Ahmet Doğan Erdoğan'ın ve AKP milletvekillerine kadar iktidarda yer alan herkesin PYD ile ilgili yaşadığı karmaşaları “Bizim için PKK, IŞİD ve PYD aynıdır; üçü de terör örgütüdür” sözlerinin hükümetin geçmişte attığı birçok adımla taban tabana çeliştiğini ifade ediyor.

Tayyip Erdoğan’dan AKP milletvekillerine kadar iktidarda yer alan herkes, son günlerde PYD’ye terör örgütü diyor. “Bizim için PKK, IŞİD ve PYD aynıdır; üçü de terör örgütüdür” mesajı veriyorlar.

Hatta Erdoğan ve Davutoğlu, “Terör örgütü PYD’ye asla yardım göndermeyiz, koridor da açmayız” demişti.

Şimdi terörist ilan edilen PYD Lideri Salim Müslim, iktidarın bilgisi dahilinde defalarca Türkiye’ye geldi. Devletin en üst kademeleriyle görüşmeler yaptı. Sonra da elini kolunu sallayarak geldiği yere geri döndü.

Çok eski değil. İçinde bulunduğumuz Ekim ayının başında Müslim yine Ankara’daydı. Bir habere göre; Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla görüştü. HDP kurmaylarıyla da bir araya geldi.

Temmuz 2013’te de aynısı oldu. Bir anda terörist ilan edilen PYD Lideri Müslim özel uçakla Türkiye’ye getirilmiş; İstanbul’da yaptığı üst düzey temasların ardından hakkında hiçbir yasal işlem yapılmadan sağ salim geri götürülmüştü. 

Örgütün kadın lideri Asya Abdullah, hiçbir güvenlik engeline takılmadan sınırdan Türkiye’ye girdi ve mecliste onlarca polisin arasından geçip HDP grup toplantısına katıldı. Sonra da Diyarbakır’a gidip biraz da orada gezdi. 

Ve tıpkı mevkidaşı Salih Müslim gibi ne gözaltına alındı Asya Abdullah, ne de hakkında terör örgütü kurmak ve yönetmekten dava açıldı. O da kolayca sınırdan geçip Türkiye’den ayrıldı. 

Hadi onu da geçtim… Eğer hükümet, PYD’yi terörist yapılanma olarak görüyorsa neden Türkiye’nin terör örgütleri listesine almadı? Ya da hala alınmıyor? 

Dahası, hükümet ‘terör örgütü’ dediği PYD’ye askeri destek sağlanması için peşmerge koridoru açılmasını neden kabul etti?

Bu soruyu AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’e yönelttim. “PYD için koridor açmanız terörist dediğiniz örgüte destek anlamına gelmiyor mu?” diye sordum. “Evet öyle oluyor” cevabını verince “Bu kadarına da pes” demekten kendimi alamadım.

NOT: Bu arada, Hizmet Hareketi’ne yakın medya kuruluşlarında çalışanların teknik ve fiziki takibi için güvenlik güçlerine talimat verildiği iddia ediliyor. ŞAŞIRMADIM.