"17 Aralık bahane edilerek, “darbe var!” denilerek, sadece devasa hırsızlıklar-yolsuzluklar kapatılmadı. Bu gerekçe ile devletin bütün birimlerine ve kurumlarına çöküldü."

Ülkede tek adam yönetimi büyük oranda kuruldu. Maalesef bir adam; yasama-yürütme-yargı bütün güçleri kontrol ediyor.

Bir talimatla yasama organı torbalar halinde yasalar çıkarıyor.

Yine aynı adamın talimatıyla yargıçlar delilsiz-belgesiz onlarca insanı tutukluyor. Hâkimler tepeden gelen baskılar nedeniyle masum insanları tutuklamak zorunda kalıyorlar.

Şu anda Türk yargısı “suçsuzluğunu ispat et!” yöntemiyle işliyor.

Devletin hemen bütün kurumlarında işe girmek için AKP’li olmak şart oldu. Artık muteber bir AKP’liden, il-ilçe teşkilatından AKP’li olduğunuza ve “paralel” olmadığınıza dair referans bulmanız gerekiyor.

Çalışanların terfi etmesi de buna bağlı.

İşadamı iseniz, kamu ihalesi alacaksanız yine AKP’li olduğunuzu ve “paralel” olmadığınızı ispat etmeniz gerekiyor.

17 Aralık bahane edilerek, “darbe var!” denilerek, sadece devasa hırsızlıklar-yolsuzluklar kapatılmadı.

Bu gerekçe ile devletin bütün birimlerine ve kurumlarına çöküldü. Devlet, AKP devleti haline geldi. Buna yönelik yığınla düzenleme yaptılar. Ortada ne hukuk devleti kaldı, ne kuvvetler ayrılığı!

KPSS, AKP’nin devleti kılcallarına kadar teslim almasına engel oluyor. Rahmetli Ecevit kamuya yarışmaya dayalı objektif sınavla girilmesi şartını getirdi. Bu vesileyle bürokrasiye çalışkan Anadolu insanları girmeye başladı; aristokratik yapının tekeli kırıldı. Ancak bu durum şu anda iktidarın işine gelmiyor. Zira AKP’liler çalışmadan işe girmeye, kolay para kazanmaya alıştılar. AKP’li olmasa dahi kolaydan iş sahibi olmak, kazanmak isteyenlerde hep AKP bostanında toplandı. Bu beleşçilere devlet kapılarının açılması ve devletin “AKP devleti” haline gelebilmesi için sınavların, özellikle de KPSS’nin kaldırılmasına ihtiyaç var.

Mahkeme kadıya mülk değil! AKP ebedi orada kalacağını mı sanıyor ki işleyen kurulu düzeni bozuyor?