17 Ağustos depreminin ardından can pazarı yaşanırken postmodern darbeciler 'irtica' derdine düşmüş
Yakın tarihinin karanlık güçleriyle yüzleşen Türkiye, dün tarihî bir ana daha şahit oldu. 28 Şubat post modern darbesiyle ilgili 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebren düşürmeye, devirmeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet talebiyle yargılanacağı davanın ilk celsesi dün Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
"İRTİCA DEPREM BÖLGESİNDE Mİ?"
Belgeler arasında binlerce kişinin can verdiği 17 Ağustos Marmara depremi sonrası Genelkurmay'ın MİT'le yaptığı yazışmalar dikkat çekti. 'Acil istihbarat istekleri' başlıklı yazıda, deprem bölgesindeki irticacı gruplar, sol örgütler ve PKK hakkında bilgi isteniyor.
8 sayfalık soru hazırlayan karargâhın deprem bölgesindeki hasarlar ve ölümler dışında MİT'ten araştırılmasını istediği konulardan bazıları şöyle:
- İrticacı örgütler tarafından deprem bölgesinde ücretsiz hizmet veren haberleşme merkezleri var mı?
- İrticacı iş adamları ve kuruluşlar tarafından kurulan çadır kent var mı?
- İrticacı örgütlerden bölgede izinsiz olarak depremzedelere nakdi yardım toplayan var mı?
- Yardımları yandaşlarına dağıtan irticacı vakıf ve dernekler var mı?
- PKK yandaşı siyasi organizasyonlar tarafından yardım kampanyaları düzenleniyor mu?
Öte yandan, avukat Müşir Deliduman tarafından duruşmanın sonunda o dönem Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısı olan Nuh Mete Yüksel hakkında görevi kötüye kullandığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu. İHA