aralık yolsuzluk operasyonu bahanesiyle Güneydoğu’da yürütülen soruşturmalarla ilgili en önemli dosyalara bakan ve soruşturmalara hâkimiyetiyle bilinen Osman Coşkun’un da aralarında olduğu savcılar tasfiye edildi. Coşkun, 10 bine yakın dosyayı tozlu raflardan indirerek yeniden incelemiş çok sayıda dosyayı zamanaşımından kurtarmıştı. Coşkun, Bingöl’de şehit edilen 33 er dosyası, Lice’nin yakılması ve Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın şehit edilmesi, Musa Anter cinayeti ve Kulp’ta 11 köylünün gözaltına alınıp kaybedilmesi davası, Mardin Jandarma Alay Komutanı Rıdvan Özden’in şehit edilmesi soruşturmalarını yürütmüştü. Coşkun’un görevden alınmasının ardından 33 er dosyasının da kapatma anlamına gelen eski yerlerine gönderildiği ortaya çıktı. Soruşturma dosyasının tefrik edilerek bir bölümünün olay yeri olan Bingöl’e bir bölümünün de sorumlu komutanlığın o dönemde görev yaptığı yer olan Elazığ’a gönderildiği öğrenildi. Bingöl ve Elazığ’daki savcılık da ‘görevsizlik’ kararı vererek dosyayı askeri savcılığa gönderdi.

Savcı Osman Coşkun, Elazığ 8’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nden aldığı dosyayla ilgili dönemin sorumluları hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını ortaya koymuştu. Dosyada bir yarbay, 3 yüzbaşı, 2 üsteğmen ve bir er ‘görevi ihmal’den cezaya çarptırılırken Askeri Yargıtay’ın bu kararı bozduğu ve sadece santral görevlisi bir ere 1 yıl 8 ay hapis cezası verdiği ortaya çıkmıştı. 1993’te asayiş bölge komutanı olan Org. Necati Özgen, Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı ile emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ’la ilgili de herhangi bir soruşturma yürütülmemişti. Savcı Coşkun’un soruşturması kapsamında Karadağ, Özgen ve Kundakçı’nın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin adının sanık olarak yer alacağı belirtiliyordu.

Zaman, tehlikeye dikkat çekmişti

Zaman, faili meçhul cinayetlerle ilgili binlerce soruşturma dosyasının zamanaşımı tehlikesine girdiğini 17 Mart 214 tarihli haberiyle duyurmuştu. Haberde, aralarında Cizre’de 20 kişinin öldürüldüğü ve emekli Albay Cemal Temizöz’ün yargılandığı, Bingöl’de şehit edilen 33 er, Lice, Kulp, Derik ve Güçlükonak’ta köylülerin öldürülüp gömülmesi gibi davaların da bulunduğu 9 bin dosya, Diyarbakır ÖYM’lere bağlı 7 il ve ilçelerine gönderilmeye başlandığı belirtilmişti.

14 Eylül 2014 08:11
DİĞER HABERLER