ABD Maliye Bakanlığı’nın El Kaide terör örgütü bağlantılı olduğu gerekçesiyle yaptırım getirdiği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları listesindeki isimlerden Soner Gürleyen’in, geçmişte insani yardım faaliyetlerini kamuflaj amaçlı kullanmakla suçlandığı ve birkaç ay öncesine kadar Türkiye’de yasal bir yapısı olan Yeşil Sancak Derneği’nin başkanlığını yürüttüğü ortaya çıktı.
VOA Türkçe’nin ABD Maliye Bakanlığı’nın El Kaide terör örgütüne mali destek sağladığını açıkladığı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı isimlere ilişkin incelemesine göre, bu kişiler farklı derneklerle bağlantılı olarak sivil toplum yapıları içinde rol üstlenmiş görünüyor.
Soner Gürleyen’in, İstanbul'un Başakşehir ilçesinde sivil toplum çalışmalarında etkin rol aldığı yönünde bilgiler mevcut. Gürleyen’in, 2019 yılı Aralık ayında Nijer’de insani yardım çalışmaları kisvesi altında El Kaide ve IŞİD bağlantılı faaliyette bulunduğu iddiasıyla tutuklandığı iddia edilmişti.
Gürleyen’in, bir başka Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı M.Ö. ile birlikte Nijer’de tutuklanması sırasında Afrika ülkelerinde Öncü Nesil Uluslararası İnsani Yardım Derneği’nin çalışmaları gerekçesiyle bulunduğu da öne sürülüyor. Gürleyen’in yine bu dernek kapsamında Suriye’ye de giriş-çıkış yaptığı iddiası var.
Soner Gürleyen, İçişleri Bakanlığı’nın yasal denetimi kapsamında olan dernekler altında son olarak merkezi İstanbul'daki Yeşil Sancak Derneği’nin genel başkanı olarak kamuoyu karşısında yer almış görünüyor. Gürleyen, bu yıl Mayıs ayında Berat TV kanalında katıldığı yayında Yeşil Sancak Derneği Genel Başkanı olarak Afrika’da yürüttükleri insani yardım çalışmaları hakkında bilgi veriyor.
VOA Türkçe’nin bugün Gürleyen'le görüşmek amacıyla temas kurduğu Yeşil Sancak Derneği, artık Soner Gürleyen'le ilişkileri kalmadığını açıkladı. Genel başkanlık görevini yaklaşık 1,5 ay önce devraldığını söyleyen ve kendisini Metin Ceylan olarak tanıtan şahıs, Gürleyen’in halen dernek üyesi olup olmadığı, kendisine nasıl ulaşılabileceği gibi soruları toplantısı olduğunu belirterek yanıtlamadı.
ABD’nin terör bağlantılı olmasını gerekçe göstererek yaptırım listesine aldığı diğer Türk vatandaşlarından Nurettin Müslihan’ın ise, Türkiye’de IŞİD bağlantılı olarak geçmişte haberlere konu olduğu görülüyor. Gazeteci Erk Acarer’in kamuoyuna duyurduğu şekilde “Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 28 Temmuz 2015 tarihli yazıda grup lideri olarak adı geçen Müslihan’ın silahlanma talimatı verdiği” bilgisi haberlerde mevcut. Gazeteci İsmail Saymaz da, Müslihan’ın adına “Türkiye’de IŞİD” kitabında yer veriyor.
Müslihan soyadlı ve Nurettin Müslihan'la bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerse, Türkiye’de farklı soruşturma süreçlerinde IŞİD ve El Kaide bağlantılı olduğu iddiasıyla gündemdeki Tevhid dergisi yazarları arasında görünüyor. Bu dergide “Ebu Hanzala” takma adıyla yazılar kaleme alan Halis Bayuncuk'un geçmişte IŞİD gerekçeli soruşturma ve yargılamalarda adı geçmişti.
Cebrail Güzel hakkında ise açık kaynaklardan herhangi bir bilgiye ulaşılamadı.
ABD Maliye Bakanlığı’nın yaptırım listesinde Türkiye’de faaliyet yürüttükleri belirtilen ve Mısır vatandaşı olan Muhammed Nasr El Din Al Gezlani ve Mecdi Muhammed Salim ise “Müslüman Kardeşler” örgütüyle bağlantılı olarak gösteriliyor. Bu iki ismin, Mısır’da 2013’teki askeri darbe gerekçesiyle Türkiye’ye yerleştiği iddia ediliyor. Bu iki isimle ilgili ayrıca son dönemde Türkiye’nin geçmişte “darbeci” olmakla eleştirdiği mevcut Mısır hükümetiyle yeniden ilişki kurma çabası kapsamında, “Mısır’ın, Türkiye’de bulunmasından rahatsızlık duyduğu muhalifler” kategorisinde yer aldıkları da öne sürüldü.
Bu arada ABD Maliye Bakanlığı’nın yaptığı açıklamayla ilgili olarak henüz Türkiye’deki resmi makamlarca herhangi bir açıklama yapılmadı.
VOA Türkçe, özellikle El Kaide bağlantılı olduğu ileri sürülen Türk vatandaşlarıyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’ndan bilgi talebinde bulundu. İçişleri Bakanlığı’nca da henüz terör örgütleriyle mali ilişkileri olduğu iddia edilen şahıslar hakkında herhangi bir bilgi paylaşılmadı.