Kerim Balcı'dan gündeme ilişkin can yakan soru

Kerim Balcı'dan gündeme ilişkin can yakan soru
Zaman yazarı Kerim Balcı bu süreçte sessiz kalanlara seslendi.

Darbe ve başka iftira ve yalanlarla baskı ve zulme maruz kalan hizmet hareketi en son 'medyaya darbe' operasyonuyla Samanyolu Yayın grubu Başkanı Hidayet Karaca ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın göz altına alınmasıyla yeni bir zulme maruz kaldı. Bir yıl geçmesine rağmen 'icat ettikleri' tek hukuksuz delil gazete haberi ve dizi senaryosu. Zaman gazetesi yazarı Kerim Balcı Konuyla ilgili 'Hukuksuzluk hakkında yazılası on yazı' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Balcı'nın "Kader adalet ederken zulmeden zalimlerin yanında durmak da zulümdür." dediği yazında can alıcı konulara değinildi.

İşte Kerim Balcı'nın o yazısı:


"Talih Kuşu

Bizim mahallede Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca Ağabeylere imrenmeyen yoktur. O ne vakur gidişti Rabbim! O ne ihtişam! Başlarına konmuş talih kuşunu ürkütmemek ister gibi dimdik ve sabit kadem! Müslüman hapse giderken de galipmiş meğer! Kaybetti sanıldığı gün de üstünmüş! Sözün bittiği yeri gördüm o gün...

Şimdi konuşmayanlar

Biz AKP gemisinden dövüle sövüle indirileli bir hayli oldu. Bizi indiren kendi de indi. Şimdi ha gayret gemiyi batırmaya çalışıyor. O yetmezmiş gibi hep birlikte içinde olduğumuz memleket gemisine de musallat olmuş. Şimdi konuşmayanlar, rica ederim, ilelebet sussunlar. Haydi, Abdullah Gül Beyefendi’nin dava arkadaşlığı vefası onu susturuyor diyelim; Hayrünnisa Hanımefendi’nin intifadası nerede? Bize yardım edin demiyoruz; kendinize yardım edin ey siyasiler! Sekerat halinde yapılan tövbe millet nezdinde de makbul değildir...

Demokrasinin bedeli

Biz demokrasimiz için, insan hakları için savaşmadık ki değerini bilelim. Bağımsızlık için savaştık. Değerini biliyoruz. Şimdi Mevla bize demokrasinin, insan haklarının, hukuk devletinin, güçler ayrımının değerini öğretiyor. Olgun bir demokrasinin doğumu, rahm-ı maderden yetişkin bir adamın çıkması gibi sancılı olur. Biraz daha sabır!

Kader adalet ederken zulmeden bir kesim

Bazı dostlar bizim seyyiatımıza bakıp, bunu hak etmişsiniz, diyor. Biz de aynı kanaatteyiz. Aksini iddia kaderi tenkit olur, Zat-ı Bari’yi itham olur. Ama kader adalet ederken zulmeden zalimlerin yanında durmak da zulümdür. Bizim niye mazlum olduğumuz belli; peki siz ey Nurcular, ey alnı secdeli ehl-i tarikler, siz niye zalim oldunuz?

Nefis muhasebesi

Kendi kendini kendi kendine sigaya çekmektir nefis muhasebesi. Gazete köşelerini günah çıkarma kabini, okuru papaz efendi yerine koymanın âlemi yok. Hem geçmiş günahlar ancak mevcut günahların cinsinden ise hatırlatılırlar. Size zulmediliyor ama siz de komşunun tavuğuna ‘kışt’ demiştiniz demek ya korkunun, ya onulmaz düşmanlığın ifadesidir. Bizim, bize karşı işlenen cinsinden günahımız Ahmet Şık ve Nedim Şener’in yanında duramamış olmamızdır. Özür diliyoruz. O gün meftun-u sâhir-i ahir zaman idik...

Neo-Dehriyyun

Ey alnı secdeli materyalistler; bilin ki dehriyyunu dehr eritir... Tekasür derdine düşen, mekabire biriktirdikleriyle birlikte girer... Yer Karun’u bütün hazinesiyle birlikte yuttu... Eceli gelen kelbin cami duvarına bevl etmesi gibi zamanı dolan liderler de büyük saraylar, piramitler, ziguratlar, kuleler inşa ederler... Tarih şahittir...

Namaz kılan hırsız

Milletçe, ümit bağladığımız bir liderin ihaneti karşısında, kendi kendimizi avutmaya çalışıyoruz. “Çalıyor ama çalışıyor” diyenler, çalınanın kendi ceplerinden çıktığını anlayınca uyanacaklar. Ey imamlarının hırsızlığını unutmak için kendilerini kıraatinin güzelliğine salıvererek arkasında saf tutmuş saf Müslümanlar, imamınızın abdestinin şüpheli olduğunu ne zaman idrak edeceksiniz?

Sıfır darbı

Şimdiye kadar birden az, sıfırdan çok idik. Şimdi yok olduk. Sıfıra darb ise darb edeni yok eder. Şimdiki gürültü bizim değil, devrilen bir şahıs sultasının çıkardığı gürültüdür...

Hâlâ acıtmıyor, ama bir farkla

Dünyaları için ahretlerinden vazgeçenler bizi anlayamazlar. “İlla da villa, illa da villa” diyenler “Lailaheillallah” demenin itminanını unuturlar. Allah rızasına kilitlenmişler dünyalarıyla misket oynarlar. Sonsuzluğa talip olanların onsuz yapamayacakları O’ndan başka ne olabilir! Acıtmıyor hâlâ, ama artık acımıyoruz da sana! Şefkat nazarına layık olmaz, kim ki girer kendi rızasıyla zarara...

Şimdi ne yapmalı?

Ben gözaltına alınsam veya tutuklansam yapılacak şey belli; aboneliğimin adresini değiştirin. Ama Ekrem Dumanlı gözaltına alınmışsa, Allah muhafaza tutuklanırsa bunun cevabı farklıdır: Aşağısı olmaz, 250 bin yeni abone ister! Madem zalim zulmünde ısrar ediyor, biz de hizmetimizde sebat edeceğiz."

19 Aralık 2014 09:01
DİĞER HABERLER