Son 6 ayda 17 televizyon kanalı uydudan indirildi. Bazıları kayyım yoluyla gaspedilerek önce iktidar bültenine çevrildi. Ardından tamamen kapatıldı. Şimdi yeni bir skandal uygulama devreye sokulacak. CHP’li Barış Yarkadaş’a göre, muhalif kimliğe sahip 7 kanalın daha ekranı karartılacak.
Bugün toplanacak RTÜK aracılığıyla Can Erzincan TV'nin lisansının iptali planlanıyor. Hayat, Azadi, Jiyan, Özgür Gün TV uydudan indirilecek. Fox TV'nin aynı konuda verilecek birden fazla cezayla kapatılması amaçlanıyor. TÜRKSAT'tan düşürülen İMC TV'yi, Hotbird'te de karartma girişimi ele alınacak.
Basın ve ifade özgürlüğünün can çekiştiği Türkiye'de hükümet skandal bir hamleye daha hazırlanıyor. Daha önce hukuksuz bir şekilde uydudan indirilen Samanyolu, Bugün, Kanaltürk ve İMC'nin ardından şimdi de Can Erzincan TV'nin de aralarında bulunduğu 6 kanal daha uydudan indirilmek isteniyor. Fox TV de art arda verilecek cezalarla karartılacak.
LİSANSLARI İPTAL EDİLECEK
RTÜK'ün Can Erzincan ve Fox TV'nin de aralarında bulunduğu 7 kanalı daha karartmaya hazırlandığını belirten CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, bazı kanalların lisansının iptal edliceğini bazılarının da uydudan çıkarılacağını kaydetti. Yarkadaş, “Can Erzincan, Hayat, Azadi, Jiyan, Özgür Gün TV uydudan indirilmek isteniyor. FOX TV'ye ise sürekli cezalar vererek lisansı iptal edilmeye çalışılıyor. Daha önce TÜRKSAT'tan indirilen İMC TV'nin Hotbird üzerinden dahi yayın yapması engellenmesi planlanıyor” dedi.
SARAYDA PARALEL RTÜK KURULDU
Özgür medyaya darbe vuracak karartma girişimlerinin temelinde Cumhurbaşkanlığı Sarayında kurulan bir birim olduğunu ifade eden Yarkadaş şu bilgileri paylaştı: “Cumhurbaşkanlığı Sarayında CİMER adlı bir birim oluşturulmuş. Bunun açılımı Cumhurbaşkanlığı İzleme Merkezi. Bu CİMER'de RTÜK'ün bütün kayıtları paralel bir şekilde oraya aktarılıyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayında bu konuyla ilgili görevlendirilmiş kişiler yayınlardan suç duyuruları ve uyarı cezaları çıkartıyorlar. Paralel kayıtlarının izlendiği bu merkez, izledikleri yayınlarda kendilerine göre sakıncalı buldukları her şeyi RTÜK'e bildirerek işlem yapılmasını istiyor. Aslında talimat veriyor. Bu, RTÜK'ün bay pas edilmesi aynı zamanda paralel RTÜK'ün saray bünyesinde kurulması anlamına geliyor. Bu demokrasi açısından çok tehlikelidir. RTÜK zaten bir sansür kurumu gibi işlev üstleniyor. RTÜK'ün yaptığı sansür uyarı verdiği ceza yetmiyormuş gibi buna bir de CİMER adlı birim ekleniyor.” RTÜK'ün Can Erzincan TV'yi uydudan indirme gerekçesini açıklayan Yarkadaş şunları söyledi: “Başta Can Erzincan TV'nin lisansını iptal etmek istiyorlar.
CAN ERZİNCAN'A LİSANS OYUNU
Nazlı Ilıcak'ın yaptığı bir konuşmayı gerekçe göstererek, onun polislere yönelik bir eleştirisi üzerinden hareket ederek lisansını tamamen iptal etmek istiyorlar. Aynı şekilde Hayat, Jiyan, Özgür Gün ve Azadi TV'yi TÜRKSAT'tan atmak için hazırlık yapılıyor. İMC TV ile ilgili de bilindiği üzere daha önce TÜRKSAT'tan kanunsuz bir şekilde atılmıştı Hotbird adlı uyduya geçmişti, şimdi Hotbird adlı uyduya da yazı yazarak bu kanalların Hotbird'den çıkartılmasını isteyecekler.”
