Sanal alemi mercek altına alan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB), bugüne kadar ''Uyar-Kaldır'' yöntemiyle internetten çıkarttığı zararlı içerik sayısı 60 bini geçti.
TİB bünyesinde 2007 yılının Kasım ayında kurulan İnternet Daire Başkanlığı, internet ortamındaki zararlı içeriklere karşı büyük bir mücadele sürdürürken, özellikle çocuk ve ailenin korunmasına yönelik çok sayıda projeye imza attı.
İlk olarak ''www.guvenliweb.org.tr'' ve ''www.guvenlicocuk.org.tr'' internet siteleri aracılığıyla kullanıcıları her türlü tehdide karşı bilgilendiren TİB, kurduğu ''www.ihbarweb.org.tr'' adresi üzerinden de suç unsuru taşıyan içeriklere yönelik kullanıcı ihbarlarını değerlendirmeye aldı.
TİB İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen AA muhabirine yaptığı açıklamada, İnternet Daire Başkanlığının kuruluşunu gerçekleştiren 5651 sayılı Kanunla birlikte internet kullanıcılarının güvenliğine yönelik bir ihbar merkezi kurulduğunu belirterek, yaklaşık 3,5 yıldan bu yana 250 binden fazla ihbar ve şikayet aldıklarını söyledi.
Söz konusu başvurular çerçevesinde ilk olarak şikayete konu içeriklerle ilgili inceleme ve tespit yaptıklarını, ardından yasalara aykırılık teşkil eden bölümlerin çıkarılması için ilgili internet sitesinin yönetim ve servis sağlayıcılarına uyarıda bulunduklarını belirten Şen, bu yönteme teknik tabiriyle ''Uyar-Kaldır'' adını verdiklerini bildirdi.
Şen, Türkiye'deki tüm yer sağlayıcıların bu uyarıların tamamına yanıt verdiğini ifade ederek, yurt dışı kaynaklı siteler için de 34 ülkenin üye olduğu Uluslararası İnternet Bilgi İhbar Merkezleri Ağı (INHOPE) nezdinde girişimlerde bulunduklarını belirtti. Şen, bu ihbar ağına Türkiye'nin de Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararla yakın bir zamanda üye olacağını, TİB bünyesindeki ''www.ihbarweb.org.tr'' adresinin de bu ağın bir parçası haline geleceğini söyledi.
Bugüne kadar yaptıkları işlemler neticesinde zararlı görülen 60 bin içeriğin internet ortamından çıkarıldığını dile getiren Osman Nihat Şen, ''Uyar-Kaldır'' talebine yanıt vermeyen internet sitelerinin erişimini ise yargı kararıyla veya kanunların TİB'e verdiği yetki ile resen engellediklerini bildirdi.
Avrupa Birliği'nin ''Güvenli İnternet Programı''na da katılacaklarını ifade eden Şen, sözlerine şöyle devam etti:
''Zararlı içeriklerle mücadelenin yanı sıra en önemli görevlerimizden biri de internetin güvenli ve bilinçli kullanılması konusunda vatandaşları uyarmak. Bu uyarıları 'www.guvenliweb.org.tr' ve 'www.guvenlicocuk.org.tr' gibi internet sitelerinin yanı sıra çeşitli akademik yayınlar ile dergi ve gazeteler aracılığıyla yapıyoruz. Ayrıca 2009-2010 döneminde Türkiye'deki tüm ilköğretim öğrencilerine Ulaştırma ve Milli Eğitim Bakanlıklarının desteği ile 'Çocukların Güvenli İnternet Kullanımı İçin Tavsiyeler' başlıklı 12 milyon adet kitapçık dağıttık.''
-TÜRKİYE'DEKİ EN ÖNEMLİ TEHDİT
TİB İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen, Türkiye'de ''iyi niyetli, bilgi vermek maksatlı görünen birçok internet sitesinin dolandırıcılık amaçlı yayın yaptığına'' işaret ederek, bu sitelerin kullanıcılar için en önemli bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Kullanıcıların bu siteleri ziyaret ettiğinde çok sayıda istek dışı mesajla karşılaştığını ve bu sayede fark edilmeden yüklenen yazılımların bilgisayarları adeta ''köle'' haline getirdiğini vurgulayan Şen, aynı yöntemle ele geçirilen yüz binlerce bilgisayarın yasa dışı işlemlerde kullanıldığını bildirdi.
Türkiye'de kullanıcıların çok büyük bir kısmının hala internet kafeler üzerinden sanal aleme eriştiğine işaret eden Şen, bu mekanların da güvenli internet erişimine sahip olmaları için Türkiye genelinde çeşitli çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
-ÇOCUKLARA YÖNELİK TEHDİTLER
Çocukların algı düzeyinin belli bir yaşa kadar gelişmediğini ve bu nedenle internet ortamında bulunan çocukların tamamına yakınının kendilerine yönelik tehditlerin farkına varmadığını anlatan Şen, kimi çocukların da internette geçirdikleri zamanın farkına varamadıklarını vurguladı.
