On saatlik bir uçak yolculuğundan sonra, sizleri tanıyan ve gülen yüzlerle karşılaşmak doğrusu insanın içine inşirah veriyor. Dahası Bilal kardeşimin JFK havaalanı çıkışında önümde iki değerli arkadaşım olduğu halde bana doğru ‘Mazhar abi’ hoş geldiniz demesiyle oluşan şaşkınlığın arkasından, yaptığı hareketin sebebi küçük bir açkılama ile netliğe kavuştu. Meğer Bilal kardeşim facebook profil resmimden beni bulmuş. Beni tanıması ondanmış. Haliyle o kadar da meşhur olmadığım ortaya çıktı:).
Bahadır kardeşim ise hem kaptanlık hem de ev sahipliği yaptı. Rehberimiz oldu, evinde misafir etti. New York’u, Manhattan’ı gezdirdi. Bahadır’ın ilginç bir de hikâyesi var. New York’ta taksi şoförlüğü yaptığı sırada ABD’nin ünlü top modeli Adriana Lima ile tanışıyor ve Adriana’nın referansıyla Acun Ilıcalı’nın Var mısın Yok musun? Programına katılıyor 100 bin tl’ye yakın para ödülü kazanıyor. Şu anda ise New Jersey’de ticaret yapıyor. Allah hayırlı kazançlar nasip etsin. Bravo demekten başka hiçbir söz bulamıyorum doğrusu.
JFK Havaalanından yaklaşık bir buçuk saatlik araba yolculuğundan sonra Fethullah Gülen Hoca efendi’nin ikamet ettiği ormanlık arazideki mütevazı mekana vardık.
Dört günlük misafirliğimizde Hoca efendi’nin sohbetlerini dinleme ve nasiplenme fırsatımız oldu.
Hoca efendi’nin; “ Neye ne kadar değer verileceğini bilemiyoruz. Sonuca gelindiğinde bunu beklemiyorduk diyoruz. Burada hevâ ve heveslerine ram olanlar öbür tarafta yüzüstü kapaklanırlar, kimse onları kaldıramaz. Günümüzde dünya duygusu anormal empoze edildiğinden insanların ayarı bozulmuş. “ilahi gafletten uyar gözümü” demiş Yunus. Sen tohum at git, kim hasat ederse etsin, bizim felsefemiz bu, Müslümanlık bu, İslam bu. İnsanın kendini bilmesi kadar zor bir şey yoktur. Kendini bilmek tüm problemlerin çözümünün sihirli anahtarıdır. Gerçek suçluyu dışarıda arayan ömür boyu suçlular bulur. Siz kendinizi egoyla, bencillikle donatırsanız, kim gelip sizin dar hapishanenize girer ki! Elde ettiğimiz imkân ve konumları kendi şahsi ihtiyaç ve çıkarlarımız için kullanıyorsak hıyanet içindeyiz demektir. Allahım beni benim gözümde küçük kıl ” İfadeleri aklımda kalanlardan bazıları. Gülen Hoca efendi, bir ömürdür etrafındaki kulaklara hep bu çerçevede fısıldadı. Yirmi beş yıl önce tanıdığımda da bunları söylüyordu. Bugün de!
Türkiye’ye dönüşümüz için ayrılışımızda yolumuz üzerinde New Jersey’de altı yıl önce kurulan Ebru TV'ye gittik. Ebru TV, Samanyolu TV'nin ortağı bir yayın kuruluşu. Genel Yayın Yönetmeni Adem Kalaç sabah kahvaltısında bizlere Türkiye usulü böreklerden oluşan bir mönüyle ziyafet verdi. Ebru TV, yaptığı programlarla ABD’de başarı sıralamasına çoktan girmiş. Doğrusu bölgesel bazda verilen Emmy ödüllerinin her yıl müdavimi durumunda. Tam dört yıldır arka arkaya bu ödülü almaya hak kazanmışlar.
Bu arada Adem Kalaç’ın verdiği bilgiyle, Afrika Ebru TV’nin de yayına geçtiğini öğrendik. Doğrusu ABD gibi bir ülkede Türk girişimcilerinin desteği ile kurulan bu TV, gelecek adına ve Türkiye’nin tanıtımı adına çok büyük adım. Daha büyük başarılar temennisiyle!
Tabi Türkiye’den giden ve ticaret yapan girişimcilerin mekanlarında özellikle Türk isimlerini kullanmaları, Türk damak tadına hitap eden ürünleri öne çıkarmaları dikkate değer. Masal Kahve’de kumpir, İstanbul Börekçisi’nde sabah kahvaltısında Türkiye usulü börek, İnegöl Köftecisi’nde köfte yemek ise doğrusu bir haftalık geziyi taçlandıran lezzetlerdi.
ABD’ye yatırım için gidecekler için bir yol haritasından bahsetmek gerekirse, öncelikle Amerikalıların kapalı alanlarda çok vakit harcadıkları noktasından gıda ve yiyecekleriyle ya da Türk damak tatlarıyla onları buluşturmak mantıklı duruyor. Ayrıca porsiyonu bol olan Türk usulü mönüler iştah kabartıyor. Yaşı ve sermayesi müsait olanlara tavsiye ederim.
[email protected]
twitter.com/maomazhar