FOX TV CEZALARLA KARARTILACAK
Kanal karartma operasyonlarında FOX TV'nin adının geçtiğine dikkat çeken Yarkadaş, “FOX TV'yi de kısa vadede etkisizleştirmek ve lisansını iptal etmek istiyorlar. FOX TV'ye sudan sebeplerle sürekli ceza veriyorlar. RTÜK kanununa göre bir televizyon aynı konudan birkaç kez ceza alırsa lisans iptali gündeme gelebilir. FOX'u önce korkutup tamamen teslim almak, ardından da yayın hayatına son verdirmek istiyorlar. O yüzden alt alta sıraladığımızda Can Erzincan TV, Hayat TV, Azadi TV, Jiyan TV, Özgür Gün TV, İMC TV ve FOX TV ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Bu konuda da kamuoyunun duyarlı olması lazım” ifadelerini kullandı.
‘ÖNERGELER DİKKATE ALINMIYOR'
CİMER ile ilgili TBMM'ye soru önergesi verdiğini belirten Yarkadaş, şu bilgileri verdi: “Benim bugün TBMM'ye verdiğim soru önergesinde Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan CİMER'in hangi yasaya göre çalıştığını işlevini ve RTÜK'e talimat verme yetkisinin olup olmadığın sordum ve bu birimde kimlerin görev aldığını da dile getirdim.
6 AYDA 17 KANAL KARARTILDI
Türksat daha önce Samanyolu grubu altında faaliyet gösteren Ebru TV, Mehtap TV, Samanyolu haber, Yumurcak TV'nin de aralarında bulunduğu kanallar ile radyoların sözleşleşmesini yenilemediği için 13 kanalı uydudan atmıştı. Aynı şekilde Türkiye'nin en çok izlenen haber kanalları arasında yer alan BUGÜN TV ve Kanaltürk de hukuksuz bir şekilde uydudan çıkartılmıştı. Uydudan çıkarmak girişimleri bununla da kalmadı. Son olarak İMC TV ve Bengü TV'de Türksat'tan atıldı
TÜRKSAT'TAN SONRA HOTBIRD'E MÜDAHALE
TÜRKSAT'tan atılan kanalların yayınlarına izleyicilerinin büyük kısmını kaybederek Hotbird uydusu üzerinden devam ettiğini hatırlatan Yarkadaş, RTÜK'ün bu duruma da müdahale etmeye hazırlandığını iddia etti. Türkiye'deki medya sansürünün artık uluslararası boyuta taşınmak istendiğini ifade eden Yarkadaş, RTÜK'ün yeni bir adım atarak, bir talep yazısı ile TÜRKSAT'tan indirilen kanalların Hotbird uydusundan yayın yapmasının dahi engellenmek istendiğini sözlerine ekledi.
MUHALİF SESLER SUSTURULUYOR
GERÇEĞE ERİŞİME İHTİYAÇ VAR
CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke: Bizim basın özgürlüğü konusundaki pozisyonumuz çok net. Bizler farklı seslerin Türkiye'nin zenginliği olduğunu düşünüyoruz. Farklı seslerin beslenebilmesi için de farklı bilgilere erişim, en önemlisi de gerçeğe erişime ihtiyacımız var. Basının susturulmaması gerektiği yönündeki tavrımız her zaman çok net oldu. Öyle olmaya da devam edecek.
DİKTA REJİMLERİNDE OLUR
CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı: Türkiye adım adım dikta rejimine doğru gidiyor. Eskiden iktidar, topu, tüfeği, maliyecisi, hesap uzmanıyla bütün muhaliflerin üzerine gidiyordu. Şimdi kendi borazanını çalmayan tarafsız olanların da üzerine gidiyor. Devletin, televizyonları kapatması kabul edilemez. Beğenmeyen düğmesine basar kapatır. Bu, ancak dikta rejimlerinde olur. Diktatörlüğün sonuna gelindiğinden ‘Aklımdan geçeni yazacaksın' noktasına geldiler.
