ABD, dış politika ve güvenlik hedeflerini ihlal ettiği gerekçesiyle 37 şirketi kara listeye aldı. Aralarında iki de Türk şirketi bulunuyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Çin yönetiminin Uygurlara ve Müslümanlara yönelik hak ihlallerini gerekçe gösterek yaptırımlarını genişletirken, ABD Ticaret ve Maliye Bakanlıkları 37 şirketi daha kara listesine aldığını duyurdu.
ABD Ticaret Bakanlığı, Uygurların hak ihlalleri bağlantılı yaptırımlar kapsamında kara listeye alınan şirketler dışında ABD’nin İran ambargosunu delen Türkiye, Gürcistan ve Malezyalı şirketlerin de kara listeye alındığını duyurdu.
DW'nin haberine göre söz konusu kara listeye alınan ve yaptırım uygulanan şirketlerin yer aldığı belgedeki Türk şirketlerin İstanbul'da kayıtlı olduğu belirtiliyor. ABD Ticaret Bakanlığı'nın yayınladığı ve İran ambargosunu delmekle suçlanan Türk şirketlerin İstanbul Pendik adresli görünen Gensis Mühendislik Danışmanlık ile yine İstanbul’un Esenyurt semti adresli olarak listede yer alan Vangurd Tec Makina Sanayi İthalat şirketi oldukları dikkat çekti.
ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, "ABD, Çin ve İran’ın, insanları refaha götürebilen enstrümanları küresel güvenliği ve istikrarı tehdit eden araçlar haline getirmelerine karşı kendini kararlı şekilde savunmaya devam edecektir" diye konuştu.
İRAN AMBARGOLARI SEBEBİYLE HALKBANK'IN YARGILANMASI
ABD'de temyiz mahkemesi de ekim ayındaki bir kararında Halkbank'ın kara para aklama, dolandırıcılık ve gizli anlaşmalar yoluyla İran'a yönelik yaptırımları deldiği suçlamasından yargılanabileceğine hükmetmişti. Halkbank, bankacılıkta dolandırıcılık, kara para aklama ve İran'a yönelik ABD yaptırımlarını İran, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) paravan şirketler ve para transfer şirketleri aracılığıyla delmekle suçlanıyor.
Suçlamaları reddeden Halkbank ise bankanın Türk devletine ait olduğuna işaret ederek "Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası" kapsamında ABD'de yargılanamayacağını öne sürmüş ve davanın düşürülmesi istemiyle temyize başvurmuştu. Başvuruyu karara bağlayan mahkeme ise Halkbank'ın "Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası" uyarınca dokunulmazlık koruması altında olduğunu teyit etse de Halkbank'a yöneltilen suçlamaların "ticari faaliyet istisnaları" kapsamına girdiğine hükmetmiş, bu bağlamda bankanın üstüne atılı suçlardan dolayı yargılanabileceğine karar vermişti.
Savcılık, Halkbank'ın petrol gelirlerini altına ve ardından nakde çevirerek İran'ın çıkarlarına hizmet etmek, ayrıca petrol gelirlerinin transferini temize çıkarmak için sahte gıda sevkiyatı belgeleri oluşturmakla suçluyor. Halkbank'a aynı zamanda, erişimi sınırlandırılmış fonlardan 20 milyar doları gizlice transfer etmesi için İran'a yardım ettiği, bu miktarın en az 1 milyar dolarlık bölümünün Amerikan mali sistemi içinde aklandığı suçlaması yöneltiliyor.