KOCAELİ (A.A) - Yaklaşık 32 yıldır cezaevinde bulunan ve "4. Yargı Paketi"nden yararlanarak tahliye edilen Tahir Canan, geldiği Kocaelinin Gebze ilçesinde ailesi ve akrabaları tarafından gözyaşlarıyla karşılandı.
     Bandırma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan tahliye edilen Canan, Gebzede eşi Gülnigar Canan, 4 çocuğu, 6 torunu ve yakınlarıyla bir araya geldikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "32 yılı özetlemek mümkün değil. Birçok insan gibi ben de yaralarımla yaşıyorum" diye konuştu.
     İlk defa gördüğünü söylediği torununu kucağına alarak konuşmasına devam eden Canan, bundan sonraki hayatı için hiçbir plan yapmadığını, özgürlüğün tadını yaşayıp yaşamayacağını ise bilmediğini söyledi.
     Canan, şöyle devam etti:
     "Çözüm süreci anlatıldığı gibiyse toplumda oluşturulan imaj, barışa olan özleme bir umut oldu. İleride farklı farklı planlar devreye girmesin, insanlar hayal kırıklığı yaşamasın. Türkler ile Kürtler arasında bir sorun yok aslında. Bunu politik güçler mesele yapıyor. İnkardan ikrara gelindi. Çözüm kaçınılmazdır. Sürecin artık sonuçlanması gerekiyor."
     Özellikle 12 Eylül darbesinin birçok insanda tahribatlar oluşturduğunu ifade eden Canan, "Tahribatlar düzeltilmedi. İnsanlar kendi yaralarını sarmaya çalıştı. Cezaevinde yatanlara, ne hukuksal ne maddi, manevi ne de psikolojik yardım anlamında bir şey yapıldı. Bundan sonra ne yapacağız, o önemli. Herkese rol düşüyor. Herkes üzerine düşeni yapmalı" dedi.
     12 Eylül darbesinin sadece sola olmadığını, sağdan da birçok kişinin idam edildiğini dile getiren Canan, "12 Eylül gerçek anlamda yargılanmalı ki bir daha darbe olmasın. Darbelerin önüne geçilsin. Aksi halde geleceğin güvencesi yok" yorumunda bulundu.
     Sağlık sorunu bulunmadığını anlatan Canan, "Suçsuz yere yıllarca cezaevinde kaldım. Bundan sonra hukuki süreçte mücadeleme devam edeceğim. Maddi ve manevi tazminat davamız devam ediyor. 1 Mayısta emekçi kardeşlerimle birlikte meydanlarda olacağım" diye konuştu.
     Cananın avukatı Yıldız İmrek de "4. Yargı Paketi" çıkmasaydı müvekkilinin 2025 yılına kadar cezaevinden çıkamayacağını belirterek, "Bu yasadan hala yararlanamayan çok sayıda hükümlü ve tutuklu var. Hiçbir zaman cezaevinden çıkamayacak, ağırlaştırılmış müebbet hapis alanlar var. Bir insanın 30 yılını cezaevinde geçirmesi demek canlı canlı mezara sokulması demektir. Hiçbir demokratik ülkede böyle ceza infaz sistemi olamaz" dedi.
    
     -"Kocamla ilk defa yan yana duruyorum"-
    
     Tahir Cananın eşi Gülnigar Canan, gazetecilerin "32 yıl nasıl geçti" sorusuna, "32 yılın bir kısmında ben yoktum. 1995 yılında evlendik. 12 Eylülün parçaladığı bir ailenin çocuklarıyız. Evliliğimin 20 yılını zindan kapısından hep birlikte buraya kadar getirdik. Dostlarımız ve akrabalarımdan hiçbiri beni kocamla böyle yan yana hiç görmedi. Ben de ilk defa yan yana duruyorum. Çok mutluyum" değerlendirmesinde bulundu.
     Cananın oğlu İlhan Canan da 34 yaşında biri olarak, babasının özgürlüğüne kavuştuğunu gördüğünü söyledi.
     Tahir Canan, daha sonra çocukları, gelinleri ve torunlarıyla evine geçerek hasret giderdi.
     Tahir Canan, 1978 yılında "siyasi amaçla adam öldürdüğü" iddiasıyla 36 yıl hapis cezasına çarptırılmış, 1991 yılında çıkarılan Şartlı Tahliye Yasası ile tahliye edilmesine rağmen 1993 yılında Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) üyesi olduğu iddiasıyla tekrar tutuklanarak 12,5 yıl ceza almıştı.
    
     Muhabir: Metin Girgin
     Yayıncı: Tarkan Demir