BUNUN ADI BUZ GİBİ DİKTATÖRLÜK
HDP Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat: Türkiye özgürleşiyor giderek! Bu televizyonlarında kalmayacağını söylemiştik, böyle de oluyor. Malesef böyle. Daha bunlar da birşey değil, bugünleri de arayacağız. Daha ne oyunları var, kırk tane daha oyunları var. İşte bunun adı diktatörlüktür. Buz gibi diktatörlük. Sonumuz hayrola.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BİTİRİLİYOR
MHP Milletvekili Kadir Koçdemir: Demokrasi basın ve fikir hürriyetinden, özgür kamuoyundan neşet eder. Onlarla güçlenir. Türkiye'de de bu giderek bitiriliyor. Bu nedenle artık söylenecek bir şey yok, her şey meydanda. İnşallah bu toplumun refleksleri belli bir noktadan sonra çok geç kalmadan devreye girer
MEDYA YANDAŞ HALE GETİRİLDİ
MHP Milletvekili Seyfettin Yılmaz: Sözün bittiği yerdeyiz. Türkiye'de özgür basından falan bahsetmek mümkün değil. Basının tamamen dizayn edildiği bir süreçten geçiyoruz. Bütün medya, yandaş haline geldi. Tarafsız görünen, ‘merkez medya' diye bahsedilen medyanın da tamamen hükümete biat ettiği bir süreci yaşıyoruz. Bugün Türkiye'de yaşananların kamuoyu ile paylaşılmaması adına muhalif olan bütün sesler susturuluyor. İşi bu noktaya getirenler artık son çırpınışlarını yaşıyor.
Hukuksuz girişimlerle basın özgürlüğü karartılıyor
Televizyonların kapatılma girişimine karşı medya örgütleri; “Korku iklimi kaldırılmalı, basın özgür kalmalı” açıklaması yaptı
TAHAMMÜL SINIRI ORTADAN KALKTI
Medya Etik Konseyi Başkanı Halit Esendir: Maalesef ülkemizde basın özgürlüğü tamamen yok edilmek isteniyor. Muhalif hiçbir ses istenmiyor ve antidemokratik uygulamalarla televizyon kanalları dahi karartılmaya çalışılıyor. Bu uygulamaları doğru bulmuyoruz ve kınıyoruz. Bu uygulamaların bir an önce son bulmasını ve özgürlüğün serbest kalması çağrısında bulunuyoruz. Maalesef ki iktidar kimsenin sesini duymuyor. Artık tahammül sınırı ortadan kalktı. Zaten hukuk kalmamıştı şimdi böyle keyfi uygulamalar yaşanıyor. Türkiye'nin sonu bu şekilde iyiye gitmiyor. Muhalefeti susturmak ve özgür basını ortadan kaldırmanın çözüm olmayacağını bilmeleri gerekiyor.
TEHDİT VE BASKILAR KALDIRILMALI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu bir açıklama yaparak bazı yazılı ve görsel yayın organlarına yönelik yeni baskıların başlatıldığına dair haberlere dikkat çekti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılan açıklamada şöyle denildi: “Muhalif yayın organlarını susturma konusunda iktidarın başlattığı baskılara yenileri ekleniyor. Uydudan çıkarma, medya şirketlerine kayyım atama gibi hukukla bağdaşmayan girişimler, ülkede düşünceyi, ifade ve basın özgürlüğünü tehdit eder konuma gelmiştir. Şimdi de aralarında CanErzincan TV'nin de bulunduğu 6 televizyonun daha susturulacağı yolunda iddialar ortaya atılmaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak basının üzerindeki bu korku ikliminin kaldırılması, tehdit ve baskılara son verilmesi için Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan basın özgürlüğünün önünü açacak çalışmaları beklemekteyiz. Türkiye'nin çağdaş demokrasilerdeki basın normlarına ulaştırılması, en içten dileğimizdir. Türkiye artık basın özgürlüğünde son sıralarda yer alan, eleştirilerin yöneltildiği bir ülke olmaktan çıkarılmalıdır.
RTÜK HÜKÜMETİN YAN KURULUŞU GİBİ
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: Basın ve düşünce özgürlüğünün önemini birkaç gün önce dile getiren Cumhurbaşkanı, ifade özgürlüğünün demokrasinin temel ögesi olduğuna vurgu yaptı. Ama bunu savunurken kendisi ve iktidarı gazeteciler hakkında soruşturma açarak yayın kapatmaya kadar gidiyor. RTÜK, hükümetin yan kuruluşu gibi çalışıyor. Muhalefet istenmiyor. Bu sesleri yayın yasağı ve kanal kapatmakla bastırıyor. İfade özgürlüğü savunuluyorsa, bunlar yaşanmamalı. Her şey bana serbest, muhalif sesleri kısıtlarım deniyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kişiler için değil herkes için olması gerekiyor.
Kaynak: Özgür Düşünce
Video: Arşiv