Abdülhamit Bilici: Kendini Müslüman diye tanıtan insanların yalanlarıyla ülkenin başı dertte

Abdülhamit Bilici: Kendini Müslüman diye tanıtan insanların yalanlarıyla ülkenin başı dertte
"Birkaç yıl önce, Türkiye’yi çok iyi tanıyan üst düzey bir isim, ülkemizde çok önemli bir koltukta oturan yetkili için, “Tanıdığım en palavracı insan” deyince üzülmüş, devletimizi temsil eden birinin böyle anılmasına utanmıştım. Acı ama şimdi yukarıdaki tabloya bakınca hiç de haksız değilmiş diyorum."
Kendini Müslüman diye tanıtan insanların yalanlarıyla ülkenin başı dertte. Kabataş yalanı, en büyüğüydü. “Başörtülü bir kadına, deri eldivenli çıplak bir grup erkeğin saldırdığı, üzerine çiş yaptığı, çocuğunu dövdüğü” haberini miting miting anlattılar.

Gazetelere manşet oldu, televizyonlarda ve sosyal medyada günlerce kullanıldı. “Görüntüleri elimizde” diyorlardı. Hatta görüntüleri izlediğini söyleyen gazeteciler bile çıktı. Sonunda bunun, toplumu kutuplaştırmak, dindar kitleyi korkutup yanında tutmak için uydurulmuş bir senaryo olduğu anlaşıldı. Görüntü falan çıkmadı. İzlediğini söyleyen İsmet Berkan, “Özür dilerim, benim hıyarlığım.” dedi. Haberi yayan Elif Çakır’ın avukatı, olayın düzmece olduğunu söyledi.

İslami kesime hitap eden bir gazete, çay dökülmüş uyduruk belgelerle Fethullah Gülen’in mason olduğu iftirasını attı. Otantik görüntüsü vermek için sözde belgenin daktiloyla yazıldığı havası vermişlerdi ama nasılsa o tarihte olmayan, yakın dönemde bilgisayarlar için icat edilen yazı karakteri, sahtekârlıklarını ele vermişti. Tarih profesörü Cemil Koçak da belgelerin sahte olduğunu etraflıca yazıp gazeteyle dalga geçti.

(...)

19 Mayıs 2015 09:19
DİĞER HABERLER