34 kişinin öldüğü Uludere olayı yeniden TBMM gündeminde

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na 34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere olayına ilişkin soru önergesi verdi.

Uludere olayıyla ilgili Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın 6 Ocak 2014 tarihinde 'kamu davası açılmasına gerek olmadığı' yönünde karar verdiğini hatırlatan Aydoğan, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın verdiği takipsizlik kararına yapılan itirazın Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından alınan ret kararın, Askeri Mahkeme Başkanı Hâkim Albay Oğuz Pürtaş'ın karşı oyuyla, 1'e karşı 2 oyla alındığını ifade etti.

Karşı oy kullanan Hakim Albay Oğuz Pürtaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakanlığın imzalarını taşıyan üçlü kararname ile görev yeri değiştirildiğini ve katliam soruşturmasının cezasız kalmasına itiraz eden Hakim Albay Oğuz Pürtaş'ın adeta cezalandırıldığını anlatan Aydoğan, Uludere soruşturmasında yer alan tanık ve şüpheli ifadelerine dair basına yansıyan ciddi bilgiler olduğunu kaydetti.

Bu bağlamda Aydoğan, şu soruları yöneltti: "Pilot Kurmay Binbaşı Ali İhsan Şahin'in Genelkurmay Askeri Savcılığı'nda tanık olarak verdiği ifadede grubun kaçakçı olduğunu vurguladığını ancak Albay Fidan Yüksel'in kendisine 'üzerine vazife olmayan işlere karıştığını' belirterek kızdığını söylemiştir. Albay Fidan Yüksel'in göstermiş olduğu bu yaklaşımın sonucunda 34 sivil katledilmiştir. Soruşturma dosyasında yer alan ve askeri savcılığa verildiği belirtilen bu iddialara ilişkin Albay Fidan Yüksel hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmamış ise gerekçesi nedir?

Pilot Kurmay Binbaşı Ali İhsan Şahin'e, grubun sivil olduğunu belirtmesine rağmen 'üzerine vazife olmayan işlere karıştığı' şeklinde bir ifade ile tepki gösteren Albay Fidan Yüksel'e bu şekilde hareket etmesi gerektiği konusunda kimler talimat vermiştir? Bu yönde talimat verenler tespit edilmiş midir? Talimat verenler tespit edilmişse haklarında açılmış bir soruşturma var mıdır? Henüz açılmış bir soruşturma yok ise gerekçesi ne olmuştur?

İnsansız hava aracı İHA'yı kullanan yüzbaşı ile İHA Filo Komutanı, Sınır Tümen Komutanı, Jandarma Komanda Tugay Komutanı, 2. Ordu İstihbarat Komutanı'na kadar birçok subayın, grubun kaçakçı olduğu yönünde üstlerini uyarmaya çalıştıkları, askerin kanaatinin sınıra yaklaşan grubun 'terörist değil, kaçakçı' olduğu belirtilmiştir. Tüm bu uyarılara rağmen Roboski katliamı gerçekleştirilmiştir. Pilot Kurmay Binbaşı Ali İhsan Şahin'in askeri savcılığa vermiş olduğu ifadede 'Normal şartlarda bir grubun terörist olup olmadığına ilişkin karar alınırken bölgeden sorumlu tüm birlik komutanlarından görüş alınması gerekir. Neticede tüm görüşmeler sonrası alınan kararın icrası için emir verilmesi gerekir.' demiştir. Askeri savcılığa verilen ifadelerde de görüldüğü üzere askeri birlik komutanlarınca, geçiş yapan grubun sivil olduğu yönünde görüş bildirildiği halde 34 kişinin katledilmesi yönündeki talimat kim tarafından verilmiştir?

2. İHA Filo Komutanlığı'nda 'uçucu' olarak görev yapan ve olay günü İHA'yı kontrol eden Yüzbaşı Duran İspir'in karşı çıkmasına rağmen kendisine grubun lazerle işaretlenmesi emri kimler tarafından verilmiştir?

Hakkında takipsizlik kararı verilen Roboski katliamı dosyası, basına yansıyan ve askeri birlik komutanları tarafından verildiği görülen tüm bu ifadelere rağmen hangi gerekçe ile kapatılmıştır?

Genelkurmay Askeri Savcılığı'na verilen ifadelerde görüldüğü üzere 34 kişinin katledilmesinde ihmali ve sorumluluğu bulunan askeri yetkililer olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu somut verilere rağmen dava dosyasının kapatılması emri kim veya kimler tarafından verilmiştir?

Askeri savcılığın verdiği takipsizlik kararından sonra Roboskili ailelerin itirazının kabul edilmesi yönünde karşı oy kullanan Hakim Albay Oğuz Pürtaş, 'Kovuşturmaya yer olmadığı kararının kamu vicdanını tatmin etmeyeceği, kısa vadede maslahata uygun ve kamu yararına uygun gözükse de uzun vadede mülkün temeli olan adalet duygusuna ve devlete zarar vereceği düşüncesi ile çoğunluk kararına karşı oy kullandım' diyerek gerekçesini açıklamıştır. Ancak bu olaydan birkaç ay sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakanlığınızın imzalarını taşıyan üçlü kararname ile Hakim Albay Oğuz Pürtaş'ın görev yeri değiştirilmiştir. Bu cezalandırma yönteminin gerekçesi Hakim Albay Oğuz Pürtaş'ın vicdanen ve hukuken karşı oy kullanması mı olmuştur? Olmamışsa bu görev yeri değişikliğinin gerekçesi ne olmuştur?

Genelkurmay Askeri Savcılığı'na verildiği görülen tüm bu ifadelere rağmen Roboski katliamının faillerinin yakalanmamasının gerekçesi nedir?

Basına yansıyan ve Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından açılan Roboski katliamı soruşturmasında dönemin görevli askerleri tarafından askeri savcılığa verilen ifadelerde büyük bir ihmalin sonucunda 34 sivile yönelik, yok etmeyi amaçlayan bir hava harekâtı düzenlendiği görülmektedir. Kamuoyuna yansıyan tüm bu iddialar karşısında bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?" CİHAN
29 Eylül 2015 16:05
DİĞER HABERLER