ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nden zamanlaması manidar Türkiye kararı

ABD Senato Dış İlişkiler Komitesi, Temsilciler Meclisi’nden geçen Türkiye'ye yaptım öngören karşıtı iki tasarıyı Erdoğan’ın Trump’la görüşmeyi planladığı 13 Kasım tarihinde gündemine aldı…
ABD Senato Dış İlişkiler Komitesi, Temsilciler Meclisi’nden geçen Türkiye karşıtı iki tasarıyı Erdoğan’ın Trump’la görüşmeyi planladığı 13 Kasım tarihinde gündemine aldı… Temsilciler Meclisi’nde geçtiğmiz günlerde kabul edilen yasa tasarısı Türkiye’ye yaptırımlar öngörüyor. Tasarıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mal varlığının da araştırılması isteniyordu.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’deki harekat nedeniyle Türkiye’ye yaptırım çağrısı yapan bir tasarıyı 403’e karşı 16 oyla kabul etti. Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Demokrat Eliot Engel ve Komisyon’un kıdemli üyesi Cumhuriyetçi Michael McCaul’un sunduğu partiler üstü tasarıda özetle,

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü askeri operasyonu durdurması isteniyor;
Operasyonla ilişkilendirilen Türk yetkililere ve savunma sektörüyle ilişkilendirilen bankalara yaptırım uygulanması öngörülüyor;
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasına yönelik yaptırım uygulanması maddesi  yer alıyor;
Tasarının yasalaşması halinde Amerikan silahlarının, Suriye’de operasyon yürüten Türk Silahlı Kuvvetleri’ne satışının engellenmesi öngörülüyor.

PACT (Türkiye’nin Çıkardığı Çatışmaya Karşı Yasa – Protect Against Conflict by Turkey Act) adlı yasa tasarısında şu maddeler var:

Operasyona dâhil üst düzey Türk yetkililerinin ABD’ye girişlerini engellemek ve tümüne yaptırım uygulamak
Bu madde altında, yasalaşması halinde yürürlüğe girdikten sonraki 15 gün içinde Milli Savunma Bakanı, TSK Genelkurmay Başkanı, 2. Ordu Komutanı, Hazine ve Maliye Bakanı’na bu yaptırımların uygulanması öngörülüyor. Maddede sadece unvanlar yer alırken, şu an bu görevlerde bulunan kişilerin isimlerine yer verilmiyor. Yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki 30 gün içinde de ABD Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve Ulusal İstihbarat Direktörü’nün bir araya gelerek bir liste oluşturması öngörülüyor.

“Suriye’yi işgal etme kararı alan Türk yetkililer, Suriyeli Kürt toplumu ve operasyondan etkilenen topluluklara yönelik saldırılara liderlik eden üst düzey Türk askeri yetkilileri, Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonlarına yardım eden Türk yetkililer” belirlenerek listeye eklenecek. Listenin 60 günde bir güncellenmesi de öneriliyor. Liste her güncellendiğinde, 15 gün içerisinde yeni isimlere yönelik de yaptırımların yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mal varlığına dair rapor
Yasanın yürürlüğe girmesi durumunda, en fazla 120 gün içinde ABD Dışişleri Bakanı’nın, istihbarat servisi ve Hazine Bakanlığı’yla birlikte çalışarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve ailesinin (eşleri, çocukları, anne-babası ve kardeşleri olarak belirtiliyor) tahmin edilen mal varlığı, bilinen gelirleri ve yatırımlarına dair rapor hazırlaması isteniyor.

Silahların Suriye’de operasyonel olan Türk kuvvetlerine gitmesini engellemek
ABD’nin Silah İhracatını Kontrol Yasası’yla belirlenen herhangi bir Amerikan savunma aracı ya da hizmeti, TSK’nın Suriye’deki operasyonlarında kullanması için Türkiye’ye gönderilmeyecek. Ancak NATO’nun onayladığı operasyonlar ya da Türkiye’de Amerika’nın operasyonları için kullanacağı malzemeler için ya da Başkan’nın “acil” olarak gördüğü durumlar için bu maddede istisna yapılabilecek.

Türk ordusu ve savunma sanayine para transferi yapan Türk mali kurumlarına hızla yaptırım uygulamak
Tasarı yasalaştığı takdirde yürürlüğe girdikten sonraki 30 gün içinde ABD Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve İstihbarat Servisi Direktörü bir araya gelerek bu kişileri ve kurumları belirleyecek. Sonraki 60 gün içerisinde de yaptırımlar uygulanmaya başlayacak.

