Dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumundaki Türkiye, daralan iç pazar ve ilave vergiler nedeniyle çöken ABD ihracatının ardından, en büyük pazarı konumundaki Avrupa Birliği’nde de önemli kayıplar yaşama riski ile karşı karşıya.
İç pazarını korumak amacıyla çelik ürünleri ithalatına uygulanacak kotaları 16 Ocak’ta oylayacak olan AB, mevcut taslağa göre Türkiye’ye özellikle inşaat çeliğinde sert kısıtlamalar öngörürken, söz konusu kotalar AB’ye inşaat çeliği ihracatında yüzde 60’ın üzerinde daralmaya neden olabilir.
Türk çelik üreticilerinin daralan talep nedeniyle vardiya sayılarını düşürerek ve bakım çalışmalarına giderek üretimi azalttığı bu dönemde, AB’nin özellikle inşaat çeliğinde Türkiye’ye uygulamayı planladığı kotalar sektörde çok daha fazla üretim düşüşlerine neden olabilir.
Türk çelik sektörünün daha önce en önemli ihracat pazarlarından olan Ortadoğu’da son yıllarda meydana gelen siyasi karışıklıklar bu pazarda önemli kayıplara neden olmuştu. Ardından Türk çeliğinin en büyük ihracat pazarlarından ABD’nin Türk çelik ürünlerine uyguladığı yüzde 50 ilave vergi, bu pazarın da kaybedilmesini beraberinde getirmişti.
Bu süreçte Türk çelik sektörü, ABD’ye ihracatın azalmasından kaynaklanan boşluğu AB pazarına daha fazla ağırlık vererek kapatmıştı.
AB’ye inşaat çeliği ihracatında yüzde 99 artış
Avrupa Çelik Birliği (Eurofer) verilerine göre, 2018 kasım sonu itibariyle AB Türkiye’den 797 bin ton inşaat çeliği ithal etti. Bu tutar 2017’nin aynı döneminde 400 bin ton olmuştu. Buna göre AB’nin Türkiye’den yaptığı inşaat çeliği ithalatı geçen yıl ilk 11 ayda yüzde 99 artış gösterdi. Türkiye AB’nin inşaat çeliği ithalatında ilk sırada yer aldı.
ABD’nin getirdiği vergiler nedeniyle rekabette zorlanan birçok ülkenin çelik ihracatçısı da, Türkiye gibi AB pazarına yönelmiş, bunun ardından AB, kendi üreticisini korumak için geçen yıl temmuz ayında bazı geçici kotaları uygulamaya koymuştu.
Ancak söz konusu kotalar 200 günlük olduğu için, AB’nin şubat ayından itibaren uygulayacağı yeni kotaları belirlemiş olması gerekiyor. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan taslağın 16 Ocak’ta AB üyesi ülkeler tarafından oylanması bekleniyor.
AB’nin yeni kota uygulaması, üç yıllık bir süre için geçerli olacak ve Temmuz 2021’de sona erecek. Kotalar üç fazda uygulanacak. Buna göre ilk faz Şubat-Haziran 2019 dönemini, diğer iki faz ise Temmuz 2019-Haziran 2020 ile Temmuz 2020-Haziran 2021 dönemini kapsayacak.
Taslak metne göre, Türkiye’nin AB’ye yapacağı inşaat çeliği ihracatı için şubat ayı başından haziran sonuna kadar 289 bin 119 ton kota öngörülüyor.
Türkiye’ye ikinci fazda 301 bin 538 ton, üçüncü fazda da 316 bin 614 tonluk inşaat çeliği kotası ayrılıyor. Bu kotaların aşılması halinde ithal edilecek ürünlere yüzde 25 ilave vergi uygulanacak.
Türkiye’nin AB’ye 2018’in ilk 11 ayında 797 bin ton inşaat çeliği ihraç ettiği göz önüne alındığında, bu kotalar Türkiye’nin geçen yılki ihracatının yüzde 60’dan fazla altında bulunuyor.
Taslağın bu haliyle kabul edilmesi halinde ilk birkaç ayda kotaların dolacağını belirten Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan, “Oylamada bazı AB ülkelerinin ‘hayır‘ demesi bekleniyor. Türkiye de taslağın bu haliyle kabul edilmemesi için Ticaret Bakanlığı nezdinde ikna çalışmaları yapıyor” dedi.
Reuters’a konuşan Aslan şu ifadeleri kullandı:“İç piyasadaki daralma zaten çok kötü. Düşen talep nedeniyle çelik üreticileri vardiya sayılarını azalttı, bakım çalışmaları öne alındı. Üretim düşüşleri var… AB çok önemli bir pazarımız, taslağın bu haliyle kabul edilmesi önemli kayıplara neden olur. Ancak biz hâlâ bazı değişikliklere gidileceğini düşünüyoruz.”
Oylamada çoğunluk sağlanamazsa Avrupa Komisyonu’nun yeni bir taslak önermesi gerekiyor.
AB’nin getireceği kotalardan en çok etkilenecek ülkeler arasında Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Hindistan, Güney Kore, Ukrayna ve Çin bulunuyor.
Tüketim ve üretimde düşüş
Kotaların ardından Türkiye’nin AB’ye çelik ihracatının sert şekilde düşebileceğine dikkat çeken Londra’daki bir Türk çelik ticaret kaynağı ise Reuters’a yaptığı açıklamada, “Temel pazarlarımızı kaybettik. İç pazar ise zor ayakta duruyor. Çok fazla kapasitemiz var ancak pazarımız yok. Bu kadar çelikle ne yapacağımızı bilmiyorum” dedi.
Şirketlerden alınan bilgiye göre, iç piyasada düşen talep nedeniyle Koç Metalürji aralık ayı sonlarından şubat ayı başına kadar üretime ara verdi. Şirket bu dönemi bakım çalışmaları ile değerlendirecek. Çebitaş ve Ekinciler ise vardiya sayısını düşürerek üretimi azaltma yoluna gitti.
Türkiye’de çelik tüketimi 2018’in üçüncü çeyreğinden itibaren daralma trendine girdi. TÇÜD verilerine göre üçüncü çeyrekte çelik tüketim yüzde 6 gerilerken, tüketimdeki daralma son çeyrekte daha da sertleşti. Nihai mamul çelik tüketimi ekimde yüzde 45.7, kasımda ise yüzde 44 geriledi. Tüketimdeki düşüş ilk 11 ay itibariyle yüzde 11.9 oldu.
Türkiye’nin ham çelik üretimi ise açıklanan son verilere göre ocak-kasım döneminde yüzde 0.5 artışla 34.4 milyon ton seviyesinde olurken, son aylarda düşüş trendine girerek kasımda yüzde 2.1, ekimde yüzde 4.3 geriledi.
İç pazardaki daralmada, çelik sanayinin temel müşterileri konumundaki inşaat, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde yaşanan daralma belirleyici oluyor.
İnşaat sektörü TÜİK verilerine göre 2018 üçüncü çeyrekte yüzde 5.3 daraldı. Otomotiv sanayi üretimi ekimde yüzde 16, kasımda yüzde 21 gerilerken, ocak-kasımda yüzde 8 azaldı.