2 engelli çocuğuyla yapayalnız bıraktılar

Tutuklu yargı mensuplarının sesi olmak için yine bir yargı mensubu tarafından açılan justiceheldhostage.blogspot.com sitesinde tutuklu savcı Seyfullah Çakmak ve ailesinin durumu anlatıldı
Blog sayfasında yer alan yazı şöyle:
Kocaeli eski Cumhuriyet savcısı Seyfullah Çakmak, F..Ö soruşturmaları kapsamında 17. 07.2016 tarihinde itibaren tutukludur. Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda yatmaktadır. 286 gündür tutukludur, 23 Eylül 2016 tarihinden itibaren de, 7 ayı aşkındır tek kişilik hücreye alınmış ve tecrid edilmiştir. Günde bir saat havalandırma ve spor hakkını, yalnız başına ve kimseyle temas olmadan, 38 gün boyunca kullanmıştır. Halen 2 saat havalandırma hakkını 2 kişi ile birlikte kullanmaktadır. 

Üç çocuğu vardır. İkisi engelli yatalak, tamamen bakıma muhtaçtır. Eşi ev hanımı olup sosyal güvencesi bulunmamaktadır. Başkaca bir gelirleri ve üzerlerine kayıtlı menkul-gayrimenkulleri de yoktur. Sadece engelli oğullarına ait olan bir engelli arabaları vardır.
         


Seyfullah Çakmak, mesleğinde çalışkan, başarılı ve dürüst, özgür bir geçmişe sahiptir. Sicili ve mesleki kariyeri başarılarla doludur. Buna rağmen hiçbir ünvanlı göreve getirilmemiş, herhangi bir zümre, grup ve siyasal organın emri otoritesi altına girmemiştir. Hukukun üstünlüğünü ve anayasayı daima kendine rehber edinmiştir. Bunun faturasını da ihraç ve tutuklulukla ödemektedir.
          
Neredeyse 19 yıllık evlilik hayatı hastanelerde geçmiştir. 7 yıl çocukları olmamıştır, Beşinci tüp bebek denemesinde 2005 yılı Kasım ayının 9. gününde doğan ikizleri, doğumda ölmüştür. Altıncı deneme başarısız olmuş, yedinci tüp bebek tedavisi sonucunda 29.09.2007 tarihinde büyük kızı Tuğba dünyaya gelmiştir. Maalesef, Non-Ketotik Hiperglisenimi adı verilen doğuştan genetik metabolik bir hastalığı vardır. Şu an 10 yaşına giren Tuğba, sürekli bakıma muhtaç ve yatalaktır. 23.03.2009'da tek sağlıklı çocukları olan Tuğçe Seher dünyaya gelmiş ve eşi 2013 yılında 3. çocuklarına hamile kalmıştır. Hamileliğinin 20. haftasından itibaren Eylül 2013 ila 26.01.2014 tarihleri arasında hastanede sürekli yatmak zorunda kalarak (rahim ağzı açıklığı nedeniyle) Ömer'i dünyaya getirmiştir. Ancak O da büyük ablası gibi hastadır. (Non-Ketotik Hiperglisenimi) Ömer, annesi ile birlikte bir ay hastanede komada kalmıştır. Bu süre zarfında diğer çocuklara Seyfullah Çakmak tek başına bakmıştır.

Özetle, hayatları bir ayakları hastanede, yılın en az 40 ila 60 günü refakatli yatılı hastanede geçirmişler, en az bir o kadar da ayakta tedavi vs. olmuşlardır.
             
Seyfullah Çakmak , ancak rutin dosyalarını ve işlerini yapabilecek zamanı hastane işleri arasında fedakarlık yaparak bulmuştur. Hep çalışkan, gayretli ve takdir toplayan bir kişilik olmuştur.
             
Eşi Hacer Çakmak, "hal böyle iken, eşime isnad edilen suçlamalarla, silahlı suç örgütü, Anayasayı ihlalle hiçbir ilgisi yoktur. Dünyamız, evimiz, hastane ve çocuklarımızdan ibarettir. Adli ve idari dosyada izafe edilen hiçbir somut delil ya da fiil yoktur. Uygulanan tutukluluk tedbiri bize verilen bir cezadır. Ölçülü değildir. Adli kontrole çevrilmelidir. İhraç da haksızdır. Görevden uzaklaştırma tedbirine çevrilmesi, içinde bulunduğumuz aile durumumuzun da bir gereği olmalıdır. Annem kalp hastasıdır, yürüyemiyor, 72 yaşında. O'na 79 yaşında olan babam bakıyor. Ablam epilepsi hastasıdır. Eşimin ise annesi, babası ve tek kardeşi öldüler. Bu durumda yalnızım ve kimsem yok." diye feryat etmektedir.
             
Bu feryatları duyan hiçbir resmi makam olmadığı gibi, aksine Seyfullah Çakmak, 7 aydır kaldığı hücrede psikolojik olarak rahatsızlanmış ve 02.03.2017 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanlığı'na tedavi amacıyla başvurmuştur. Adı geçen Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 02.03.2017 tarih ve 3744 sayılı Sağlık Kurulu Raporu'na göre Seyfullah Çakmak'a,  "Major Depresif Bozukluk" tanısı konmuş ve "hastanın tedaviye başlamasının, aylık psikiyatri poliklinik kontrollerine gelmesinin ve poliklinikte tedavisinin düzenlenmesinin ve tedavi sonuçlanana kadar tek kişilik odada kalmasının ertelenmesinin uygun olduğu" tıbbi kanaatine varılmış olmasına rağmen, Kocaeli eski Cumhuriyet savcısı Seyfullah Çakmak, hala tek kişilik hücrede tutulmakta ve tedavisi yapılmamaktadır.

Adaletin kendisi de vicdanı da rafa kaldırılmıştır.

justiceheldhostage.blogspot.de
04 Mayıs 2017 13:50
DİĞER HABERLER