Taraf 'Kırmızı kitap meselesinin' perde arkasını yazdı

Taraf 'Kırmızı kitap meselesinin' perde arkasını yazdı
Erdoğan’ın başkanlık ettiği ilk MGK’da, hükümet hizmet hareketinin terör örgütü olarak kırmızı kitaba girmesini istedi. Ancak asker tüm cemaatlerin bu kapsama alınmasını isteyince, karar alınamadı

Taraf Gazetesi'ne göre Erdoğan’ın başkanlığında yapılan ilk MGK'da Kırmızı Kitap’ın değiştirilmesi konusunda bir karar alınmadı. 10 saat 25 dakika süren tarihi MGK'da cemaati bitirme planları yaklaşık 25 dakika ele alındı. Taraf'ın iddiasına göre hükümet, hizmet hareketini “terör örgütü” ilan etmek istedi, askerler de destek verdi. Ancak, tüm cemaatlerin de aynı kapsama alınmasını istedi. Bu gelişme üzerine, hükümet kanadı, Kırmızı Kitap’ın sözünü bile etmedi.


Taraf’ın hükümet kaynaklarından edindiği bilgiye göre, 30 Mart MGK toplantısı dokuz saatlik 28 Şubat MGK toplantısından daha gergin geçti. MGK’nın asker kanadı, kırmızı çizgiler konusunda ilk kez bu kadar sert konuştu. Eleştiriiler daha çok İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın üzerinde yoğunlaştı. “Gazeteciler” için, “kapısını girin alın” talimatı veren Ala’nın, toplantı boyunca eleştirilere savunmak için yoğun çaba sarf etmesi dikkat çekti.

GÜNDEME BİLE GELMEDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MGK toplantısından önce yaptığı konuşmalarda sık sık paralel safsatası ile mücadele adı altında hizmet hareketini hedef alarak Gülen Cemaati’nin “terör örgütü” olarak Kırmızı Kitap’a alınması konusunda teklifte bulunacağını ifade etmişti. Yine hükümete yakın medya kuruluşlarında, konuyla ilgili olarak MGK’da karar alındığı ve cemaatin “terör örgütü” olarak kırmızı kitaba gireceğine yönelik yayınlar yapıldı. 

Tarihî MGK toplantısında, söz konusu konu yaklaşık 25 dakika ele alındı. Hükümet kanadı, bu konuda bilgi verdi. Bir hükümet üyesi, örtülü olarak da, Gülen Cemaati’nin “terör örgütü” ilan edilmesi görüşünde olduklarını dile getirdi. MGK’nın diğer üyeleri de, buna destek verdi. MGK’nın diğer üyeleri de mücadelenin tek başına bir cemaat ile sınırlandırılmaması gerektiğini dile getirerek, PKK, PYD, KCK ve diğer cemaatlerin tüm fraksiyonların da bu kapsama alınmasını istediler. Bu talep üzerine, yeniden çalışma yapılması gerektiği öne sürüldü. Ve bir daha Kırmızı Kitap’ın değiştirilmesi gündeme gelmedi.

BİLDİRİDE ÖZELLİKLE BAŞA ÇEKTİLER

Bir çok olayda olduğu gibi, Kırmızı Kitap konusunda da bir algı operasyonu oluşturulması planlandı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın önderliğinde oluşturulan komisyon aracılığı ile MGK bildirisi hazırlandı. Bildirinin başına özellikle, “paralel yapı ile mücadele” konusunda karar alındığına yönelik madde konuldu. Böylece, kamuoyuna toplantı boyunca sadece paralel yapı olayının ele alındığına yönelik algı oluşturulması amaçlandı

ASKER ELEŞTİRİLERDE BULUNDU: ASKER EŞLERİ SOKAĞA BİLE ÇIKAMIYOR

Toplantıda, geçmişte iddia edildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan da, eleştiriler üzerine masaya yumruğunu vurmadı. Tam tersi, eleştiriler karşısında bazı hükümet üyelerinin terlemesi dikkatlerden kaçmadı. Toplantının geri kalanında ise, ağırlıklı olarak PKK, KCK ve HDP’nin eylem kararı, Doğu ve Güneydoğu’daki eylemler, IŞİD’in saldırıları, peşmergelerin geçişi ile iç ve dış tehditler karşısında alınacak önlemler ele alındı. Özellikle, Kobani eylemleri sırasında yaşananlar ile sivil giyimli askerlerin şehir içinde infaz edilmesi uzun süre ele alındı. MGK’nın asker kanadı, bu konularda duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, sivil giyimli askerlerin şehir içindeki güvenliğinin sağlanmasından polisin sorumlu olduğunu hatırlattı. MGK üyeleri, konunun ele alınması sırasında, “asker eşlerinin bölgede sokağa çıkamaz hale gelmesinden” şikayet etmesi dikkat çekti.

RAHATSIZLIK İLETİLDİ

En sert açıklamalar ise, Kobani eylemleri sırasında Türk bayrağının indirilmesi, yakılması ile Atatürk büstlerinin tekmelenmesi konusunda oldu. Hükümet kanadı ise bu konuda, HDP’nin ve PKK’nın sorumlu olduğunu söyledi. Peşmergenin ağır silahlarla birlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda, Kobani’ye geçişleri de toplantıda uzun süre ele alındı. MGK’nin asker üyeleri, peşmergeye açılan koridor konusunda kendilerinin hiçbir rolünün olmadığını ve bu işe asla karışmadıklarını kayıtlara geçirdiler. Öte yandan, Jandarma Genel Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasına yönelik girişim de değerlendirildi. Üzerinde uzlaşma olmayan konuların kamuoyuna açıklanmasının, askerî personel üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceği dile getirildi.
 
TARAF

01 Kasım 2014 09:16
DİĞER HABERLER