Avrupa Birliği (AB) Konseyi bünyesindeki Avrupa Heyeti, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetini adil yargılama taahhütlerini yerine getirmeye davet etti. AB Heyeti adına yapılan açıklamada, "Avrupa Birliği heyeti bu davayı (Gezi) gazetecilere, milletvekillerine, insan hakları savunucularına, avukatlara ve akademisyenlere açılan davalarla birlikte özenle takip edecektir." ifadelerini yer verildi.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi bünyesindeki Avrupa Heyeti, Gezi Davası'nı yakından takip ettiklerini bildirdi ve Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısında bulundu.
"AB Heyeti'nin Türkiye'de insan hakları hakkındaki açıklaması" başlıklı dört maddelik yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
1- Avrupa Birliği 2013'teki Gezi Parkı protestolarına olan bağlarından dolayı 16 sivil toplum temsilcisine karşı yürütülen davayı yakından takip ediyor. Bu isimlerin arasında birçok sivil toplum aktivistinin yanısıra Kasım 2017 ve Kasım 2018'den bu yana tutuklu bulunan insan hakları savunucuları Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu da var.
Mahkemenin Yiğit Aksakoğlu'nu tahliye etme kararı olumlu bir haber olsa da AB dava süresince Osman Kavala'nın da geciktirilmeden serbest bırakılması çağrısında bulunuyor.
AB ayrıca kişinin duruşma öncesi uzun süre tutuklu bulunmasının sanığın masumiyet karinesini ve adil yargılama hakkını baltalayabileceğini hatırlatıyor.
2- Avrupa Birliği'nin daha önce defalarca belirttiği gibi 2013 Gezi Parkı Protestoları'na katılan barışçıl kişilerin itham edilmesi ve müebbet hapis ile yargılanması endişeye sebebiyet veriyor.
Aynı zamanda protestoları dışarıdan organize edilmiş bir kumpas gibi gösterme çabalarıyla bir korku iklimi yaratıyor ve insanları barışçıl toplanma haklarını kullanmaktan caydırıyor.
Ayrıca AB, meşru yabancı sivil toplum kaynaklarından yararlanılmasının bu davada suçlanacak bir konu olmasından üzüntü duymaktadır.
3- Sivil topluma destek AB'nin Türkiye'ye desteğinin kalbindedir. Daha da ötesi Bakanlar Komitesi Helsinki'deki 129'uncu oturumunda Avrupa'da demokratik güvenlik ve sivil toplum alanının güçlendirilmesi ve tanıtılması konusunda ortak bir sorumluluk olduğuna karar kılmıştır.
AB, Türk yetkililere uluslararası standartlara uygun bir biçimde sivil toplum organizasyonlarının yasal ve meşru aktivitelerinin kısıtlama olmadan gerçekleşmesi çağrısında bulunuyor.
4- İlk duruşmaya giden Avrupa Birliği heyeti bu davayı gazetecilere, milletvekillerine, insan hakları savunucularına, avukatlara ve akademisyenlere açılan davalarla birlikte özenle takip edecektir.
İnsan hakları, masumiyet karinesi ve zamanında yargılama dahil olmak üzere bağımsız yargı konusunda yapılacak kati ve kalıcı ilerlemeler AB-Türkiye ilişkileri için çok önemlidir.
AB, Yargı Reform Stratejisi’nin Türkiye tarafından kabul edilmesinin, ardından da taahhütlerinin yerine getirilmesi ve iyi sonuçlar alması için somut ve kati adımlarla takip edilmesi gerektiğini düşünmektedir."