2023’e girdikten sonra bütün gözler bu yıl yapılacak seçimlere çevrildi… Birçok ülke bu yıl kritik seçimlere hazırlanırken bunlardan en dikkat çekici olanı ise hiç kuşkusuz Türkiye’de yapılacak seçimler.

Henüz tarihi belli olmasa da uluslararası kamuoyu Türkiye’deki seçim süreci ve sandıktan çıkacak sonucu merakla bekliyor. Henüz seçimin tarihi açıklanmazken, ABD merkezli saygın medya kuruluşlarından Foreign Policy dikkat çekici bir analiz yayınladı. Bu yıl yapılacak seçimlerin mercek altına alındığı kapsamlı analizde Türkiye için ayrı bir bölüm oluşturuldu.

Makalede, Türkiye’deki Kürt seçmenin kritik bir önemi olduğuna dikkat çekilirken, “Türkiye’de ve Yeni Zelanda’da azınlık gruplar Kürtler ve Maoriler parlamentoda hükümetin oluşmasında karar verici konumuna gelebilirler. Guatemala, Türkiye, Polonya ve Bangladeş’te iktidardaki partilerin medya ve yargı üzerindeki etkisi gözlemcilerin adil bir yarış olmayacağına dair endişelerini artırıyor” yorumu yapıldı.

Foreign Policy’deki makalede Altılı Masa’nın çıkaracağı aday sonrasında daha net bir tahminde bulunulacağı aktarıldı.

Makalede Erdoğan hakkında, “2002’deki seçimleri kazandı, 2003’te başbakan oldu ve o zamandan beri Ankara’daki tepe isim oldu. Daha renkli bir istatistik verelim, Erdoğan ülkede Starbucks’ın hizmet verdiği süreden bile uzun süredir ülkeyi yönetiyor” ifadesi kullanıldı. Bu süreç içerisinde parlamenter demokrasinin yerine cumhurbaşkanlığı sisteminin geldiğine dikkat çeken Foreign Policy son dönemde Erdoğan’ın oylarının düştüğünü belirtirken “Altılı Masa”nın ise henüz adayını açıklamadığı hatırlatıldı.

İstanbul Büyükşehir Başkanı İmamoğlu’na verilen cezaya dikkat çekilen makalede, “Bir diğer eski cumhurbaşkanı adayı HDP’li Selahattin Demirtaş’ın da cezaevinde olması Türkiye’deki seçimlerin tamamen özgür ve adil olmayacağı endişesi yaratıyor” iddiası da yer aldı.

“Altılı Masa”da yer almayan HDP için ayrı bir bölüm açılırken, “Bu noktada HDP parlamentoda hükümeti belirleyici konumunda olabilir. Altılı Masa çoğunluğu sağlamak için azınlık haklarında bazı tavizler verebilir ve bu sayede gücü AKP ve müttefiki MHP’den alabilir. Öte yandan Kemalist ve göçmen karşıtı Zafer Partisi de bu partilerden oy çalabilir fakat onların yüzde 7 seçim barajını geçme ihtimali düşük. Bu da AKP’ye yarayacaktır” ifadesi kullanıldı.

Makalede, “Şu an tahmin yapmak için çok erken özellikle Erdoğan’ın karşısına kimin çıkacağı belli değilken” yorumu yapıldı.