Nagehan Alçı'dan 'havuz medyası' itirafları

Nagehan Alçı'dan 'havuz medyası' itirafları
Nagehan AlçI "Kimilerinin yandaş havuz diye küfrettiği medya olmasaydı Erdoğan ve AKP çoktan devrilmişti." dedi; "Erdoğan'la özdeşleştik." diye ekledi...

İşte, çok konuşulacak o açıklamalar...

İktidara yakınlığı ile bilinen ve bunu kendisi de açıkça itiraf eden Nagehan Alçı, iletişim fakültelerinde 'nasıl gazeteci olunmaz' başlığı altında ders konusu olarak okutulacak skandal açıklamalar yaptı.

Erdoğan'ın kendi medyasını kurduğunu belirten Alçı, hükümet medyası olmasa Erdoğan ve AKP'nin çoktan devrilmiş olacağını ifade etti.

Alçı, medyada meslek etiği söylemini sadece bir 'kamuflaj' olarak nitelendirdi. Medyaradar'ın haberine göre Alçı, doğrudan AKP'ye angaje bir medya olduğunu da itiraf etti.

Alçı, gazetecinin ve medyanın tarafsız ve objektif olamayacağını da iddia etti ve tarafsızım diyenin sıkıntı çektiğine dikkat çekti.

İşte, Alçı'nın açıklamalarından dikkat çeken bölümler:

HAVUZ MEDYASI OLMASAYDI ERDOĞAN VE AKP ÇOKTAN DEVRİLMİŞTİ

Açıkçası kimilerinin yandaş havuz diye küfrettiği medya olmasaydı Erdoğan ve AK Parti çoktan devrilmişti ve şimdi Yassıada gibi mahkemeler kurulmuştu. Böyle bir ortamda elbette Erdoğan'la özdeşleştik. Bununla da gurur duyuyorum. Eğer Erdoğan'ı devirselerdi bizler de Yassıada tipi zindanlarda olacaktık. Bu riski alarak bu mücadeleye girdik...

MESLEK ETİĞİ SÖYLEMİ, KAMUFLAJDIR

Türkiye tarihinde her zaman medya operasyon aygıtı olmuştur diye düşünüyorum. Mesela yargı kurumu da öyledir. Yargı mensuplarının hukuk ve adalet söylemleri de medya mensuplarının meslek etiği söylemleri de çoğunlukla kamuflajtır bana göre. O yüzden halkın çoğunluğu da inanmıyor bunlara.

Medyayı resmi Kemalist ideoloji tam bir operasyon aygıtı olarak kurdu ve yeri geldi mi demokratik yolla seçilmiş iktidarları devirmek için kullandı. Hükümet olan siyasi partiler de genelde ana akım medya ile pazarlık ve şantaj ilişkisine girdiler. Siyaset ve medya ilişkisi hep çarpık oldu.

ERDOĞAN, KENDİ MEDYASINI KURDU

İlk defa Erdoğan'la beraber medya ile pazarlık yaparak destek satın almak yerine kendisi medya inşa eden bir siyaset kurumu ortaya çıktı Türkiye'de. Yani her zaman tuhaflık vardı bu ülkede. Gazeteciler de bu tuhaf sistemin bir parçasıdır.

Bana göre belli fikirler etrafında oluşmuş medya daha sağlıklıdır. Biz her yere eşit mesafedeyiz lafı yalan bir laf. Mesela bir fikir ekolünü savunan gazeteler özgür bu ülkede. Hükümete muhalefet eden medya toplam gazetelerin yüzde 65'ini oluşturuyor. Ama ana damar holding medyaları ile hükümet arası bence sağlıksız ilişki devam ediyor. Gazeteciler de bu sağlıksız ilişkinin kurbanı oluyor.

AKP'Yİ DESTEKLEYEN MEDYA TARAFSIZ VE OBJEKTİF OLMAZ

Her alanda bir samimiyet eksikliği var... Mesela AK Parti'yi destekleyen medyada bile tarafsız ve objektifiz diyen var. Bu doğru değil. Siz tarafsınız ve taraf olduğunuzu söyleyin kardeşim.

Aynı şey geleneksel ana akım medya için de geçerli. Resmen CHP medyası gibi çalışıp sonra da tarafsızız diyorlar. Bunlar komik şeyler. Herkes net, şeffaf ve dürüst olmalı. Bence en büyük sorun bu...

DOĞRUDAN AKP'YE ANGAJE BİR MEDYA VAR

Doğrudan AK Parti'ye angaje bir medya var ama gazetelerin yüzde 65'i de AK Parti karşıtı. Muhalif medya televizyonda daha az. Bence CHP MHP BDP çizgisinde yeni kanallar açılmalı.

Ben devlet bankası kavramına inanmam ama hükümet bu bankalar aracılığıyla muhalif medyaya ucuz kredi vermeli bence. Böylece muhalif medyaya baskı yapmak niyeti olmadığını da ispatlamış olur...

TARAFSIZIM DİYEN SIKINTI ÇEKİYOR

İktisadi rant hesapları sebebiyle hiçbir güç odağından korkmayan gerçek muhalif medyaya giderseniz olur bence. Benim gerçek muhalif medyaya büyük saygım var. Aileme şahsen küfretseler bile muhalif muhaliftir. Demokrasilerde varlığı şarttır. Bugün herkesle ilgili her türlü şey yazılabiliyor ve yazılmalı da. Ama dediğim gibi tarafsız olduğunu iddia edip taraf olan medya sıkıntı çekiyor...

24 Kasım 2014 14:58
DİĞER HABERLER