ABD Başkanı Joe Biden, Camp David'de Japonya ve Güney Kore ile tarihi bir zirve yaptı. Liderler zirvenin açılışını yaparken, Pasifik'te bir güvenlik krizi ya da tehdidi durumunda birbirlerine danışacaklarını taahhüt etti. Zirveden Çin'e karşı sert bir kınama da çıktı.
Zirvenin ardından Biden üç ülkenin, tehditlere yanıt vermek için bir hızlı iletişim hattı oluşturacaklarını belirtti. Biden, toplantıda "Camp David İlkeleri" üzerinde anlaştıklarını bildirdi.
Liderler ortak açıklamada "Üçlü güvenlik işbirliğimizin amacı bölgede barışı ve istikrarı sağlamak ve güçlendirmek" dedi.
Biden, zirvenin Çin'le ilgili olmadığını, daha geniş güvenlik konularına odaklandığını, ancak Çin'in de gündeme geldiğini söyledi.
Biden, Rusya'nın Ukrayna işgaline karşı güçlü yanıt verilmezse bu Tayvan konusunda Çin'e ne mesaj verecektir?" diye sordu.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol, özellikle Kuzey Kore'nin oluşturduğu tehdide dikkat çekti. Üç liderin Kuzey Kore'nin nükleer ve füze tehditlerine karşı ortak yanıt kapasitesini arttırma konusunda hemfikir olduklarını kaydetti.
Yoon, "Bugün üçlü ortaklığımızın sağlam kurumsal temel ve taahhütlerini oluşturduğumuz tarihi bir gün olarak hatırlanacak" dedi.
Japonya Başbakanı Fumio Kishida ise ihracat kontrolleri konusunda ilerleme sağlandığını belirtti. Japonya Mart ayında Güney Kore yüksek teknoloji ürünlerine konulan ihracat kısıtlamalarını kaldırmıştı.
ABD zirvede Japonya ve Güney Kore'yi, şimdiye kadar kullanılan en güçlü dille Çin'i kınama konusunda da ikna etti.
Zirvede Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki "tehlikeli ve saldırgan eylemleri" kınandı.
Çin'e karşı yapılan açıklamanın sert olmasının ardından hem Güney Kore hem de Japonya'nın önemli ticaret ortağı olan Pekin'den bir yanıt gelebileceği sanılıyor.
Başkan Joe Biden, toplantıyı üç ülkenin liderleri arasındaki ilk bağımsız zirve olarak tanımladı, "Biz birarada kaldıkça, ülkelerimiz daha güçlü ve dünya daha güvenli" dedi.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon ve Japonya Başbakanı Kişida'ya, "Sizi buraya getiren siyasi cesaretiniz için ikinize de teşekkür etmek istiyorum" diyen Biden, üçlü ortaklığı taahhüt ettikleri bugünün "tarihi bir gün olarak hatırlanacağını" vurguladı.
Üçlü görüşmeden önce Biden, Yoon ve ardından Kişida ile sabah saatlerinde ayrı ayrı biraraya geldi.
Biden yönetimi yetkilileri üç ülkenin, Pasifik'te bir güvenlik krizi ya da tehdidi durumunda birbirlerine danışmalarını öngören yeni bir güvenlik taahhüdü üzerinde anlaştığını da açıkladı.
Anlaşma, Kuzey Kore'nin süregelen nükleer tehditleri ve Çin'in Pasifik'teki provokasyonlarıyla ilgili endişeleri nedeniyle üç ülke güvenlik ve ekonomik bağlarını sıkılaştırmaya çalışırken, liderlerin gün boyu sürecek zirvede duyurması beklenen birkaç ortak çabadan biri.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan zirvenin başlamasından kısa süre önce gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bunun büyük bir olay olduğunu söylemek kafi. Bu tarihi bir olay ve daha barışçı, müreffeh bir Hint-Pasifik bölgesi ile daha güçlü ve daha güvenli bir ABD için koşulları belirlemekte" dedi.
Sullivan, zirvede üçlü güvenlik işbirliğini güçlendirmek için, kriz anlarında birbirlerine danışma taahhüdü dahil, önemli adımlar açıklanacağını belirtti.
Sullivan, bu adımlara birkaç yılı kapsayan askeri tatbikat planı, balistik füze savunmasında daha fazla işbirliği ve entegrasyon, Hint-Pasifik bölgesinde beklenmedik durumlara yanıt verebilmek için istihbarat paylaşımı, kriz iletişimi ve politika koordinasyonunun arttırılmasının dahil olduğunu söyledi.
Sullivan, liderlerin "tedarik zinciri aksaklıklarını önceden uyarma mekanizması" gibi yeni ekonomik ve enerji güvenliği girişimleri de açıklayacaklarını ekledi.
"Üçlü stratejik işbirliğini geliştirmek için tarihi fırsat"
Japonya Başbakanı Kişida Perşembe günü Tokyo'dan ayrılmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada zirvenin Seul ve Washington ile "üçlü stratejik işbirliğini güçlendirmek için tarihi bir fırsat" olacağını söylemişti.
Kişida, "Tam da Japonya'yı çevreleyen güvenlik ortamının giderek ağırlaştığı bir dönemde üç ülke liderinin biraraya geldiği bir Japonya-ABD-Güney Kore zirvesi düzenlemenin son derece anlamlı olduğuna inanıyorum" demişti.
Biden yönetiminden üst düzey bir yetkiliye göre, "danışma yükümlülüğü" taahhüdü, üç ülkenin "temelde birbirine bağlı güvenlik koşullarını" paylaştığını ve uluslardan birine yönelik bir tehdidin "hepsi için bir tehdit" olduğunu kabul etmeyi amaçlıyor.
Yetkili, taahhüt kapsamında üç ülkenin bir tehdit ya da kriz karşısında birbirlerine danışmayı, bilgi paylaşmayı ve mesajlarını birbirleriyle uyumlu hale getirmeyi kabul ettiğini söyledi.
Çin yaklaşan Camp David zirvesine, kuzeydoğu Asya'da bir "mini-NATO" yaratma girişimi eleştirisinde bulunuyor. Kuzey Kore de ABD'yi Japonya ve Güney Kore ile askeri işbirliğini güçlendirerek "NATO'nun Asya versiyonunu hazırlamakla" suçluyor.
Pasifik için bir NATO amaçlamadıklarını söyleyen Jake Sullivan ise, "Bu ortaklık kimseye karşı değil, tek bir şey için. Özgür, açık, güvenli ve müreffeh bir Hint-Pasifik vizyonu için" dedi.
Zirve, Biden'ın başkanlığı sırasında Camp David'de gerçekleştirdiği ilk zirve olma özelliğini taşıyor. Üç liderin günün ilerleyen saatlerinde ortak basın toplantısı düzenlemesi planlanıyor.
Biden, iki liderle günün büyük bir bölümünü aralarındaki bağı sıkılaştırmak için daha gayriresmi bir fırsat olarak kullanmayı umuyor. ABD Başkanı, Kişida ve Yoon'u yerleşkenin yer aldığı arazide yürüyüşe çıkarmayı ve öğle yemeğinde ağırlamayı planlıyor.