''15 Temmuz’u planlayanlar 27 Mayıs’ı bir devrim olarak görür. Yarım kaldığını düşünür. Darbecilik genlerinde vardır. 27 Mayıs’ta tanklar sokağa çıkmıştır ama darbeyi sonuca psikolojik harekat götürmüştür.''
Ali Emir Pakkan / samanyoluhaber.com
27 Mayıs ve psikolojik harekat merkezleri
Ayları darbelerle kirlettiler. Mayıs da kirletilen aylardan biridir. Eylül, Mart, Şubat gibi. Ve Temmuz gibi.
27 Mayıs darbelerin anasıdır. Bütün sonraki darbeler 27 Mayıs’tan ilham almıştır. Harekat planları güncellenmiştir, o kadar.
15 Temmuz’u planlayanlar 27 Mayıs’ı bir devrim olarak görür. Yarım kaldığını düşünür. Darbecilik genlerinde vardır.
27 Mayıs’ta tanklar sokağa çıkmıştır ama darbeyi sonuca psikolojik harekat götürmüştür.
O kadar yalanda ileri gitmişlerdir ki, halkı öğrencilerin kıyma makinelerinde kıyılarak öldürüldüğüne bile inandırmışlardır. O günkü gazeteler, önlerine gelen bültenleri manşetlerine taşımış, hiç bir gazeteci, “kimler öldürüldü, isimleri neler, neden şikayetçi yok, cesetler nerede?” diye sorma gereği hissetmemiştir. Bizzat yalanları devlet başkanı ağzından yayılmıştır.
Sözde “Darbe şehitleri” adına görkemli törenler düzenlenmiştir. Anıtlar yapılmış, meydanlara isimler verilmiş, 27 Mayıs günü bayram ilan edilmiştir.
27 Mayıs, aynı zamanda orduya darbedir. TSK’dan demokrat subaylar tasfiye edilmiş üniversiteler ve bürokrasi de biçilmiştir.
Yıllar sonra “kıyma makineleri” yalanı dahil bütün yalanların psikolojik savaş eğitimi almış albay rütbesindeki subaylar tarafından üretildiği ortaya çıkmıştır.
Bugün 27 Mayısçılar lanetle anılıyor. Yarın onların yolundan giderek, masum insanları karalamaya çalışanların kaderi de farklı olmayacaktır.