HALKBANK’A AYRI BÖLÜM

Tasarıda, Halkbank için ayrı bir bölüm ayrılmış. Bu bölüme göre tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 15 gün içinde Başkan, Halkbank’a ya da bu bankanın iştiraki niteliğindeki herhangi bir kuruluşa mali yaptırım uygulayacak.

İKİ KOŞULA BAĞLI

Türkiye’nin Suriye’deki operasyonunu sonlandırması ve “IŞİD karşıtı mücadeleye engel olmaması” durumunda, yaptırımların sona ermesi de tasarıda öneriliyor.

BM HARİÇ ABD YASAĞI

Tasarının 11. bölümünde, daha önceki maddelerde “uygulanması öngörülen” yaptırımlar sıralanıyor. Buna göre belirlenen kişilerin ve kurumların ABD’deki mal varlıklarına erişimleri engellenecek, satılması ya da yer değiştirmesi mümkün olmayacak. Bu kişiler “ABD’ye kabul edilmez, ABD’ye giriş için vize ya da herhangi başka bir belge alamaz, daha önce aldığı vize ya da belgeler, ne zaman alındığına bakılmaksızın yasa yürürlüğe girdi anda iptal edilmiş sayılır.”

Bu maddenin tek istisnası da, yaptırım uygulanan kişilerin New York’ta bulunan Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’ne gitmesini gerektiren durumlar olacak.

30 GÜN İÇİNDE CAATSA YAPTIRIMLARI

Yasada, yönetimin S-400 satışı sebebiyle Türkiye’ye karşı CAATSA 231 numaralı yaptırımlarını 30 gün içinde uygulaması çağrısı yapılıyor. Yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki 30 gün içinde, 12 Temmuz 2019’da parçaları Türkiye’ye gönderilmeye başlayan S400 füze savunma sisteminin satışı sebebiyle, daha önce de gündeme gelen CAATSA yaptırımlarının başlaması öngörülüyor.

IŞİD TUTUKLULARINA DAİR RAPOR TALEBİ

Metinde, yönetimin Suriye’deki IŞİD tutuklularını gözaltında tutmaya devam etmesi, ABD’nin güvenlik çıkarlarını tehdit etmemesi için bir plan hazırlaması da yer alıyor. ABD Savunma Bakanlığı’nın, hem IŞİD tutuklularının gözaltında tutulduğuna dair, hem de Türkiye’nin askeri operasyonunun bölgedeki etkilerine dair birer rapor hazırlaması ve Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’ne sunması talep ediliyor.

KÜRTLERE DESTEK İÇİN DE RAPOR İSTENİYOR

Yönetimin, ABD’nin Suriye’deki Kürt toplumuna, özellikle de acil insani yardıma ihtiyaç duyanlara nasıl yardım edeceğine ilişkin bir plan hazırlaması isteniyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın da Suriyeli Kürtlere destek olacağına ve operasyondan etkilenenlerin ihtiyaç duyduğu insani yardımın nasıl yapılacağına dair bir rapor isteniyor.

‘SURİYELİ KÜRT TOPLUMUNA YÖNELİK SALDIRILAR DURMALI’

1952’den bu yana NATO üyesi olan Türkiye’nin “barış ve güvenliğin sağlanması çabalarında NATO müttefikleriyle birlik olması” gerektiği belirtilen yasa tasarısında, şu ifadeler de yer alıyor:

“Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri operasyonu kabul edilemez. Türkiye en hızlı şekilde Suriyeli Kürt toplumuna ve operasyondan etkilenen diğer toplumlara yönelik saldırılarını durdurmalı ve güçlerini Türk sınırına geri çekmeli. Hedeflenen yaptırımlar, Türkiye’yi, Suriye’deki askeri harekâtından sorumlu tutmak için verilmiş uygun bir cevap olacaktır. Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonu, ABD-Türkiye ikili ilişkilerinin nasıl zayıfladığına ve sorunların var olduğuna ilişkin son kanıttır ve ABD ile birlikte NATO müttefiklerinin güvenliğine de zarar vermektedir. Suriye Demokratik Güçleri (SDF) ABD’nin, Suriye’de IŞİD’le mücadele ve teröre karşı savaşta önemli bir ortağı olmuştur. ABD, aynı stratejik ve dış politika hedeflerini paylaşan ortaklarını ve müttefiklerini desteklemelidir.”
06 Kasım 2019 19:20
DİĞER HABERLER