Şen, bu durumun çocukların ailesi ve sosyal çevresi ile iletişimini olumsuz yönde etkilediğini, hatta birçoğunun derslerini ve ödevlerini ihmal ettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Asıl sorunlardan biri de çocukların internet ortamında istismara maruz kalmaları. Son günlerde gazete sayfalarına yansıyan haberler ile bu konunun ne derece önemli olduğu gözler önüne seriliyor. Çocuklar internette, gerçek ile sanal kavramları birbirinden ayırt edemiyorlar. Kimi sohbet siteleri veya sosyal paylaşım ağlarında karşılarına çıkan kişilerin verdiği bilgilerin gerçek olup olmadığını sorgulamıyorlar.
Özellikle çocuklar internet ortamında kendi kişisel bilgilerini asla kimse ile paylaşmasın. Gerçek hayatta tanımadığı kişilerle internet ortamında arkadaş olmasın. Bu uyarılara uymayan çocukların istismara maruz kaldığına dair çok sayıda vaka ve şikayet var. Bu konuda ailelere de büyük görev düşüyor. Ayrıca gerek aileler, gerekse öğretmenler bu tür tehditlere karşı çocukları sık sık uyarmalı.''
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun aldığı bir kararla, 6 ay içinde Türkiye'deki tüm internet sağlayıcıların abonelerine yönelik ''çocuk'', ''aile'' ve ''yurt içi internet'' gibi farklı profillerde hizmet sunmaya başlayacağını bildiren Şen, çocuk ve ailenin korunmasına yönelik başlatılan bu çalışmanın son derece önemli olduğunu vurguladı.
İHBAR VE ÇIKARILAN İÇERİKLER
TİB İnternet Daire Başkanlığına bugüne kadar ulaşan ihbarların sayısı 269 bin 337 oldu. Söz konusu ihbarların büyük bir bölümü ''müstehcen'' içeriklerle ilgili olurken, sıralamayı Atatürk aleyhine yayınlar ve fuhuşa yönelik web sayfaları takip etti.
''Uyar-Kaldır'' yöntemiyle bugüne kadar kaldırılan içerik sayısı ise 61 bin 674 olurken, bunlardan 27 bin 315'i ''müstehcenlik'', 25 bin 454'ü ise Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsamında değerlendirildi.
Sıralamayı kumar (4 bin 373), bahis (bin 742), intihar (bin 542), çocuk (374), fuhuş (355), sağlık (354), uyuşturucu (58) ve ''diğer'' olarak nitelendirilen (107) sayfalar izledi.
TİB BAŞKANI ŞİMŞEK'TEN UYARILAR
TİB Başkanı Fethi Şimşek ise kurum olarak internet konusunda büyük bir hassasiyete sahip olduklarını vurgulayarak, çocukların sanal ortamda büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabildiğine dikkat çekti.
İnternetin güvenli kullanıldığında çok büyük yararları olduğunu ancak yeterli ''güvenlik tedbirleri''nin alınmamasının büyük sorunlara neden olacağının altını çizen Şimşek, ''Abartmadan söylüyorum; bu tedbirleri almadığımız takdirde internet, ileride neslimizi ve ülkemizi büyük tehlikelerle karşı karşıya bırakan bir tehdit haline gelecektir'' dedi.
Kayseri'de 3 çocuğun kaybolması ve aylar sonra bir cinayete kurban gittiğinin ortaya çıkmasının ardından katil zanlısının internetteki profiline de dikkati çeken Şimşek, ''İnternette çocukları tehdit eden unsurlara ilişkin neler yapabiliriz, bu konuda aileleri en basit şekilde nasıl uyarabiliriz diye her toplantıda konuyu masaya yatırıyoruz'' diye konuştu.
Çocuklarının günde 10-15 saatini bilgisayar başında geçirdiği ve ödevlerini ihmal ettiğinden şikayet eden çok sayıda ailenin kendilerinden yardım istediğini anlatan Fethi Şimşek, uyarılarını şu başlıklarla sıraladı:
-Çocuklar odalarında kesinlikle internet bağlantılı bilgisayarla baş başa bırakılmamalı.
-Anne ve babalar internetin nasıl güvenli kullanılacağını mutlaka öğrenmeli.
-Aile içinde internetin güvenli kullanımına ilişkin özellikle zaman sınırlamasına
yönelik kurallar getirilmeli.
-Ebeveynler internet kullanımında çocukları ile birlikte hareket etmeli.
-Bilgisayarlar çocukların odalarında değil oturma odalarında olmalı.
-Çocuklar için faydalı internet siteleri ''sık kullanılanlar'' kısmına eklenmeli.
-13 yaşından küçük hiçbir çocuk sosyal paylaşım sitelerini (MSN ve Facebook gibi) kullanmamalı.
-Anne ve babalar çocukların sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarını sık sık kontrol etmeli.
-Çocuklarının sosyal ağlardaki arkadaşlarını ve mesajlaşma trafiği yakından gözlemlemeli.
-Evlerdeki bilgisayarlara ''aile koruma'' programları kurulmalı.
-İnternet servis sağlayıcıların sunduğu filtreleme seçenekleri tercih edilmeli.