Eski Başbakan ve AKP Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, Suriye’de ABD ve koalisyon ortaklarının Suriye’de yaptıkları son operasyonu değerlendirirken Şam’ın ve Şam’daki Emevi Camii’nin Beşar Esad yönetiminden alınma hedefine altı yıl sonra tekrar atıfta bulundu.
2012’de Suriye savaşının Türkiye’nin ABD ve muhalif gruplara yoğun desteğiyle kızışmaya başladığı dönemde dışişleri bakanı olan Ahmet Davutoğlu, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iktidar koltuğunda yılbaşını göremeyeceğini iddia ederek rejimin ömrünün yıllarla değil haftalarla sınırlı olduğu tahmininde bulunuyordu. Aynı günlerde dönemin başbakanı olan Erdoğan da “İnşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii’nde namazımızı da kılacağız” delişti.
Davutoğlu haftalarla tahmin etti, Erdoğan ‘Namaz yakın’ dedi
Davutoğlu dün Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’nin (ASKON) Batman’da düzenlediği ‘Duruş Konuşmaları’ etkinliğine katıldı. Program öncesinde Kuranı Kerim okuyan Şam Emevi Camii İmamı Minür Abdulcevad’ın sesinden etkilenen Davutoğlu, Suriyeli sığınmacıyı kucaklayıp tebrik etti.
Daha sonra bir konuşma yapan Davutoğlu, Suriye’de yaşanan iç savaşa dikkat çekerek şunları söyledi: “Bizde Kudüs yok, Kudüs-ü Şerif var. Şam yok, Şam-ı Şerif var. 7 yıldır zalim bir rejim Suriyeli kardeşlerimizi katlediyor. Bir insanlık suçu olan kimyasalı kullanarak o direniş içindeki insanları katlediyorlar. Birçok ülke, kapılarını Suriyeli sığınmacılara açtığı için Türkiye’yi eleştirdi. Suriyeli imam Münir kardeşimiz neden Şam’daki Emevi Camii’nde değil de bugün Batman’dadır? Onlar bir rejim baskısından kaçıp Türkiye’ye sığındılar. Mutlaka bir gün Münir kardeşimizin Emevi Camii’nde tekrar sesi yankılanacaktır. Böyle bir katliama sesini çıkaramayanlar, bize saldıranlar şunu unutmasınlar; o mazlumların duası yanımızdayken bize hiçbir şey yapamazlar. Bu zalimler karşısında son nefesimiz olana kadar Suriyeli kardeşlerimizin yanında olacağız. Onlar Ortadoğu halklarının birleşmesini hep engellediler. Biz duyarsız davranamayız. Suriyelilere yaptığımız yardımı bu kardeşlerimiz hiç unutmayacak. İleride bu bir destan olarak anılacaktır. Cumhurbaşkanımız da, Suriyeli kardeşlerimize kapımızı sonuna kadar açmıştır. Bizler de üzerimize düşeni yaptık. Hala Suriyelilere kapımızı açtık diye bizi suçlayanlar var. Biz insanlık görevimizi yapmaya devam edeceğiz.”