Nihat Kazanhan cinayeti Cizre'yi yeniden gözler önüne serdi

Nihat Kazanhan cinayeti Cizre'yi yeniden gözler önüne serdi
12 yaşındaki Nihat Kazanhan cinayetindeki skandallar zincirinin ardından gözler yine Cizre'ye çevrildi.

12 yaşındaki Nihat Kazanhan cinayetinde yaşanan skandallar zincirinin ardından gözler yeniden Cizre'ye çevrildi. Gelişmeler artıkça siyasilerin ve güvenlik bürokratlarının kamuoyunu yanlış bilgilendirdikleri ortaya çıktı.

- İlçe PKK’nın şehir yapılanması YDG-H’nin kontrolünde.

- Örgüt karakollar ve mahkemeler kurdu, gözaltı ve yargılama faaliyeti yürütüyor.

- 100 ayrı noktaya açılan hendeklerle kurtarılmış bölgeler ilan edildi.

- Polis mahallelere giremiyor, olaylara müdahale edemiyor.

- Örgüt ilçede güvenlik kameralarını yasakladı.

- Son bir yılda 350 kişi dağa çıktı.

- İş adamları vergi adı altında haraca bağlandı, ödemeyenler göçe zorlandı.


Bugün'den Bilal Şahin'in haberine göre, 12 yaşındaki Nihat Kazanhan cinayetinde yaşanan skandallar zincirinin ardından gözler yeniden Cizre'ye çevrildi. Gelişmeler artıkça siyasilerin ve güvenlik bürokratlarının kamuoyunu yanlış bilgilendirdikleri ortaya çıktı. Son bir yıl içinde örgüt il ve ilçelere hakim olurken Şırnak’ta örgüte yönelik bir operasyon dahi yapılmadığı ortaya çıktı. Buna karşılık örgütün paralel karakollar kurarak yargılamaya ve infaza başladığı tespit edildi.

6-7 Ekim Kobani protestolarında Cizre, Silopi ve İdil’de yaklaşık on bin kişinin katılımıyla başlayan serhildan (başkaldırı) eylemleri öncesinde adli ve idari birimlerin uyarılmadığı ortaya çıkmıştı. Olayların başladığı sırada aktif sorumluluğu bulunan isimlerin yıllık izne ayrıldıkları tespit edilmişti.

HENDEK NÖBETİ

Cizre örgütün her zaman hareketli tuttuğu bölgelerden biri olma özelliğini her zaman korudu. Yaklaşık 70 istihbarat polisinin görev yaptığı Şırnak’ta gelişmeler hiçbir zaman öngörülemedi. Binlerce kişinin katıldığı Kobani eylemlerinin zaafı atlatılmadan KCK yöneticilerinden Murat Karayılan’ın talimatıyla ilçede yaklaşık 500 kişi tarafından yüz farklı noktada hendekler kazıldı. İstihbarat bu gelişmeyi de yetkililere zamanında rapor edemedi. Ciddi güvenlik zaafına neden olan bu hendekler için Emniyet hiçbir önlem alamadı. Güvenlik kontrolü ve asayiş tamamen YDG-H’nin eline geçti. Örgütün gençlik yapılanması hendeklerin çevresinde uzun namlulu silahlarla nöbet tutarak güvenlik güçlerinin hendeklere yaklaşmasını ve herhangi bir müdahaleyi de engelledi. Ardından KCK Cizre’de özerklik ilan etti.

ROKETLİ SALDIRI

İlçede ‘asayişi’ kontrol altına alan YDG-H devletin bölgedeki hakimiyetini tamamen ortadan kaldırmak için güvenlik kameraları, MOBESE’ler ve baz istasyonlarına yönelik de ciddi müdaha-lelerde bulundu. Bu süreçte YDG-H bölgedeki GSM şirketlerine ait baz istasyonlarına da roketlerle saldırdı.

6-7 Ekim olayları sonrasında şehrin MOBESE yapılanması tamamen kullanılamaz hale geldi. Buradan doğan zararın yaklaşık değerinin iki buçuk milyon dolar olduğu tespit edildi. Kobani olayları nedeniyle şehre yapılması planlanan yeni MOBESE direkleri yerleştirilememişken zarar gören kameralar da tamir edilemedi. Kobani olaylarında zarar görev bir MOBESE direğinin tamirini yapan polis pompalı tüfekle vurularak yaralandı.

