Dünya tarihinde böyle bir skandal ilk kez yaşandı

Dünya tarihinde böyle bir skandal ilk kez yaşandı
Basına darbe operasyonu kapsamında gözaltına alınan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı, Mustafa Kılıçaslan tutuklandı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ile birlikte 8 kişi ise serbest bırakıldı.

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, kanalda yayınlanan dış yapım bir dizinin senaryosunda geçen Tahşiye ve Rahle kelimeleri nedeniyle tutuklandı. Üstelik silahlı terör örgütü yöneticiliği suçlamasıyla. Hukuk tarihine geçecek skandal kararın ardından Karaca "Hayali senaryo ile tutuklama varsa, hayali bir karar var" ifadelerini kullandı.

Basına darbe operasyonu kapsamında gözaltına alınan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı, Mustafa Kılıçaslan tutuklandı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ile birlikte 8 kişi ise serbest bırakıldı.

TÜRK YARGISI TUTUKLANDI


Hidayet Karaca, karar açıklandıktan sonra iki elini açıp "Allah var gam yok" dedi. "Hayali senaryo ile tutuklama varsa, hayali bir karar var" diyen Karaca, bu kararı verenlerin de sanık sandalyesine oturacaklarını söyledi.

Karaca, savcı tarafından 'örgüt üyeliği' suçlamasından sevk edilmesine rağmen mahkeme, 'örgüt yöneticisi olmak' iddiasıyla tutuklanmasına karar verdi. Karaca'nın, örgüt yayın politikasına uygun yayınlar yaparak örgüt yöneticisi olduğu öne sürüldü. Tüm bu suçlamaların tek delili ise Samanyolu'nun bir dış yapımı olan Tek Türkiye dizisinin senaryosunda geçen Tahşiye ve Rahle kelimeleri.

Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran "Tutuklanmasına karar verilen Sayın Hidayet Karaca değildir. Türk yargısı kendisini yargılamıştır ve Türk yargısı bugün birileri tarafından tutuklanmıştır. Türk yargısının eli ayağı bağlanmıştır. Türk yargısının dudakları kapatılmıştır" dedi.

14 SAATTE KİM KİMİNLE GÖRÜŞTÜ

Duran önemli iddialarda bulundu: “Sorguları dün gece 11 itibari ile bitti. Karar bugün 14.00 verileceği söylendi. Bu arada kimlerin kimlerle görüştüğünü nelerin gelip gittiğini iddia edildiği gibi listelerin gelip gittiğini bilmiyorum. Fakat kamuoyunda ciddi şüpheler var.

TARAFSIZ YARGILAMA YOK


Biz baştan beri diyoruz hakim ve savcıların atama başta olmak üzere tüm işlerini yapan Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu hatta tek yetkili olan kurul. Bunun başkanlığına Adalet Bakanlığı yapıyor. Adalet Bakanı’nın bunun üzerindeki Başbakan’ın, başbakanın da üzerindeki Cumhurbaşkanı’nın bu davada kendisini taraf olarak gördüğünü biliyoruz. Böyle bir davada bağımsız ve tarafsız yargılama yapılmayacağını biliyorduk. Günler önce deklare etmiştik. Bunu polislerin karşı davranışlarında Cumhuriyet savcıların davranışlarında görmüştük. Sulh Ceza Hakimi’nin davranışlarında görmüştük. Biz bu kararı biliyorduk.

SON SAHNE OYNANDI

Bu daha önce yazılıp çizilen birileri tarafından son şekli verilen, kişiler arasında bağlantı kurulmaya çalışan uydurulan kötü bir hikayedir. Bu hikaye soruşturmaya dönüştürülmüştür. Kişiler arasındaki bağlantı kurulmaya çalışılmıştır. Bugün son sahne oynanmıştır.

Türk yargısı adına ve basın tarihi adına kara bir leke olarak işlenmiştir. Bugün Hidayet Karaca tarihe geçmiştir. Sadece dizi film çektiği için, TV dizilerine senaryoya müdahale etmediği için dışarıdan müdahalelerine kanallarına kapattığı Alo Fatihlerine müsaade etmediği için birilerinin bunu işe al, bunu işten at emirlerine uymadığı için Hidayet Karaca tarihe geçmiştir. Tarihe geçen sadece Karaca değildir, bu kararı veren hakim de tarihe geçmiştir. Bu karardan sonra bugün Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazımızı yapacağız.

