''30. Türkiye Kitap Ve Kültür Fuarı'' Açıldı

''30. Türkiye Kitap Ve Kültür Fuarı'' Açıldı
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ''Kitlelerin kalbine İslam'ın korkusunun salındığını hepimiz ibretle izliyoruz. Bu sebeple diyorum ki biz, yayıncılarımız, yerel olmaktan çıkarak, uluslararası arenaya hitap eden kitaplar hazırlamakla mükellefiz'' dedi. Türkiye Diyanet Vakfınca Beyazıt Meydanına kurulan ''30. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı''nın açılış törenine katılan Görmez, ''Her yıl bize yüce kitabımızı getiren, her yıl bize ruh üflemeye, yüreklerimizi birleştirmeye gelen Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun'' diyerek başladığı konuşmasında, ramazanın tüm insanlığa ve İslam alemine huzur ve barış getirmesini diledi. İslam Medeniyetinin bir kitap medeniyeti olduğunu vurgulayan Görmez, ''Camilerimiz ve mabetlerimiz, 'Oku' diyen bir kitabın, içinde daima yankılandığı mekanlardır. Camiyi, mabedi hiçbir zaman kitaptan ayrı düşünmemek gerekir'' dedi. Görmez, kitap fuarının önceki yıllarda Ankara'da Kocatepe Camisi'nde, İstanbul'da da Sultanahmet Camisi'nde yapıldığını, ancak fuarın cami avlusuna sığmaması sebebiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla geçen yıl Beyazıt Meydanı'na taşındığını hatırlattı. Yayıncılardan kitabı yüceltmeye devam etmelerini isteyen Görmez, ''Bütün dijital ortamlara, sanal ortamın yaygınlaşmasına rağmen biz hepimiz el ele vererek kitabı yüceltmeye devam edelim. İslam Medeniyeti bir söz medeniyeti. Maalesef söz biraz düştü, imaj öne çıktı. Görsellik sözün değerinin önüne geçti. Hepimiz ısrarla sözü ve o sözü sayfalarına taşıyan kitabı yüceltmeye devam edelim'' diye konuştu. -''ANADOLU'DA, İSTANBUL'DA ÜRETİLEN FİKİRLER DÜNYAYLA PAYLAŞILMALI''- Batı'daki İslam imajına da değinen Görmez, ''Kitlelerin kalbine İslam'ın korkusunun salındığını hepimiz ibretle izliyoruz. Bu sebeple diyorum ki biz, yayıncılarımız yerel olmaktan çıkarak, uluslararası arenaya hitap eden kitaplar hazırlamakla mükellefiz'' dedi. Türkiye'de, Anadolu'da, İstanbul'da üretilen fikirleri, düşünceleri dünyayla paylaşmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Görmez, şunları kaydetti: ''Dünyanın bütün dillerinden yayın yapmaya ihtiyacımız var. Dünyanın bütün dillerinde kitaplarımız olmalı. Biz burada ürettiğimiz hikmeti, başka dünyalara da taşımalıyız. İslam geleneğinde misyonerlik yoktur. Misyonerlik yapmak için söylemiyorum bunu. Ama dünyanın size ihtiyacı var. Burada üretilen bilgiye, hikmete ihtiyacı var. Dolayısıyla her yayınevimizin bir taraftan Türkçe kitap yayımlamaya devam ederken bir taraftan da tercümeler maharetiyle dünyanın muhtelif dillerine ve lehçelerine yayım yapma mecburiyetimiz var. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yeni dönemde yeni bir daire başkanlığı oluşturduk. Yabancı Dil ve Lehçelere Yayın Dairesi Başkanlığını kurduk. Ancak sadece bize bakmayalım. Bütün yayıncı dostlarımızın yayın kurullarını toplayarak, yazarlarını bir araya getirerek ya da birlikte toplantılar yaparak, Türkiye'de ürettiğimiz bilgiyi, birikimi dünyayla nasıl paylaşabiliriz diye düşünelim.'' Yabancı dillerde İslam'a dair yazılmış bütün kitapları İstanbul'da bir araya getirmek için Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'nı uluslararası kapsamda düzenlemek istediklerini belirten Görmez, ''İstanbul, uluslararası kitap fuarı düzenlenebilecek şehirler sayarsanız her halde bir numarada yer alması gereken bir şehirdir. Dolayısıyla ben yayıncı dostlarımızla el ele vererek, düşüncelerimizi birleştirerek 'bundan sonraki fuarı uluslararası açılım' diye teklif ediyorum'' dedi. -''HER YAYINEVİNİN BİR POLİTİKASI OLMASI GEREKLİ''- İslam'ın bilgi dünyasına yabancı, temel kaynaklarına dayanmayan yanlış bir bilginin, İslam dininin, peygamberinin ve Müslümanların aleyhine propaganda malzemesine dönüştürüldüğüne işaret eden Görmez, ''Bu sebeple İslam ile ilgili yayım yapan dostlarımızın, yayımladıkları kitapları incelemek üzere kurullar oluşturmasını istiyoruz'' dedi. Her yayın evinin bir politikası olması gerektiğine değinen Görmez, bu politikayı belirleyen düşünce ve fikir adamlarına ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi. Mehmet Görmez, bütün dünyada İslam'a yönelik cehalet, ön yargı, kıt bilgi üzerine kurulan düşüncelerin yaygınlaşarak devam ettiğini vurgulayarak, Türkiye'de o cehaleti besleyecek değil ortadan kaldıracak kitapların yayımlanması gerektiğini vurguladı. Yayıncılardan, kitaplarının her cümlesi üzerinde özenle düşünmelerini, süzgeçten geçirmelerini isteyen Görmez, genç nesillere yönelik yayım azlığına dikkati çekerek, yeni kuşaklara hitap edecek seviyeli yayımlara ihtiyaç bulunduğunu kaydetti. Kitapların estetik olarak da güzelleştirilmesi gerektiğine işaret eden Görmez, yayıncıların bu konuda da dikkatli olması gerektiğini belirtti. -İSTANBUL VALİSİ MUTLU- İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da rahmet ve merhamet ayı olan ramazana ulaşmanın mutluluğu içerisinde olduklarını söyledi. Mutlu, İstanbul ve Ramazan'ın birbirine çok yakıştığını belirterek, Ramazan ayının aynı zamanda birlik ve beraberlik ayı olduğunu ifade etti. Mutlu, şunları kaydetti: ''Ramazan ayı, İstanbul'da inşallah hem Feshane'de hem Beyazıt'ta hem Sultanahmet'te hem de İstanbul'un bütün camilerinde, İstanbul'un bütün hanelerinde birbirinden güzel yaşanacak. Bir sevgi, bereket ayı olarak damağımızda, ruhumuzda farklı bir hisle idrak edilecek. Bu mübarek ayın tüm İslam alemine, ülkemize, tüm insanlığa hayra ve birliğe, barışa vesile olmasını yüce Allah'tan dua ediyorum.'' Birçok yazar ve yayınevi sahibinin de katıldığı açılış töreninin ardından Diyanet İşleri Başkanı Görmez ve Vali Mutlu ile beraberindekiler fuar alanını gezdiler. (HTC-SOY-EAY)31.07.2011 17:44:50
31 Temmuz 2011 17:47
DİĞER HABERLER