Hazine 2019 yılı ekim ayından 2020 yılı ekim ayına kadar 290 milyar TL iç borç ödemesi yapacak. Aylık ortalama 24,1 milyar TL gibi bir ödeme... Böyle bir yükün altından kalkmak kolay olmayacak. Hükümet parayı bulabilmek için yine vergi artışı ve zamlara sarılacak. Samanyoluhaber ekonomi yazarı Gölge Bankacı bütçe açığı ile beraber Hazine'nin 430 milyar TL borç bulmak mecburiyetinde kalacağına dikkati çekiyor. Bir başka ifadeyle vatandaştan toplanan vergilerin dörtte biri bütçeye girmeden faiz lobisinin cebine gidecek.
Batmışız da ağlayanımız yok!
GÖLGE BANKACI
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yepyeni ekonomi programında sarfettiği “Dengelendik ve şimdi değişim başlıyor.” sözleri kulağa hoş geliyor.
Sadece batık kredilerin (takipteki alacak) 400 milyar TL’yi bulduğu bir ekonomide ne dengelenmeden ne de değişimden bahsedilebilir.
12 AYDA 290 MİLYAR TL BORÇ ÖDENECEK
Albayrak’ın görmezden geldiği borç krizi sadece özel sektörün değil Hazine’nin de elini kolunu bağlıyor.
Hazine 2019 yılı ekim ayından 2020 yılı ekim ayına kadar 290 milyar TL iç borç ödemesi yapacak.
Aylık ortalama 24,1 milyar TL gibi bir ödeme yapacak Hazine. Böyle bir yükün altından kalkmak kolay olmayacak.
Merkezi idare bütçesinde aylık ortalama gelirin 95 milyar TL olduğu dikkate alınırsa gelirin dörtte biri borç ödemesine gidecek.
Kasaya girmeden borca bu kadar yüksek ödeme yapan bir kamu maliyesinin hareket kabiliyeti son derece azdır.
Kalan 4’te 3 gelir ile personel maaşları, Sosyal Güvenlik Kurumu transferleri gibi kamunun bütün mali yükümlülükleri yerine getirilecek.
Hâl böyle olunca bütçedeki kara delik büyümeye devam ediyor.
BÜTÇE AÇIĞI 51 MİLYAR TL’DEN 140 MİLYAR TL’YE FIRLADI
Albayrak’ın yepyeni programına göre 2019 ve 2020’de bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2,9 olacak.
Oran küçük gelebilir…
Rakamlara dökersek bütçe bu sene ve gelecek sene 140 milyar TL açık verecek. Bütçe açığı 2017’de 51 milyar TL idi. 2016’de 71 milyar TL’ye yükselmişti. Bu sene 140 milyar TL’yi bulacak.
2019’da Merkez Bankası’ndan (TCMB) gelen 47 milyar TL "kefen parası" (ihtiyat akçesi) ve 38 milyar TL temettüye (kâr payı) rağmen 140 milyar TL açık veriliyorsa 2020’de açığın aynı seviyede kalacağını iddia etmek ne derece tutarlı?
“Cumhuriyet tarihinin en fazla bütçe açığı veren ve her sene açığı katlayan Hazine Bakanı olarak” nitelenen Albayrak’ın dediği gibi olsa bile tablo çok vahim.
HAZİNE 420 MİLYAR TL BORÇLANMA İHALESİNE ÇIKACAK
Hazine bir yıl içinde 290 milyar TL’lik kısmı iç borç ödemesi ve 140 milyar TL’si bütçe açığının kapatılması için olmak üzere toplam 430 milyar TL’ye ihtiyaç duyacak.
Üstelik rakamlara kamunun dış borç ödemeleri dahil değil. Dış borcu yine dış borçlanma ile çevirdiğini farzedelim…
Dış borç hariç tutulduğu halde bile Hazine her ay ortalama 35 milyar lira borçlanma ihalesine çıkmak mecburiyetinde kalacak.
Ağustos sonu itibarıyla Türkiye’nin iç borç stoku 692 milyar TL. Hazine bu tutarın yüzde 60’ı kadar borç talep edecek piyasadan.
DOLAR FIRLAYINCA FAİZ DE FIRLADI
Buraya nasıl mı geldik?
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin inkâr ettiği kriz yüzünden buralara düştük.
2018 yılı ağustos ayında patlak veren kur şokunun birikimli sonucu ile yüzleşiyoruz. Dolar 7,25 TL’ye kadar tırmanınca faizler de yüzde 35’lere kadar çıkmıştı.
Hazine piyasayı dövizden uzak tutmak ve TL’yi cazip kılmak için kısa vadeli borçlandı.
Hazine’nin iç borçlanmada ortalama vadesi 2018 başında 71 ay civarında seyrediyordu. Halihazırda bu vade 30 aya kadar düştü.
Bir başka ifade ile 6 sene ortalama vade ile borçlanabilen Hazine bu vadeyi 2,5 yıla indirdi.
Vadenin kısalmasında Hazine’nin dolarizasyona set çekme gayretinin yanısıra Türkiye’nin riski arttığı için yatırımcıların uzun vadeli borca sıcak bakmaması da etkili oldu.
BÖYLE BİR MÜŞTERİ VARKEN BANKA NİYE KREDİ İLE UĞRAŞSIN
Borç bu kadar yüksekken faizlerde düşüş kalıcı olur mu? Talimatla birkaç ay düşürülebilir.
Fakat kamunun bir yıllık zaman zarfında 420 milyar TL borç talep ettiği bir piyasada faiz riskinin ortadan kalktığını söylemek için henüz erken.
Bankalar kredi verecekmiş… Niye versin ki! Kredi için uygun müşteri bulacaksın, fizibilite raporu çıkaracaksın, sayfalarca mukavele imzalayacaksın, tahsilatı ile ayrı uğraşacaksın.
Hem krizde kimin ne olacağı belli değil. Bankalar için tahvil almak en iyisi!
Devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) almaktan kolay ne var! Taş atıp da kolu mu yoruluyor bankanın? Bu kadar ballı ve garantili bir müşteri varken banka kredi tahsisi ile niye uğraşsın ki!
VERGİ ARTIŞI VE ZAMLARA DEVAM
Diğer taraftan hükümet bütçe açığını en azında bu çerçevede tutabilmek için vergi artışları ve zamlara devam edecek.
Yine faiz lobileri kazanırken halkın cebindeki para daha da eksilecek.
2020 bütçesindeki tahmini vergi geliri rakamları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geldiğinde görülecek ki krizin faturası yine çalışanlara yine dar ve orta gelirliye çıkarılacak.
“Borcu Hazine ödeyecek.” demek vatandaştan alıp bankalara vereceğiz” demenin öteki hâlidir.
Elde avuçta ne kaldı kontrol edin bakalım? 290 milyar liralık birikimimiz kalmış mı?
HAZİNE’NİN AYLIK İÇ BORÇ ÖDEMELERİ*
EKİM'19: 10,6
KASIM: 32,9
ARALIK: 13,7
OCAK’20: 23,5
ŞUBAT: 28
MART: 32
NİSAN: 28
MAYIS: 34,6
HAZİRAN: 23,5
TEMMUZ 21
AĞUSTOS 31,6
EYLÜL: 13,6
TOPLAM: 293
(*) Kaynak: Hazine, milyar TL.
------------------------------