İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç, yastık altındaki tahmini 300 milyar dolarlık altının bankada, hesapta altın olarak durması halinde, yıllık 4 milyar dolar civarında getirisi olacağını belirterek, ''Bu parayı ekonominin içine koymalıyız ki, ekonomi büyüsün, gelişsin. Oradaki 300 milyar dolarla Türkiye çok büyük bir ivme kazanarak büyür ve kalkınır'' dedi. Halaç, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, geleneksel yatırım aracı olan, Darphane'nin ürettiği çeyrek ve diğer altın fiyatlarının yükselmesiyle, vatandaşların daha çok takı amacıyla, ağırlığı ve fiyatı daha düşük olan 24 ayar gram altını tercih etmeye başladığını kaydetti. Altına yatırım talebinin, altın ithalatını artırdığına değinen Halaç, fiyat yükselmesinin global etki yaratması nedeniyle dünya çapında altın takı üretiminde azalma meydana geldiğini, bu durumun dünyanın önde gelen kuyumculuk sektörlerinden birine sahip Türkiye'yi de olumsuz etkilediğini söyledi. Halaç, vatandaşların ''altın fiyatları yükselecek'' tepkisiyle altın alımlarını artırdığına dikkati çekerek, ''Normalde fiyat yükseldiğinde bu kadar alım olmaması lazımken, yatırım için altın satışı artmakta. Elinde altın tutanlar, 'altın daha yükselecek' diye satmıyor. Diğer taraftan, takı alacak kişiler de 'altın fiyatı yüksek düşünce alırım' diyerek alımını erteliyor. Bu arada ortada bir miktar, altına yatırım yapan, fiyat yükselişini değerlendiren alım talebi var'' diye konuştu. -''BEKLENTİ, TALEBİN GRAM ALTINA YOĞUNLAŞMASI''- Özcan Halaç, önümüzdeki dönem için fiyat beklentisine ilişkin olarak da, ''Yatırımcı kendisi karar verecek. Altının bu hale gelmesinin en büyük nedeni kriz. Yatırımcı krizin devam edeceğine inanıyorsa, altına yatırım yapabilir. Kriz bitecek, piyasalar düzelecek diye bir beklentisi varsa da altınlarını bu yüksek fiyattan satabilir'' değerlendirmesinde bulundu. Ramazan nedeniyle tam bir düğün sezonu yaşanmadığını belirten Halaç, ''Ramazandan sonra yoğun bir şekilde düğünler başlayacağı zaman Türk halkı altının fiyatının yüksekliğine, düşüklüğüne ve ne ağırlıkta altın takacağına herhalde o dönemde karar verecek. Çeyrek altının fiyatı 170 lira civarında iken, gram altının fiyatı 105 lira civarında. Haliyle takı takacak kişi, gram altını tercih ediyor. Beklenti, çeyrek altından ziyade talebin gram altına yoğunlaşması'' dedi. Halaç, gayrimenkul, ev gibi yatırım yapmak isteyenlere yastık altındaki altınları çıkarması tavsiyesinde bulunduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Yastık altına giden altına, ekonomiden kaçırılan para olarak bakıyoruz. Şu an yastık altında tahmini 5 bin ton, yaklaşık 300 milyar dolarlık altın var. Bu çok büyük bir rakam. Bu, ekonomiden kaçırılmış para. Bunun tekrar ekonomi içine girmesini istiyoruz. Eğer varsa bir sebebi, vatandaşın altın satmasını, yoksa da altını yastık altında tutmaktan ziyade -altına kar payı veren bankalar var- bankaya yatırmalarını istiyoruz. Sonuçta yastık altındaki, her zaman ekonominin dışındaki bir varlık. Eğer bankacılık sisteminin içine girerse, ekonomiye faydası olacak. Bankalar yaklaşık yüzde 1,5 veriyor. O da yaklaşık 75 ton yapar. Bu kadar altın yastık altında duruyor diye 4 milyar dolar civarında getiri kaybımız var. Yastık altındaki tahmini 300 milyar dolarlık altın bankada hesapta altın olarak dursaydı yıllık 4 milyar dolar civarı getirisi olurdu. Bu parayı ekonominin içine koymalıyız ki, ekonomi büyüsün, gelişsin. Oradaki 300 milyar dolarla Türkiye çok büyük bir ivme kazanarak büyür ve kalkınır. Biz, oraya 300 milyar dolar koymadık. Bizim şansımız altının fiyatının yükselmesi. Biz koyduğumuzda belki 50 milyar dolardı. Fakat altının ani yükselmesi ile yastık altı altının değeri 300 milyar doları buldu.''