KAMERALAR YASAKLANDI

YDG-H ilçedeki dükkanların güvenlik kameralarına da müdahale etti. İlçede bildiri dağıtan YDG-H dükkanlarda güvenlik kamerasının bulunmamasını, bunların güvenlik kuvvetlerinin eline geçebileceğini, güvenlik kamerası bulunan işyerlerine zarar vereceklerini ilan etti. Örgütün HÜDA PAR ile yaşadığı gerginlikte yaralanarak Özel Botan Hastanesi’ne kaldırılan şahıslardan sonra YDG-H militanları hastanenin güvenlik kamera kayıtlarına el koymuştu.

İÇİŞLERİ ÇÖZEMEDİ

İçişleri Bakanı Efkan Ala Şırnak İl Emniyet Müdürü ve Cizre İlçe Emniyet Müdürü’yle güvenlik zirvesi yaptı. Zirveden çıkan çözüm önerileri sorunu daha da büyüttü. Çözüm önerisine göre hendeklerden dolayı ilçeye müdahale edemeyen polis hendeklerin kapatılması için HDP’li parti yetkilileriyle görüştü. Bu görüşmeden sonuç çıkmayınca emniyet dünyada görülmemiş bir yönteme başvurdu, iş makinelerine zırh giydirerek hendeklere müdahale kararı aldı. Bu durum da sonuç vermedi.

ZIRHLI ARAÇ SIKINTISI

Bölgede görev yapan personelin istihbarat alamama sıkıntısının yanında araç gereç sıkıntısı yaşadığı da biliniyor. Terör eylemlerinin yoğun olduğu yerlerde birçok hizmet zırhlı araçlarla temin ediliyor. Bölgede yeterli zırhlı aracın olmaması, mevcut araçların da YDG-H müdahaleleri nedeniyle kullanılamaz hale gelmesi sokakların örgüt militanlarına bırakılmasını tetikliyor.

EKİPMAN YOK

İçişleri Bakanı Efkan Ala bölgeye polis takviyesi yapmış ama yeterli zırhlı araç olmadığı için polisler karakollardan çıkamamıştı. Bölgede görev yapan bir emniyet müdürü, “Şırnak’a isterseniz 10 bin polis yığın, eğer yeterli zırhlı araç ve ekipmanınız yok ise bu polisler ancak devlete külfet oluşturur. Gelecek tehlikeleri artırır” değerlendirmesinde bulunuyor.

350 KİŞİ DAĞA ÇIKTI

 Resmi rakamlara göre son bir yılda 350 kişi PKK’nın kırsal kadrosuna katıldı. Bu rakam son üç yılın toplamından fazla. Son dört ay incelendiğinde sadece Şırnak’ta 30 okul, 50 kamu binası, 350 resmi araç, 37 özel araç, 42 ev ve işyeri, 107 MOBESE kamerası zarar gördü. 11 kişi hayatını kaybetti. Bunca olaya rağmen polis hiçbir olaya gereğinde ve zamanında müdahale edemedi. Gelişmeler Meclis’ten ve halktan gizlendi.

EŞ BAŞKAN KARAKOLDA ÇIPLAK MI ARANDI?

Şırnak İstihbarat Şube’de görevli bir komiser yardımcısıyla üç polisin olayları tetikleyecek faaliyetlerde de bulunduğu da iddia edildi. İddiaya göre istihbarat şubedeki 4 polis belediye eş başkanını çıplak olarak aradı. Başkan da suç duyurusunda bulundu. Söz konusu polislerin operasyonda ele geçirilen cep telefonu ve bilgisayar incelemesinde bulunması da polislerin branşlarında yetersizliklerini bir kere daha ortaya çıkardı. Hiçbir istihbarat personelinin adli çalışmalara katılım yetkisinin olmadığı ve herhangi bir aramaya katılım gibi bir durumlarının da söz konusu olmadığı biliniyor.

KARAKOL VE MAHKEMELER

KCK mahkemeleri ile örgüt Cizre’de kendi yargı sistemini faaliyete geçirdi. Şehir merkezinde önce çadırlarda son süreçte ise metruk binalarda kendi paralel karakollarını ve ceza sistemini oluşturarak faaliyetlere başladı. Vatandaşın bir sorunla karşılaşması durumunda kendileri dışına bir yere müracaatlarına izin verilmemeye başlandı. Hırsızlık yapan kişi çocuk ise kolunun kırılması, yaşı büyük ise üç kere uyarıldıktan sonra öldürülme cezası verilmeye başlandı. İş adamları vergi adı altında haraca bağlandı. Vermeyenler göçe zorlandı veya infaz edildi.

31 Ocak 2015 08:00
DİĞER HABERLER