Eskişehirspor'un file bekçisi Ali Şaşal, Fanatik'e çok özel açıklamalarda bulundu.
Eskişehirspor, ilk oynayacağı Fenerbahçe maçına hazırlanıyor. Yenilenen yapısıyla hazırlıklarını yoğun şekilde sürdüren Kırmızı-Siyahlılar’ın sezona damga vurması beklenen isimlerinden biri de geçen sezonun sonunda kaleyi Boffin gibi bir eldivenden alan Ali Şaşal. Genç kaleci verdiği röprtajda çok konuşulacak açıklamalar yaptı.
‘12 yaşında başladım’
“12 yaşında kaleciliğe başladım ve 19 yaşında ilk profesyonel imzayı attım. Buraya gelen kadar hep Altay’da oynadım, pek benzetmezler ama İzmirli’yim. Aslında daha önce de isteyen kulüpler oldu ama gerçekleşmedi. Buraya gelmeden önceki sezonumu iyi geçirdim ve Eskişehirspor’a transfer oldum.”
‘Altyapı hocaları önemli’
“Bugünlere gelmemde bende emeği olanları söylemem gerekir. Altay’ın altyapısında Mücahit Dönmez vardı, o bana çok önem verdi ve sahip çıktı. Sonrasında bana göre Türkiye’nin en iyi kaleci hocalarından Haluk Kaplan’ın büyük emeği vardır. Haluk hoca kaleciliğin kitabını yazacak kadar da akademisyen bir isim ondan da müthiş bir bilgi ve destek aldım.”
Çizgi kalecisi değilim’
“Her zaman kendime, artılarım ve eksilerim neler diye sormuşumdur. Kendime güvenen bir kişiyim. Bir kaleci çizgi üzerinde değildir. Ekstra şeyler yaparsa iyi kalecidir. İyi bir eldiven yan toplara çıkacak, geriden oyunu kuracak, ayakları düzgün olacak, önde olacak, iki ayağını iyi kullanacak, kısaca oyunun bir parçası olacak. Ben de böyle olmak için elimden gleni yapıyorum.”
‘Geçen sezon iyiydi ama...’
“Bir kaleciye hiçbir zaman idolüm olarak bakmadım ama hepsinden iyi taraflarını almayı hedefledim. Mesela Muslera’nın ayakları çok iyi. Ama Muslera geldiğinden beri vasat bir performans çizmesine rağmen fazla abartılıyor. En başarılı sezonu geçen yıldı. Bana göre kaleci dendi mi Neuer tabii ki bir numara.”
‘Ada yolu İstanbul’dan’
“Anadolu’da oynayan her futbolcunun gönlünde İstanbul’un 3 kulübü yatar. Ama ben buradan A Milli Takım’a gitmek istiyorum demiştim ve gittim. Bir Arda Turan gerçeği var ortada. Herkes beni İngiltere’ye yakıştırıyor. Ama oralara gitmenin yolu da İstanbul’dan geçiyor.”