Üyelikten çekilmeden önce UNESCO'nun en büyük bağışçısı olan ABD'nin geri dönüş kararında Çin'in kurumda artan nüfuzu önemli rol oynadı
Euronews'te yer alan habere göre Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), Filistin'in üye kabul edilmesi üzerine üyelikten çekilen Amerika Birleşik devletleri'nin kuruma geri dönmeyi planladığını ve geçmişe dönük 600 milyon dolarlık aidatı ödeyeceğini duyurdu.
Üyelikten çekilmeden önce UNESCO'nun en büyük bağışçısı olan ABD'nin geri dönüşünün, Dünya Miras Programı ile tanınan kurumun iklim değişikliğinden kız çocuklarının okutulmasına kadar birçok projesine güç vermesi bekleniyor.
UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay'in pazartesi günü yapılan büyükelçiler toplantısında planı duyurmasının alkışlarla karşılandığı belirtildi.
Azoulay Associated Press'e verdiği demeçte, ABD'nin geri dönme kararının "özellikle Orta Doğu'daki gerilimleri yatıştırdıkları, güncel zorluklara yanıt geliştirdikleri, sahadaki önemli girişimleri yeniden başlattıkları ve örgütün işleyişini modernize ettikleri beş yıllık bir çalışmanın sonucu olduğunu" söyledi.
2017'de UNESCO Genel Direktörlüğü görevine geldikten sonra ABD'nin kurumdan ayrılış nedenlerini yakından araştıran Azoulay'ın Ürdünlü, Filistinli ve İsrailli diplomatlarla bu hassas sorunun çözümü için yoğun çaba sarf ettiği ve bir Yahudi olarak gösterdiği gayrelerin övgü topladığı belirtiliyor.
ABD'nin geri dönüşünün 193 ülke tarafından onaylanması gerekiyor.
ABD neden UNESCO üyeliğine geri dönüyor?Amerikalı yetkililer, geri dönüş kararının Çin'in, UNESCO'daki özellikle yapay zeka ve teknoloji eğitimi gibi konularda politika belirlenirken ABD'nin boşluğunu doldurması üzerine alındığını bildirdi.
Çin'in UNESCO nezdindeki Büyükelçisi Jim Yang "Uluslararası bir örgütün üyesi olmak ciddi bir konudur ve ABD'nin bu kez geri dönüşünün örgütün misyonunu ve hedeflerini kabul ettiği anlamına gelmesini umuyoruz" diye konuştu.
Kararla ilgili yorum yapan bir diplomat da, ABD'nin geri dönüşünün kuruma daha fazla hırs ve huzur getirmesini ve yapay zekayla ilgili düzenlemelere, Afganistan'daki kız çocuklarını eğitilmesine ve Karayipler'deki kölelik kurbanlarının kaydedilmesine yönelik programlara enerji vereceğini umduğunu ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı John Bass, mart ayından yaprığı açıklamada ABD'nin yokluğunun UNESCO içinde Çin'i güçlendirdiğini ve ABD'nin "özgür dünya vizyonunu desteklemede etkili olma kabiliyetini zayıflattığını belirmişti.
Biriken aidatların ödenmesiABD'nin geri dönüş planını resmiyete döken ABD Yönetim ve Kaynaklardan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Verma imzalı mektup, UNESCO Genel Direktörü Azoulay'e gönderildi. Verma, mektupta UNESCO'da Orta Doğu ile ilgili tartışmaların siyasetten uzaklaştırıldığını ve kurumun yönetiminde reform yapılması konusunda ilerleme kaydedildiğini belirtti.
Mektupta ayrıca biriken aidatın ödemesine ilişkin ayrıntılara da değinildi. Buna göre ABD hükümeti 2023'te aidat borçlarını ödemenin yanı sıra, Yahudi soykırımıyla ilgili eğitim, Ukrayna'nın kültürel mirasının korunması, gazeteci güvenliği ve Afrika'da bilim ve teknoloji eğitimi için harcanmak üzere 10 milyon dolar ek katkı verecek.
Biden yönetimi halihazırda 2024 bütçesinden 150 milyon doların UNESCO aidat ve borçlarına ayrılmasını talep etti. Plan kapsamında ABD'nin borcunun tamamı ola 619 milyon doları önümüzdeki yıllarda ödeyeceği tahmin ediliyor.
Bu tutar, UNESCO'nun yıllık 534 milyon dolar olan operasyonel bütçesinin büyük bir kısmına denk geliyor. ABD üyelikten çekilmeden önce kurumun toplam bütçesinin yüzde 22'sini karşılıyordu.
ABD ve İsrail'den UNESCO'da Filistin tepkisiABD ve İsrail, UNESCO'nun 2011'de Filistin'i üye devlet olarak kabul etmesinden sonra fonlamayı kesmiş, eski ABD Başkanı Donald Trump ise, İsrail karşıtı önyargı ve yönetim sorunlarını gerekçe göstererek 2017'de İsrail'le birlikte ABD'nin kurumdan tamamen çekildiğini duyurmuştu.
UNESCO yetkilileri ve diplomatlar kurumun kapısının İsrail'e de açık olduğunun da altını çizdi.