BELGELERİ KAYBEDEBİLİRLER

Tahşiyeciler iddia edilen örgütün dosyası mahkumiyet kararı almış. Yargıtay’ın usulen bozmasından sonra Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nden yargılama yapılıyor. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı dosyayı emanete korumaya almış. Biz dosyanın içinden birtakım belgelerin, CD’lerin kaybedileceği endişe ediyoruz. Öncelikle bu dosyanın suretini alacağız neler var, neler yok bakacağız sonra itirazımızı yapacağız.”

KURGUDAN TERÖR ÖRGÜTÜ ÇIKARDILAR

Hukuk tarihine geçecek skandal karar Hakim Bekir Altun tarafından verildi. Hidayet Karaca, Samanyolu Televizyonu’nda yayınlanan Tek Türkiye ve Şefkat Tepe dizilerindeki hayali senaryolardan dolayı makul şüpheli kabul edilerek "terör örgütü yöneticiliği" ile suçlandı. Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve Mustafa Kılıçaslan'ın ise "Terör örgütü üye olma" suçundan tutuklanmasına karar verildi.

SOMUT DELİL YOK

Ekrem Dumanlı'nın üzerine atılı suçu işlediği yönünde bu aşamada tutuklamayı gerektirecek ölçüde kuvvetli suç şüphesine dayalı somut delil bulunmadığından adli kontrol hükümlerinin yeterli olacağını belirten hakim, Dumanlı'ya yurtdışı yasağı koydu.

SOHBETLER ÖRGÜT DELİLİ SAYILDI

Gülen'in 6 Nisan 2009 tarihinde www.herkul.org isimli internet sitesinde "İrtica Paronoyası" adı altında video kaydının yer aldığı anlatılan kararda, Gülen'in internet sitesinde "Tahşiye diye bir şey icat edilebilirler..." şeklinde beyanatlar verdiği kaydedildi. Mahkeme Gülen’in sohbetlerinin haberleştirilmesini ve köşe yazılarını da  suç delili saydı.

YASA DIŞI KAYITLAR DELİL

Mahkeme, Hidayet Karaca ile Gülen arasında 20 Eylül 2010, 28 Eylül 2013 ve 10 Ekim 2013 tarihlerinde telefon görüşmeleri yapıldığını iddia etti. Yasa dışı olarak hükümete yakın gizli arşiv Twitter hesabından yayınlanan ses kayıtlarını inceletmeden gerçek ve doğru kabul eden savcılık ve hakim bu gerçekliği doğrulanmayan ses kayıtlarını Fethullah Gülen ve Hidayet Karaca arasında talimatları gösteriyor şeklinde delil saydı.

KARARA YANLIŞ GEÇİRİLDİ

Hidayet Karaca savcılık savunmasında Fethullah Gülen’le telefonda görüşme yapmadığını belirtmesine rağmen Sulh Hakimi Bekir Altun, yasa dışı olduğu ortaya çıkan ses kayıtlarının gerçek olduğunu iddia etti. Altun mahkeme kararında Hidayet Karaca’nın ‘görüşmediğim’ dediği kayıtları ‘Karaca’nın da kabul ettiği görüşme’ şeklinde karar geçirmesi de dikkat çekti.

ŞİDDET YOK TERÖR VAR!

Delili olmayan dosyada Hakim Bekir Altun’un kuvvetli suç şüphesi yorumunda bulunması da dikkat çekti. Altun kararda suç örgütü ilan edilen kişilerin cebir, şiddet eylemi tespit edilmediğini belirterek şu ifadeleri kullanması ise hukuk skandalı olarak geçti: “Bugüne kadar cebir ve şiddet içeren eylem ve işlemleri tespit edilmemiş olsa da mahiyeti gereği silahlı olarak emniyet müdürlüğü bünyesinde oluşan bu birimin 'Terör Örgütleriyle Mücadele' adı altında yetkilerini, görevlerinin gereklerine aykırı kullanmak suretiyle amaca ulaşmak için toplum üzerinde baskı, korkutma, yıldırma ve sindirme yöntemi kullanarak işlemler yaptıkları dikkate alındığında TMK 1 ve 7 maddeleri anlamında bir örgütün varlığı yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu görülmüştür."

ALAKASIZ TUTUKLAMA

Dosyada delil olarak gösterilen tahşiye örgütüne yönelik 2010’da yapılan operasyonda hiç görev almayan dönemin İl Emniyet Müdürü Yardımcısı Tufan Ergüder’in de örgüt üyeliği kapsamında tutuklanmasına karar verildi.

BUGÜN GAZETESİ

20 Aralık 2014 08:46
DİĞER HABERLER