6-7 Ekim olaylarında öldürülen Yasin Börü davası başladı

Diyarbakır'da 6-7 Ekim tarihlerinde çıkan olaylarda Yasin Börü ve 3 kişinin öldürülmesi ile ilgili 34 kişinin hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen dava, izleyicilerin kalabalık olması ve rahat duruşma yapılabilmesi için Ankara 10 ve 11. Ağır Ceza mahkemelerinin birleştirildiği salonda yapılıyor. Duruşmayı izlemek isteyen sanık yakınları 10. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda bulunurken, müşteki yakınları 11. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda bulunuyor. Duruşma salonunda geniş güvenlik önlemi alındı. İki salon arasını çevik kuvvet ekipleri tuttu.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları, müşteki avukatları ve çok sayıda izleyici katılıyor. Yoklama sırasında 4 sanık Türkçe beyanda bulunmadı. Sanıkların savcılık ve emniyet ifadelerini Türkçe verdiğini hatırlatan mahkeme Başkanı Musa Yeşil, Türkçe beyanda bulunmak istemeyen sanıklara, "Türkçe biliyorsanız, Türkçe savunma yapmak sizin ve bizim lehimize olur. Birbirimizi daha iyi anlarız" uyarısında bulundu. Ancak sanıklar yine Türkçe savunma yapmak istemedi. Bu 4 sanık için tercüman çağırıldı.

Sanık savunmalarına geçilmeden önce Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, izleyicilere uyarılarda bulundu. Görüntü alınması veya gürültü çıkması halinde duruşmaya kapalı devam edileceği uyarısında bulundu. Daha sonra sanık ifadelerine geçildi. Mahkeme daha önce verdikleri ifadeleri dikkate alarak tutuklu sanıklar Sedat Çoban ve Mecnun Akkoyun'un ifadesini almak için diğer sanıkların dışarı çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme başkanı Yeşil ifadesi alınacak olan Çoban ve Akkoyun'un baskı altında kalıp gerçekleri söylemekten kaçınabilecekleri gerekçesi ile diğer sanıkların dışarı çıkarıldığını belitti. Sanık avukatları diğer sanıkların dışarı çıkarılmasına itiraz etti ancak mahkeme itirazı reddetti.

Tutuklu sanık Mecnun Akkoyun emniyet ve savcılığa verdiği ifadeyi reddetti. Karakola ifade vermeye gittiğini dile getiren Akkoyun, "Bana karakolda bir şeyler imzalattılar. Beni tehdit ettiler. Ben de ne olduğunu bilmeden imzaladım. Baskı altında olduğum için imzaladım" şeklinde savunma yaptı. Akkoyun, emniyet ve savcılık ifadesinde ise olaya karışanları teker teker teşhis ettiğini söylemişti.

Tutuklu sanık Sedat Çoban da emniyet ve savcılıkta verdiği ifadeyi kabul etmedi. Çoban, emniyetteki kendisine fotoğraf gösterildiğini, fotoğrafları gösterilen kişileri tanıyıp, tanımadığının sorulduğunu kaydetti. Fotoğrafı gösterilen bazı kişileri tanıdığını dile getiren Çoban, tanığı kişilerin cinayete karıştığına dair her hangi bir beyanda bulunmadığını söylediğini ileri sürdü. Çoban, olayın gerçekleştiği apartmanda bulunma ise amcasının oturduğunu bu nedenle apartmanda bulunduğunu savundu. Eve gitmek için dışarı çıktığında bazı kişiler tarafından bir cesedin sürüklendiğini vurgulayan Çoban, "Olay yerinde yaklaşık 200 kişi vardı. 'Bize onları vermeyenlerin evlerini tek tek yakacağız' şeklinde slogan atıyorlardı." ifadelerini kullandı.

Çoban ve Akkoyun'un ifadesinin ardından diğer sanıklar duruşma salonuna tekrar getirildi. Sanık savunmalarına yine sanık Abdulvahap Turan'ın savunması ile devam edildi. Turan'ın baro tarafından atanan avukatı savunmanın ardından, sanık avukatı kısmında bulunmaktan rahatsız olduğunu ve dışarı çıkmak istediğini söyledi. Sanık avukatı bunun üzerine izleyicilerin bulunduğu bölüme geçti.

Sanık ifadelerinin alınması ile devam edilen duruşmaya ara verildi.

Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş, Hasan Göksüz'ün öldürdüğü ve Yusuf Er'i yaraladıkları gerekçesi ile 34 kişi hakkında "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme ve devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozdukları" iddiasıyla beşer kez ağırlaştırılmış müebbet istemi ile iddianame hazırlandı.

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame güvenlik gerekçesi ile Ankara'ya gönderilmişti.
CİHAN
05 Ekim 2015 14:32
DİĞER HABERLER