ABD'de Joe Biden'ın başkanlığı devralması öncesinde yaşanan kongre binası baskını için bir araştırma komisyonu kurulacağı belirtildi. Söz konusu komisyonun ise 11 Eylül saldırısı komisyonu ile benzer olacağı ifade edildi.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre ABD'de 6 Ocak'ta meydana gelen Kongre baskını ile ilgili araştırma yapmak üzere, bağımsız bir komisyon kurulacak.
ABD Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Partili Başkanı Nancy Pelosi, oluşturulacak komisyonun, 11 Eylül saldırısı komisyonu ile benzer olacağını açıkladı.
Parlamenterlere bir mektupla duyuruyu ileten Pelosi, "Bu olayın nasıl gerçekleştiği konusunda doğruya ulaşmalıyız" ifadesini kullandı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Senato'da yapılan oturumda, baskını azmettirme suçlamasından, azil için gerekli oya ulaşılamaması sayesinde aklanmıştı.
Ancak Demokrat partili üyeler, bazı Cumhuriyetçi partili üyelerin desteğini de alarak, 5 kişinin öldüğü baskın ile ilgili bağımsız bir araştırmayı gündeme getirdi.
Demokrat Partili Pelosi, komisyonun, "gerçekler ve nedenleri noktasında araştırma yapacağını" ifade etti.
Kongre polisinin olaylara müdahale ediş şeklinin de komisyon gündemine geleceği belirtiliyor.
Eski ABD Başkanı Trump, Kongre'nin hakkında iki kez azil süreci başlattığı ilk başkandı.
Senato'daki oylamada 57 senatör Trump'ın mahkum edilmesi yönünde, 43 senatör ise mahkum edilmesine karşı oy kullandı.
67 oyun bulunamaması nedeniyle Trump azil davasından aklanmış oldu.
Yedi Cumhuriyetçi senatör, Demokratlarla birlikte Trump'ın mahkum edilmesi yönünde oy kullandı.
Senato'daki oylamanın sonucunun belli olmasının hemen ardından Trump adına yapılan açıklamada, azil davasının, "ABD tarihinin en büyük cadı avında yeni bir aşama olduğu" savunuldu:
"Amerika'yı yeniden yüceltmek (Make America Great Again) için başlattığımız tarihi, vatansever ve muhteşem hareketimiz henüz yolun başında. Önümüzdeki aylar sizinle paylaşacağım daha çok şey olacak. Olağanüstü yolculuğumuza devam etmek için sabırsızlanıyorum."
Avukatları, Trump'ın baskın öncesi yaptığı konuşmanın kışkırtıcı olmadığını öne sürerek, "savaş" çağrısının gerçek değil, mecazi anlamda alınması gerektiği savunmasını yapıyor.