Avrupa Birliği Komisyon Sözcüsü Maja Kocijancic, ifade hürriyetinin AB’nin temellerinden biri olduğunu hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Can Dündar’ı tehdit etmesi ve muhalif medyaya el konulacağına dair iddiaları ‘yakından’ takip ettiklerini söyledi.

Komisyon Sözcüsü Maja Kocijancic, AB’nin basın özgürlüğü ile çoğulculuğu ilkelerinin korunmasına bağlı olduğuna dikkat çekerek, “AB Komisyonu, aday ve üye olmak isteyen ülkelerle müzakerelerinde bu konuya çok önem atfetmektedir. Bir ülkede demokrasinin durumu ve olgunluğu basın hürriyetinin durumu ile ölçülür.” dedi. Kocijancic, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları içtihatları çerçevesinde basın ve ifade hürriyetine saygı duyulması için sayısız çağrı yaptıklarını hatırlattı. Avrupalı Liberallerin lideri Sir Graham Watson, önceki gün AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’ye gönderdiği mesajda, iktidarın Zaman’a el koyabileceği iddialarını gündeme getirerek Brüksel’in Erdoğan’ı uyarmasını istemişti.

İngiliz Parlamentosu’nun kıdemli milletvekillerinden Jeremy Corbyn de seçim öncesi Zaman’a baskın yapılacağı iddialarına ilişkin, “Bunlar son derece endişe verici. Basın özgürlüğü ve bağımsız yargı demokrasinin en temel unsurlarıdır.” diye konuştu. Corbyn, medyaya saldırının “büyük bir insan hakları ihlali” olacağına dikkat çekti. Alman Yeşiller Partisi’nin Medya Politikaları Sözcüsü Tabea Rössner ise, “Demokratik hukuk devletinin olmazsa olmazı bağımsız habercilik imkânlarının sağlanmasıdır. Türkiye’de hükümetin bunun çok uzağında olduğu anlaşılıyor. Avrupa, Türk hükümetini insan hakları ve demokratik değerlere dikkat etmesi konusunda uyarmalıdır.” dedi. Zaman’a el koyma iddiası, dünyanın en büyük basın meslek örgütü Dünya Gazeteler Birliği’nin (WAN-IFRA) Washington’daki kongresinde gündeme geldi. Nijerya Editörler Birliği, 80 ülkeden yüzlerce medya kuruluşunun katıldığı zirvede, iktidarın basın özgürlüğü ihlallerinin kınanmasını istedi.

CİHAN