28 Şubat'tan hüküm giyen emekli Orgeneral Çetin Doğan, sağlık durumu kötüleşerek hastaneye kaldırıldı. Safra kesesi alınan Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, ADTK raporu olduğunu ve dosyasının 2023 yılından beri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önünde olduğunu hatırlattı.
Gerçek Gündem'in haberine göre 28 Şubat davasından hüküm giyen ve cezaevinde tutuklu bulunan 84 yaşındaki emekli Orgenaral Çetin Doğan, tansiyonunun yükselmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Avukatı Hüseyin Ersöz, hastaneye kaldırılan Doğan'ın safra kesesinin alındığını ancak Pankreatit riskinin de bulunduğunu söyledi.
Ersöz, Adli Tıp Kurumu’nun “kocamışlık ve sürekli hastalık” raporu düzenlediği Çetin Doğan’ın dosyasının 2023 yılından beri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önünde olduğunu hatırlattı.
Ersöz sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Müvekkilimiz Çetin Doğan, İzmir F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tansiyon değerlerinin yükselmesi üzerine haftasonu Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Yapılan tetkikler sonrası konulan teşhis üzerine bugün sabah saatlerinde gerçekleşen ameliyatla, Çetin Doğan’ın safrakesesi alınmıştır. Pankredit riski de bulunan Müvekkilimizin sağlık durumunun iyi olduğu bilgisi alınmakla birlikte, yaşına bağlı sürekli sağlık sorunlarından dolayı hastanede müşahede altında tutulmaya devam edilmektedir. Müvekkilimize eşi Nilgül Doğan refakat etmektedir. Adli Tıp Kurumu’nun “kocamışlık ve sürekli hastalık” raporu düzenlediği Çetin Doğan’ın dosyası 2023 yılı Nisan ayından bugüne Cumhurbaşkanının önünde bulunmaktadır."
"ERDOĞAN'IN İMZALAMAK İSTEMEDİĞİ DOSYA..."Gazeteci Barış Terkoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hapiste bulunan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın sağlık durumu kötü olmasına karşın tahliye dosyasını imzalamadığını 23 Haziran 2023'te kaleme almıştı.
Terkoğlu, "Erdoğan’ın imzalamak istemediği dosya" başlıklı yazısında, "Bugüne kadar cumhurbaşkanından aman dilemeyen af istemeyen generaller, hapiste gördükleri işkenceyle fiilen ikinci kez cezalandırılıyor" ifadelerini kullandı.
Terkoğlu'nun yazısından ilgili bölüm şöyle:
"28 Şubat davası mahpusu 85 yaşındaki Vural Avar, 20 Aralık’ta cezaevinde hayatını kaybetti. Kamuoyunda infial yaratan olayın ardından, Adalet Bakanlığı, 2 Ocak tarihli genelgeyle, sürekli hastalık ve kocama hali bulunan mahpusların cezalarının hafifletilmesi ve kaldırılması için genelge yayımladı. Genelgeyle birlikte 28 Şubat sanıkları, tıpkı diğer mahpuslar gibi Adli Tıp’a sevk edildi.
Bugün dava kapsamında hapiste 5 emekli general bulunuyor. Çetin Doğan 83, Fevzi Türkeri 82, Yıldırım Türker 82, Cevat Temel Özkaynak 78, Erol Özkasnak 77 yaşında.
Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu, generallere ayrıntılı bir sağlık taraması yaptı. Hepsinin kronik hastalıkları çıktı. Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, Cevat Temel Özkaynak hakkında oybirliği ile “kocama hali var” raporu verildi. Raporlar nisan ayında savcılıklara gönderildi.
Bir detay daha...
Erol Özkasnak ve Yıldırım Türker hakkında ise “Düzenli takip edilmesi gereken kronik hastalıkları var ama kocama hali yok” raporu çıktı. Bu durum da kafa karıştırdı. Nitekim rapora bazı doktorlar da şerh düşmüş ve rapor oyçokluğu ile çıkmıştı.
Savcılığın da kafası karışmış olacak ki öğrendiğime göre Adli Tıp’tan, iki general için daha net bir açıklama istedi. Gelen yanıtla birlikte kronik hastalıkları olan iki ismin de cezaevinde kalamayacağı netleşti.
SORUMLUSU ERDOĞANİşte bundan sonra aslında rutin bir süreç başladı. Dosyalar infaz savcılıklarından Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Konuştuğum bakanlık kaynakları, seçim sürecinin hengamesine rağmen, beş generalin “cezaevinde kalamayacak kadar hasta” olduğunu ifade eden dosyalarının, Cumhurbaşkanlığı’na iletildiğini söyledi.
Süreç o kadar tamamlanmıştı ki...
Generallerin tahliyesi sonrası kalacakları adresin tespiti bile karakollar tarafından yapılarak dosyaya eklendi.
İşte bu noktada, nedense dosyalar, bir süredir cumhurbaşkanının imzasını bekliyor. İmzanın ardından, zaten hapisten çıkması gereken generaller çıkacak. Konuştuğum hukukçular Erdoğan’ın bu konuda takdir yetkisinin de olmadığını ifade ediyor. Bunun bir görev olduğunun altını çiziyor. Yani Adli Tıp “hasta” dedikten sonra, cumhurbaşkanı “Bence sağlıklı” diyemiyor.
Buna rağmen Erdoğan, okuduğunuz yazının yazıldığı saatlerde, halen imzasını atmamıştı. Haliyle 83 yaşındaki Çetin Doğan’a işkence devam ediyordu. “İşkence” diyorum, zira hastalığına rağmen bir mahpusu içeride tutmaya devam etmek işkencenin ta kendisi. Vural Avar örneği ortada. Bundan sonra beş yaşlı generalin başına geleceklerin sorumlusu belli.
Peki neden? Neden 71 yaşındaki Hizbullahçı Mehmet Emin Alpsoy, Saadet Partili sandık görevlilerini katleden 75 yaşındaki Hacı Sülük serbest bırakılırken hastalığı kanıtlanmış Çetin Doğan’ın da aralarında olduğu generaller içeride tutulmaya devam ediyor?
Hemen herkes bunun siyasi bir karar olduğunda hemfikir. Bugüne kadar cumhurbaşkanından aman dilemeyen af istemeyen generaller, hapiste gördükleri işkenceyle fiilen ikinci kez cezalandırılıyor. “Atılamayan imza”nın gerekçesi de bu.
Gücün adil olduğunu ancak kalemlerin de kılıçların da eşit davranmasından anlarsınız."