Televizyon programı sırasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili sarf ettiği sözler ndeniyle tutuklanan Sedef Kabaş ile ilgili 38 STK'dan ortak bir açıklama yapıldığı belirtildi.
Gazeteci Sedef Kabaş, Tele1’de katıldığı televizyon programında yaptığı konuşmada 'Çerkez Atasözü'ne atıfta bulunmuş, bunun üzerine 21 Ocak gecesi evinden gözaltına alınarak ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) ve 37 ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşu (STK), Kabaş'ın derhal serbest bırakılmasını ve basın özgürlüğüne saygı duyulmasını talep etti.
"GAZETECİLER SİSTEMATİK OLARAK HEDEF GÖSTERİLİYOR"
İşte STK'lerin yaptığı açıklama şöyle: "Sedef Kabaş’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Türkiye’de gazeteciler sistematik olarak hedef gösteriliyor ve sindirilmeye çalışılıyor. Ülkenin basın özgürlüğünde geldiği noktayı değerlendirdiğimizde uygulanan bu politikaları son derece endişe verici buluyoruz.
"Türkiye’de gazeteciler türlü manipülasyona, bilgi kirliliğine, tehdit ve baskıya rağmen mesleki faaliyetlerini yerine getirmeye çalışıyor. Mesleklerini yaparken hakikatin peşinde koşan gazeteciler çok büyük bedeller ödüyor, cezalandırılıyor. Ülkede neredeyse her gün en az bir kadın gazeteci yaptığı haber, peşinde koştuğu hakikat ya da sosyal medya hesabında paylaştığı eleştirel görüşleri nedeniyle hakim karşısına çıkıyor, ağır ceza talepleriyle tabiri caizse ‘terörist’ yerine koyuluyor.
"ZEMİNİ HAZIRLANMIŞTIR"
"Bu durumun son örneği Sedef Kabaş’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasından susturulmak amacıyla tutuklanması olmuştur. Gazetecinin kullandığı ifadelerin ardından ülkenin hükümet ittifakındaki politik liderleri Sedef Kabaş’ı hedef göstermiş, ülkenin eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül yaptığı yorumla adeta gazetecinin tutukluluk sürecinin zeminini hazırlamıştır.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YAPILMIŞ AĞIR BİR SALDIRIDIR"
"Sedef Kabaş’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla tutuklanması ifade özgürlüğüne yapılmış ağır bir saldırıdır. Kendini özgür bir ülke olarak tanımlayan Türkiye’nin, basına uyguladığı sistematik baskılar, gazetecilere yönelik saldırılar, açılan davalar, savunduğu ‘demokratik toplum’ ifadesiyle çelişmekte, gazeteciler gün geçtikçe daha ağır baskılara maruz kalmaktadır. Sedef Kabaş’a ilişkin tutuklama kararı da gerçek bir suçlamanın sonucu değil, ülkenin hali hazırdaki atmosferinin bir sonucu olarak politik bir karardır. Ülkede farklı seslere tahammül kalmadığının, özgür basının susturulmak istendiğinin kanıtı niteliğindedir."
Açıklama, "İfade özgürlüğünün anayasal bir hak olduğunu Türkiye devletine hatırlatıyor, Sedef Kabaş’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" şeklinde son buldu.