Türkiye'nin yurt dışında saygınlığı sıfırlandı

Türkiye'nin yurt dışında saygınlığı sıfırlandı
AKP hükümetinin icraatleri dünyada Türkiye'nin yalnızlaşmasına sebep oluyor. ABD ve Avrupa'nın Türkiye'ye bakışını Zaman Gazetesi yazarları Selçuk Gültaşlı ve Ali H. Aslan gözler önüne serdi

Selçuk Gültaşlı yazısında AB Bakanı Volkan Bozkır'ın nasıl 'yalancı' durumuna düştüğünü anlattı.


İşte Gültaşlı'nın yazısının ilgili kısmı:

Hem Bağış hem de Çavuşoğlu’na göre çok daha akıllı ve makul yeni AB Bakanı Volkan Bozkır da geçenlerde Brüksel’deydi. Takip etmemize izin verilen konuşmasında bir AP yetkilisi kendisine aynı gün yayınlanan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Türkiye tespitleri ile kendi aktardıklarının birbirini tutmadığını hatırlatarak, kime inanmaları gerektiğini sordu. Avrupalı yetkili Bozkır’a nazikçe ‘Yalan söyleyen kim?’ diye soruyordu.

Bozkır’ı aynı salonda beraber dinlediğimiz Türkiye’yi yakından takip eden Avrupalı bir tanıdığa intibalarını sordum. Siyasetçilerin her zaman yalan söylediğini ancak son zamanlarda AKP’li siyasetçiler kadar büyük yalan söyleyen ve bunu herkesi aptal yerine koyarak savunanına rastlamadığını söyledi. Bozkır’a ‘büyük yalancı’ demek haksızlık ama birçok iktidar mensubuna yakıştığını teslim etmek lazım.

Selçuk Gültaşlı'nın yazısının tamamı için tıklayınız

***
Ali H. Aslan'ın yazısının ilgili kısmı

Zaman gazetesinden Ali Aslan da Başbakan Davutoğlu'nun ABD Başkanı Barack Obama tarafından muhatap alınmadığını, hatta ikili ilişkilerde Başkan yardımcısı Biden'ın bile görüşmediği, Davutoğlu'nun ABD yönetimi adına Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından muhatap alındığını söyledi. Aslan'a göre ABD yönetimi Davutoğlu'nu kıdemli bir dışişleri bakanı olarak görüyor. Bu sebeple Davutoğlu'nun bu hafta gerçekleştireceği ABD ziyaretinde Washington'a gidemeyeceği, çünkü kendisine randevu verilmediği biliniyor. 

Davutoğlu bu hafta ekonomik temaslar vesilesiyle New York’a geliyor. Okyanus aşıp Amerika’ya uçmuşken neden Washington’a uğra(ya)mıyor? Çünkü Beyaz Saray’ın kapıları sürgülü. Randevu verilmiyor. Recep Tayyip Erdoğan başbakanken Başkan George W. Bush’la ve Başkan Barack Obama’yla görüşüyordu. Obama nadiren Cumhurbaşkanı Gül’ü aramakla birlikte, ikili ilişkileri Erdoğan’la yürütüyordu. Bugün ise Başkan Obama Türkiye’ye bir mesaj iletmek istediğinde, başbakanı değil cumhurbaşkanını muhatap alıyor.

Başbakan olduğundan bu yana Ahmet Davutoğlu Obama’yla telefonla bir kez bile görüşemedi. Yüz yüze tek istişareleri Avustralya’daki G-20 zirvesi ortamında oldu. Davutoğlu’nu başkan yardımcısı Joe Biden da pek muhatap almıyor. Amerikan yönetiminde en çok görüştüğü üst düzey isim Dışişleri Bakanı John Kerry. Ayıp olmasın diye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu da ara sıra usulen arayan Kerry, işini daha çok Davutoğlu’yla hallediyor. Kısacası Davutoğlu ABD gözünde Türk başbakanların geleneksel ağırlığına sahip değil. Bir çeşit kıdemli dışişleri bakanı muamelesi görüyor. ABD’nin böyle protokol uyguladığı bir Türk başbakanı hatırlamıyorum.

BEYAZ SARAY KAPILARI KAPALI

Kuşkusuz Washington’un kapıları sadece Davutoğlu’na kapalı değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan da -şapkasından büyük bir tavşan çıkarmadıkça- Obama görevden ayrılana kadar Beyaz Saray’ın eşiğine zor adım atar. Washington’da son derece antipatik, otokrat, ABD karşıtı ve antisemitik bir lider olarak görülüyor. Böyle devam ederse sadece Obama değil ardından gelecek Amerikan başkanı da Erdoğan’la aynı kareye girmek istemeyecektir. Yönetimin soğuk tavrı şahsa özel değil, tüm AKP idarecilerine. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Washington’u ziyaret çabaları da akim kaldı. Kerry işini Davutoğlu ile hallediyorken, Çavuşoğlu gibi etkisiz bir figüre niye zaman ayırsın?

ABD başkentine gelemeyen AKP’li idarecilere ilaveten, gelip de eli boş dönenler de çok. Avrupa Birliği’nden sorumlu Bakan Volkan Bozkır Washington ziyaretinde Amerikan hükümetinden denkleriyle görüş(e)medi. Bir ara İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın buralara geleceğini duymuştuk ama anlaşılan hayata geçirilemedi. Savunma Bakanı İsmet Yılmaz Washington’da ABD’nin düzenlediği bir terörle mücadele zirvesine Türkiye’yi temsilen katılıp döndü. Onun da yönetimden üst düzey randevusu yoktu. AKP cenahının ABD’lilere müstağni yaklaşım içinde olduğu zannedilmesin. Washington’a gelip iyi muamele görmek için yanıp tutuşuyorlar, ama nafile. Zira itibar yerlerde sürünüyor.

Ali H. Aslan'ın yazısının tamamı için tıklayınız

02 Mart 2015 11:39
DİĞER HABERLER