ABD Temsilciler Meclisi'nde Demokratik Azınlık Lideri Hakeem Jeffries, ABD'nin Rusya-Ukrayna çatışmasına müdahale etmesi gerekebileceğini söyledi. Ona göre Amerikan askerlerinin gönderilmesi ihtimal dışı değil.

Jeffries'e göre, Ukrayna'nın kaybetmesine izin verilmesi durumunda Amerika'nın hem maddi kaynakları hem de askeri personeliyle bir çatışmaya girmesi olasılığı yüksek.

CBS News'e konuşan Jeffries, "Ukrayna'nın düşmesine izin veremeyiz. Eğer bu gerçekleşirse, Amerika'nın sadece paramızla değil, aynı zamanda askeri personelimiz ile de bir çatışmaya müdahale etmek zorunda kalması ihtimali çok yüksek” dedi. 

Hakeem Jeffries’in bu açıklamasından saatler sonra Rusya Federasyonu Genelkurmay Başkanlığı, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in emriyle Güney Askeri Bölge (SMD) ve Deniz Kuvvetlerinde nükleer başlık taşıyabilen stratejik ve balistik füze formasyonlarına yönelik tatbikatların yakın gelecekte gerçekleştirilmesi için hazırlıklara başlandığını duyurdu.

Tatbikatlar sırasında özellikle "stratejik olmayan nükleer silahların kullanımına ilişkin çalışmaların" yapılması planlanıyor. 

Tatbikatların "Batılı yetkililerin provokatif açıklamaları ve tehditlerine" yanıt olarak yapılması planlanıyor denildi. Tatbikat, Batı’nın provokatif açıklamalarına ve tehditlerine yanıt olarak Rus devletinin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini koşulsuz olarak sağlamak amacıyla, stratejik olmayan nükleer silahların kullanımından sorumlu birimlerin personelinin ve ekipmanının hazır olmasını sağlamayı amaçlıyor. 

Şubat ayının sonunda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Batılı birliklerin Ukrayna'ya gönderilmesi ihtimalini dışlamadı. 

Geçtiğimiz günlerde The Economist'e verdiği bir röportajda, Kiev'in talebi üzerine Fransız birliklerinin Ukrayna'ya gönderilmesine izin vereceğini bir kez daha söyledi.

6 Mayıs’ta yani bugün, ABD Temsilciler Meclisi'ndeki Demokratik Azınlık Lideri Hakeem Jeffries, Rusya-Ukrayna çatışmasına müdahalenin gerekli olabileceğini ve Ukrayna'ya Amerikan birlikleri gönderilmesinin göz ardı edilmediğini söyledi.

Ocak ayında NATO askeri şefi Rob Bauer, NATO'nun önümüzdeki yirmi yıl içinde Rusya ile geniş çaplı bir savaşa hazırlandığını söyledi. 

Şubat ayında, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, NATO'nun askeri potansiyelinin Rusya'nınkinden kat kat daha fazla olduğunu, dolayısıyla geniş çaplı bir çatışma durumunda Rusya'nın nükleer silah kullanmaktan başka seçeneği kalmayacağını söyledi.

Vladimir Putin, 29 Şubat'ta Federal Meclis'te yaptığı konuşmada, Batı'nın açıklama ve eylemlerinin nükleer silah kullanımı ve medeniyetin yok edilmesi yoluyla bir çatışma tehdidi oluşturduğunu söyledi.

Nisan ayında Rus yetkililer, Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda'nın ülkesinin topraklarına Amerikan nükleer silahları yerleştirme olasılığına ilişkin açıklamasına olumsuz tepki gösterdi. 

Kremlin, Rus ordusunun Rusya'nın "güvenliğini garanti altına almak için gereken her şeyi yapacağını" vurguladı.

Amerikan Kongresinde Demokratlara göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'da kazanması durumunda durmayacak ve NATO ülkelerini tehdit edecek. Ukrayna'ya asker gönderme konusunda defalarca açıklamalarda bulunan ABD’li yetkililer bu konunun gündemlerinde olmadığını ifade etmişlerdi. 

Dışişleri Bakanı Antony Blinken, çatışmanın tırmanma riski nedeniyle Washington'un asker göndermeye karşı olduğunu ve bu konuda Başkan Joe Biden'ın tutumunu yansıttığını ifade etti.