İstanbul’da Masquerade adlı gece kulübünde çıkan yangında 29 işçinin yaşamını yitirmesine ilişkin haklarında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması aralarında iş yeri sahiplerinin de bulunduğu 9 sanığın yargılanmasına başlandı. İddianamenin yetersiz olduğunu kaydeden Avukat Ergin, ailelerin şikâyetlerini geri çekmesi için ikna edilmeye çalışıldığını söyledi.
İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde bulunan Masquerade adlı gece kulübünde çıkan yangında 29 işçinin yaşamını yitirmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün Silivri’deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde başladı. Haklarında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açılan aralarında iş yeri sahiplerinin de bulunduğu 9 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi karşısındaki salonunda görülen duruşmada, 7'si tutuklu 9 sanık ile avukatları hazır bulundu. Müştekiler ile avukatları ve izleyicilerin de katıldığı duruşmaya, bazı müştekiler bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada mahkeme heyeti başkanı, iddianamede sanıklara yöneltilen suçlamaları hatırlattı. Duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
İDDİANAMEDENİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 29 kişi "maktul", 27 kişi "müşteki", 9 kişi ise "sanık" sıfatıyla yer alıyor.
İddianamede, 2 Nisan'da saat 12.35 sıralarında Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi Gönenoğlu Sokağı'ndaki 16 katlı binanın eksi 1. ve eksi 2. katlarında faaliyet gösteren "Masquerade" isimli iş yerinde yangın çıktığına ilişkin ihbar üzerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin sevk edildiği, itfaiye görevlilerinin içeride mahsur kalan kişileri dışarıya çıkardığı ifade edilerek, yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği anlatılıyor.
Yangın raporuna yer verilen iddianamede, yangının söndürülmesi sonrasında yapılan incelemede, işletmenin mal kabul bölümü girişine göre yaklaşık 15 metre mesafede yanmaya dayalı ağır tahribat ve deformasyonun oluştuğu, bu alanda tadilat amacıyla kullanılan ve prize takılı halde bulunan elektrikli kaynak makinesi, elektrikli metal kesme motoru gibi elektrikli el aletleri ile çeşitli sayıda sanayi tipi oksijen tüplerinin bulunduğunun gözlendiği anlatılıyor.
İddianamede, mevcut söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmaması ile acil durum aydınlatmaları ve yönlendirme levhalarının olmamasının birlikte değerlendirilmesi neticesinde, elektrikli kaynak makinesi kullanılmak suretiyle kolay yanıcı nitelikteki malzemeyi barındıran tadilat işleminin yapıldığı gece kulübünde yangının öngörülebilir olduğu ifade edilerek, "Şüpheliler tarafından özen yükümlülüğüne aykırı davranılmak suretiyle öngörülebilecek ancak istenmeyen neticenin gerçekleşmesine iradi hareketle sebebiyet verildiği ve bu haliyle şüphelilere isnat edilen eylemin bilinçli taksir boyutunda manevi unsur içerdiği yönünde tarafımızda kanaat hasıl olmuştur." deniliyor.
Sanıklar Kahraman Erdem, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül, Mehmet Memduh Ceylan, İsmet Şen, Dursun Çelik, Sibel Çelik ve İbrahim Bildirici'nin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
SKANDAL SAVUNMACNN Türk Muhabiri Merve Tokaz duruşmadan şu bilgileri aktardı:
Sanık Çağatay Altunel söz konusu tadilatta metal işlerinden sorumluydu. Altunel olayı anlatırken ilginç bir ifade kullandı. Altunel, ‘Sayın hakim yaşanan olay takdiri ilahidir. Suçum yok, masumum. Locaların metal kısmını yapacaktım. İşimiz bitmişti. Yangın olmasa böyle bir olay yaşanmayacaktı.’ dedi. Garip bir kader savunmasında bulundu. Tadilatın kaçak olduğunu bilmediğini aktardı.
Kahraman Erdem ise, ‘Olayın olduğu gün Ahmet usta geldi, kaynak ustası ardından bağrışma sesleri duyduk. Pasajın çıkış noktasına geldik kapı kilitliydi. Ofise giderek anahtarı aldıktan sonra çıktık.’ dedi. İşçilerin yangınla kapı arasındaki mesafelerinin çok olduğunu söyledi.
Duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
AVUKAT ERGİN: İDDİANAME YETERSİZDuruşma öncesi BirGün'den Halil Ertunç'a konuşan müşteki avukatlarından Avukat Ahmet Ergin davanın, ülkedeki bütün toplu iş cinayetleri davasında olduğu gibi “olası kast” yerine “bilinçli taksirden” sanıkların cezalandırılması istemiyle açılmış bir dava olduğunu vurguladı. İhmalleri sıralayan Ergin, olası kast suçlamasının tartışılması gerektiğini dile getirirken ayrıca iddianamenin yetersiz olduğuna da şu ifadelerle dikkat çekti: “İtfaiye raporunun bile olmaması, tadilat ruhsatının olmaması, çalışmayla ilgili hiçbir prosedürün yerine getirilmemesi, yangın söndürme tüpünün olmaması, üç tane yangın çıkış kapısının olması gerekmesine rağmen olmaması, kullanılan malzeme düşünüldüğünde olası kastın da tartışılması gerekiyor. Cezalar üst sınırdan bile verilse, kaç kişi ölürse ölsün, 22,5 yılla sınırlı oluyor. Yatarı da çok daha düşük oluyor. Yeterince her şeyi irdelemiş bir iddianame değil.”
Ergin, yaşamını yitiren ailelerin gece kulübü sahipleri tarafından ikna edilmeye çalışıldığını dile getirdi. Ergin, “Kimi ailelerin bir şekilde ikna edilmeye çalışıldığı, şikâyetin geri çekilmesine yönelik bir çabanın olduğu, başka yerlerde iş verildiği, diğer çalışanların tanıklıkların engellenmeye çalışıldığını duyuyoruz. Tanıkları bu şekilde etkilemeye çalışıyorlar ama burada şikâyete bağlı bir suç yok” dedi.
"SORUMLULAR CEZALANDIRILSIN"Yangında yaşamını yitiren işçilerden Gökhan Akbulut’un abisi Yusuf Akbulut olayın basit bir kaza olmadığını dile getirerek, “Beklentimiz davanın en adil ve en hızlı şekilde sonuçlanması yönünde. İçeride olan gece kulübü sahiplerinden birinin abisi taziye için geldi, ‘Bizim suçumuz yok’ dedi. Neden önlem almadıklarını sorduk, lafı değiştirmeye çalıştı. İhmalden kaynaklı yaşanan bu olayın böyle kalmasını istemiyoruz, sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.