Mardin’de son 2 ayda iki kez bombalı araçla saldırı yaşandı. 2 Nisan’da Kızıltepe ilçesinde askerlik şubesine bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 1 sivil hayatını kaybetti. Önceki gün Midyat’ta gerçekleşen saldırıda ise 3 polis ve 3 sivil şehit oldu.
İlçe emniyet müdürlüğüne bomba yüklü araçla düzenlenen saldırının detayları tüyler ürpertir nitelikte. Güvenlik zaafının ulaştığı nokta herkesi endişeye sevk ediyor.
Olayın ardından yapılan soruşturmada, saldırıda kullanılan minibüsün bir hafta önce çalındığı anlaşıldı. Araca Nusaybin kırsalında bomba yüklendiği ve saldırıdan bir gün önce Midyat’a getirildiği belirlendi.
Midyat’ın hem girişinde hem de çıkışında güvenlik arama noktaları olduğu için teröristlerin bomba yüklü minibüsü köy yollarından ilçeye soktuğu tespit edildi. Elde edilen bilgiler soru işaretlerini beraberinde getirdi.
1-Şehir giriş-çıkışlarında güvenlik noktası oluşturan emniyet, köy yollarından ilçeye girilebileceğini bilmiyor mu?
2-Çalıntı bir araç, şehir merkezine girdikten sonra neden tespit edilemedi?
3-Aracın çalınmasından patlatılmasına kadar geçen bir haftalık sürede neden istihbarat alınamadı?
4-Emniyetin nöbet kulübesinde neden 6 aylık hamile kadın polisler görevlendirildi? Emniyetin terörle mücadele veya özel harekat polisleri yok mu?
Koruyamadım annesinin yanına gitti
Şerife Özden Kalmış (31), Kastamonu’nun Araç ilçesinde yaklaşık 8 bin kişinin katıldığı cenaze töreniyle toprağa verildi.
Yaklaşık 2 yıldır Midyat’ta görev yapan 8 yıllık polisin eşi Hüseyin Kalmış, cenazenin araçtan indirileceği sırada kayın pederi İbrahim Sütçü’ye sarılarak, “Koruyamadım babacığım.
Kucağımda götürdüm hastaneye. Benimle konuşuyordu babacığım. Annesinin yanına gitti.” diye ağladı. Polis memuru Hüseyin Kalmış, eşinin yastığını elinden hiç bırakmadı.