'Yazıcıoğlu'nun suikaste uğraması için en az 10 ayrı olay var!'

Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatıyla ilgili kamuoyunun aklında cevapsız pek çok soru varken, Avukat Kemal Yavuz olayla ilgili canlı yayında önemli açıklamalar yaptı..

  • Yazıcıoğlu soruşturması avukatı Yavuz: Uçağın, türbülansla helikopteri düşürmesinin fevkalade muhtemel olduğunu düşünmekteyiz..
  • "Karbon monoksit bulgusu veren bir zehirlenme yapıldığı kuşkusunu taşımaktayız."
  • "Jetlerin uçuşu sıradan bir eğitim uçuşu değildi."
  • "Dosya önemli ölçüde toparlanmış durumda. Sonrasında iddianame hazırlanıp dava açılacak."
  • Avukat, "Yazıcıoğlu'nun suikaste uğraması hususunda, savcının üzerinde durduğu en az 10 ayrı olay mevcut" deyip örnekler verdi.

Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucusu Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter 25 Mart 2009 yılında Kahramanmaraş'ta düşmüş ve Yazıcıoğlu bu olay sonrası vefat etmişti. Yıllar geçmesine rağmen Yazıcıoğlu'nun ölümü üzerindeki sis perdesi hala kalkmadı ortaya çok çeşitli iddialar atıldı. Yargıya taşınan dosyanın müdahil avukatlarından Kemal Yavuz, Samanyolu Haber TV'ye konuk oldu ve Yazıcıoğlu'nun vefatına dair iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu..

Olay günü bölgede yoğun bir hava hareketliliği olduğuna dikkat çeken avukat Kemal Yavuz, Helikopterin düştüğü zamandaki 4 dakikalık radar kayıtlarının olmadığının Genelkurmay tarafından kendilerine yazıyla bildirildiğini söyledi. Yavuz daha sonra ise bu döneme dair radar kayıtlarının Erzurum Dumlu Radar Üssü'ndeki kayıtlarda ortaya çıktığının sabit hale geldiğini belirtti..

"UÇAĞIN, TÜRBÜLANSLA HEİKOPTERİ DÜŞÜRMESİNİN FEVKALADE MUHTEMEL OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEYİZ"

Yazıcıoğlu'nun yer aldığı helikopterin uçak türbülansıyla düşürülmüş olduğunu düşündüklerini anlatan Yavuz, şu çarpıcı bilgileri paylaştı: 

"Öncesinin olmasına rağmen her nasılsa helikopterin Çağlayancerit'ten hareket ettikten sonraki radar kayıtları yok. Bununla birlikte tam olay saatinde olay bölgesine gelen iki uçak var. Biri F-4, biri F-16.. Biri diğerinin üzerine, 180 mil diğerinin tam altında geliyor. Yani radarlardan gizlemeyi gerektiren bir tarz ile altında geliyor ve 21 bin feet'te tam olay yerinin üzerinde alçalarak radardan kayboluyor. Sonra 13 bin feet'te tekrar görüntü saplanıyor ses hızından yüksek bir hızla tekrar ortaya çıktığı anlaşılıyor. Bu dönem içerisindeki bizce, kimliği bilinen bu uçağın helikopterin üzerine inmek suretiyle oluşturduğu türbülansla heikopteri düşürmesinin fevkalade muhtemel olduğunu düşünüyoruz."

"KARBON MONOKSİT BULGUSU VEREN BİR ZEHİRLENME YAPILDIĞI KUŞKUSUNU TAŞIMAKTAYIZ"

Zehirlenme bulguları ve cesetlerde rastlanan karbonmonoksit kalıntılarıyla ile ilgili kendi bulgularının olduğunu aktaran Yazıcıoğlu'nun avukatı, "Helikopterin kendisinden kaynaklı sebeplerle karbonmonoksitin oluşabileceği gibi, bizim asıl üzerinde tereddüt ettiğimiz husus metil klorit diye bir maddenin oksijenle temas etmesiyle, etrafını zehirleyeceği. Yani bir odayı bile karbonmonoksit havuzuna çevirebileceği uzmanlarca söyleniyor. Bunun oluşabilmesi için de ortalama 15 dakika zaman lazım. Helikopterin de Çağlayancerit'ten kalkışıyla olaya yerine gelişi arasında bu kadar bir zaman var. Bir tabletin uzaktan kumanda ile patlatılarak ya da başka bir yöntem ile helikopterin içerisine karbon monoksit bulgusu veren bir zehirlenme yapıldığı kuşkusunu taşımaktayız." diyerek dosyada yetkili savcıların talimatı ile bunlar üzerinde çalışmaların yürütülmekte olduğunu ifade etti..

"JETLERİN UÇUSU SIRADAN BİR EĞİTİM UÇUŞU DEĞİLDİ"

Kazaya dair önyargı ile üzerine gittikleri kişi ya da kurum olamadığını aktaran Kemal Yavuz, "Maalesef bu jetler TSK'ya, Hava Kuvvetleri'ne ait jetler. Umarım jetlerin bu olayda bir şeyi çıkmaz. Eğitim uçuşu deniyor, eğitim uçuşu olmadığı ve eğitim uçuşu kurallarının dışına çıkıldığı, ses hızından yüksek süratle uçulduğu, alçak bir irtifadan uçulduğu, bu uçakların bir uçuş planları olmadığı çok net. Eğer hava hareketlerinden kaynaklanan bir durumsa yapanlar belli." diye konuştu.. 

"YAZICIOĞLU'NUN SUİKASTE UĞRAMASI İÇİN, SAVCININ ÜZERİNDE DURDUĞU EN AZ 10 AYRI OLAY MEVCUT"

Yazıcıoğlu'nun bir suikaste uğraması ihtimaline karşı savcının üzerinde çalıştığı en az 10 ayrı olayın mevcut olduğunu da belirten Yavuz, "Muhsin Yazıcıoğlu'nun Oslo görüşmeleriyle ilgili bir takım kaygıları vardı. Bunu Güneydoğu raporu adı altında gerek başbakanla, gerek cumhurbaşkanlığına ilettiği raporlar vardı. Oslo süreci sonrasında kaygıları ve itirazları vardı. Bunlardan dolayı olabilir. Yine Kuzey Irakla ilgili, Türkmenlerin statüsüyle ilgili, PKK'nın Kuzey Irak'ta yapılanmasıyla ilgili, Güneydoğu'da terörle mücadele konusunda bir takım çalışmaları vardı. Yine Barnabas inciliyle ilgili kamuoyunun gündemine geldi, bir takım şeyler vardı. Buna benzer en az 10 unsur var. Bunlar üzerinde araştırılıyor. Bunlardan hangisinin böyle bir sabotaja sebebiyet vereceği, kimlerden talimat alındığı her türlü husus göz önüne alınarak araştırma yapıldı. Ama biliyorsunuz Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasıyla soruşturma ciddi anlamda akamete uğradı." diyerek önemli ayrıntılar verdi..  

"DOSYA ÖNEMLİ ÖLÇÜDE TOPARLANMIŞ DURUMDA"

Soruşturmada gelinen aşamayı ise, " Hava hareketliliği rapora bağlanmak üzere, karbonmonoksit çalışmaları da rapora bağlanmak üzere. Dosya önemli ölçüde toparlanmış durumda. Sonrasında iddianame hazırlanıp dava açılacak." sözleriyle anlattı..  

SAMANYOLUHABER.COM

19 Nisan 2014 19:13
DİĞER HABERLER