Polislerin şehit edilmesiyle ilgili şok istihbarat!

Polislerin şehit edilmesiyle ilgili şok istihbarat!
Diyarbakır’da 8 gün önce iki polisin göz göre göre şehit edildiği ortaya çıktı.

KCK’nın, lojman dışında kalan polislerin evleriyle ilgili keşif yaptığını belirleyen Emniyet’in birimleri uyardığı, ancak duyuruya rağmen önlem alınmadığı öğrenildi. Güvenliği ve kamerası olmayan sitelerde oturan polislerin hedef seçilmesi dikkat çekti.

Zaman'ın haberine göre, Diyarbakır’da 26 Ağustos günü polis memurları Osman Bal (42) ve Ali Kızıloğlu’nun (25) evlerinin önünde şehit edildiği saldırılarla ilgili şoke eden bir belge ortaya çıktı. Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı Dr. Akın Karatay imzasıyla 8 Temmuz’da ilgili kurumlara gönderilen resmi yazıda, terör örgütü PKK’ya bağlı KCK birliklerinin lojman dışında kalan polislerin evlerini belirlemek için keşif yaptığı bilgisine yer verildi. Hatta keşif yapan şahsın Celal Demir olduğu da belgede yer aldı. Buna rağmen Emniyet’in lojman dışında kalan polisler için hiçbir önlem almaması dikkat çekti.

Diyarbakır’da 26 Ağustos günü iki polis memurunun evlerinin önünde şehit edildiği saldırılarla ilgili İl Emniyet Müdürlüğü’nün 1,5 ay önce istihbarat aldığı öğrenildi. Farklı semtlerde işlenen iki ayrı saldırının üzerinden 8 gün geçmesine rağmen cinayetlerle ilgili somut bir delile ulaşılamadı. Olaydan birkaç gün sonra saldırganın kimliğinin belirlendiğine dair basına yansıyan haberlerin de gerçeği yansıtmadığı anlaşıldı. Ancak saldırılarla ilgili şoke eden bir belge ortaya çıktı. Emniyet’in 1,5 ay önce hazırladığı ve ilgili kurumlara gönderdiği resmi belgede, terör örgütü PKK’ya bağlı KCK birliklerinin lojman dışında kalan polislerin evlerini belirlemek için keşif yaptığı bilgisine yer veridi. Bu bilgiye rağmen Emniyet’in lojman dışında kalan polisler için hiçbir önlem almaması dikkat çekti.

Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı Dr. Akın Karatay imzasıyla 8 Temmuz’da gönderilen yazıda, bütün polislerin gerçekleştirilmesi muhtemel eylemlere karşı duyarlı olmaları istendi. Terör örgütünün, yurtiçine yönelik faaliyetlerini tek çatı altında toplama hazırlığı yaptığının belirtildiği yazıda şöyle denildi: “Kent yürütmesinde faaliyet gösteren Celal Demir isimli şahsın, Bağlar ilçesinde ikamet eden polis ve askerlerin adreslerinin tespitine yönelik çalışma yaptığı şeklinde bilgiler elde edilmiştir. Bu doğrultuda sıralı amirlerce personelin bilgilendirilerek daha duyarlı hale getirilmesi ve öncelikle can güvenliklerinin sağlanmasını, ‘gerçekleştirilmesi muhtemel eylemlere karşı’ duyarlı bulunulmasını, daha önceden alınan tedbirlerin gözden geçirilerek aksaklıkların giderilmesi ve istihbari çalışmalara ağırlık verilerek olası gelişmelerden anında bilgi verilmesini arz ve rica ederim.” Ancak yapılan bu duyuru, cinayetleri engelleyemedi. Yazıdan tam 49 gün sonra polis memurları Osman Bal (42) ve Ali Kızıloğlu (25), uğradıkları silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

EMNİYET, ‘GÖRÜNTÜSÜ VAR’ DEMİŞTİ

İlk saldırı, Kayapınar ilçesi Huzurevleri semtinde yaşayan Osman Bal’a düzenlendi. Olaydan 21 saat sonra Peyas Mahallesi’nde oturan istihbaratçı Ali Kızıloğlu, kendisine arkadan yaklaşan yüzü kapalı kişi ya da kişilerce evinin önünde şehit edildi. Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, Bal’ın şehit edilmesiyle ilgili, “Siyasi bir yönü yok. Terör faaliyetinden oluşmuş bir hadise değil. Arkadan vurulmuş. Saldırıya ilişkin görüntüler var. Olaydan sonra şahsın kaçtığını görüyoruz.” demişti. 1 gün sonra ifadesini değiştirmiş, “Muhtemelen bir terör saldırısı.” demişti. Kızıloğlu’nun şehit edildiği saldırıda kullanılan tabanca, olay yerine yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta, Peyas Mezarlığı’nda bulundu. İki polisin de ikamet ettiği sitenin güvenliğinin ve kamera sisteminin olmaması saldırganların önceden keşif yaptığı ihtimalini güçlendiriyor. Emniyet’in de istihbarata rağmen polislerin güvenli olmayan sitelerde ikamet etmesine izin vermesi büyük bir ihmal olarak gösteriliyor. Saldırıdan üç gün sonra hava destekli operasyon başlatan Diyarbakır Emniyeti, önce 7 kişiyi daha sonra 1 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgisi olmadığı belirlenen şüpheliler daha sonra serbest bırakıldı. Emniyet müdürünün ‘elimizde görüntüler var’ demesine rağmen zanlıların belirlenememesi ise kafalarda ayrı bir soru işareti olarak yer alıyor.



03 Eylül 2014 07:20
DİĞER HABERLER