Samanyoluhaber.com yazarı Abdullah Aymaz ,Arjantin'de Hizmet gönüllüleri ile tanışan İstanbul doğumlu Hagop Arzumanian'ın hikayesini yazdı
ABDULLAH AYMAZ
Arjantin’de Hizmeti tanıdıktan ve arkadaşlarla kaynaştıktan sonra M. Fethullah Gülen Hocaefendi’ye gönderdiği sesli mesajında Hagop Bey; “Hocam bu iş, senin işin değil; sen bunları yapamazsın, bunları Allah yapıyor, Allah yaptırıyor vallahi!..” diyordu. Onun vefatını duyunca arkadaşımız Veli Beyden bilgi istemiştim. Bana ulaşanları aktarıyorum: 11 Ağustos 1931 İstanbul doğumlu Hagop Arzumanian daha 17 yaşında sokaklarda top oynarken maalesef bir takım ırkçı nefret söylemlerin tesiriyle mahalleden yükselen “Bunları kesmek lazım!” sözü üzerine annesinin isteğiyle daha önce babasının ve amcasının göç ettiği Arjantin’nin başşehri Buenos Aires’e 1948 yılında göç etmek zorunda kalmıştır.
Geldiği ilk yıllarda bir tekstil mağazasında tezgâhtarlık yapmıştır. Daha sonra kendisi küçük bir valiz ve çanta imalathanesi açmış ve aynı zamanda 1961 yılında Arjantin Ligi futbol hakemliğine başlamıştır. Bu mesleğini 1987 yılına kadar da devam ettirmiştir. 2004 yılında Mustafa Beyin önderliğinde Hizmet gönüllülerinin açmış olduğu Arjantin-Türk Dostluk Vakfı’nın kapısından gayet güzel Türkçesiyle giriş yapmıştır. Onlara kapıyı Türkiye’den henüz yeni gelmiş olan Ahmet Bey açmıştır. Bu iki yaşlının “Selamün aleyküm evimize çay içmeye geldik!” dost sözleriyle şaşıran Ahmet Bey, onları saygı ile buyur etmiştir. Bu iki beyefendi artık zamanla onların Hagop Amcası ve Mıgır Amcası olacak olan Hagop Arzumanian ve Mıgırdiç Bilir’dir.
Her bir Hizmet gönüllüsünün bu dostluk için gayretleri olmuştur. Fakat bu beyefendilerin Hocaefendi ile gönül bağlarının oluşmasında Yakup Beyin özel gayretleri olmuştur. Hagop Bey, annesi ve babasına ait çok kıymetli ve üzerinde cami resmi işlenmiş küçük bir halıyı Hocaefendi’ye göndermişti. Daha sonra da Hocaefendi bu değerli hediyeye, hediye ile karşılık vermişti. Sonraki dönemlerde de Hocaefendi ile bu selamlaşmalar uzaktan da olsa devam etti. Telefonla da görüştüler Agop Bey’in ve eşi hanımefendinin Türkiye hasretini bir nebze olsun gideren de işadamlarımızdan Tayfun Bey oldu. Eşiyle beraber Hagop Bey seneler sonra, Türkçe Olimpiyatları vesilesiyle bir nevi sıla-i rahim yapmıştı.
Hagop Bey, eşinin vefatından dolayı, yalnızlığın da vermiş olduğu zorluklardan dolayı, kendisine sahip çıkacak akrabalarının bulunmasına rağmen Arjantin’deki Hizmet gönüllülerinin 24 saat onunla beraber oldular.
Hagop Bey bu samimi ilgiden dolayı o kadar çok memnun oldu ki, daha önce yeğenine bırakmış olduğu mirasını mahkeme kararı ile Hizmetin oradaki vakfına bağışladı. Çünkü onun bir arzusu vardı; o da, Türkiye’den Arjantin’e göç ettikten sonra yerleştiği ve hayatı boyunca yaşadığı evin öğrencilere hizmet etmesiydi.
Su anda bu ev, aynen arzu ettiği gibi, Türkiye’den üniversite okumak için gelmiş olan mağdur ve mazlum ailelerin çocuklarına hizmet etmekte… Rahatsızlanınca, hastaneye götürüldü. On gün sonra 29 Ocak 2022’de vefat edinceye kadar arkadaşlarımız yanındaydı.
Arkadaşların arzusu, onu gaslederek defnetmekti. Fakat pandemiden dolayı resmi makamlar yıkanmasına müsaade etmediler. Fakat istediği gibi dualarla ve Salâtü Selâmlarla kabrine konuldu. Bir arkadaşımız diyor ki: “2019’da Arjantin’i ziyaretimde, daha önce bana, ‘Her hafta bir araya geldiğimizde Agop Bey de katılıyor. Hem ikramlarla dostluklar tazeleniyor. Hocaefendi’nin Bamteli Sohbetleri, beraber seyrediliyor.’ denilmişti. Kültür merkemizde ben de şahit oldum. Hagop Bey, arkadaşlara geçmiş hatıralarından bahsederken, küçükken bazen Ramazanlarda camilere gittiğini ve kulağında bir nağmenin olduğunu ama bir türlü hatırlayamadığını söyleyince, arkadaşların önce Itrînin tekbirini okumaları üzerine, ‘Bu değil’ diyor. Sonra Salât-I Ümmiyyeyi okuyunca, sevinçten gözleri parlıyor ve yaşları akmaya başlıyor. Daha sonra bir çok gelişlerinde de o küçüklüğünde duyduğu nağme tazelenip duruyor.
Hagop Bey, Hizmet’in 100’den fazla ülkede gerçekleşen eğitim ve diyalog hizmetlerini iyice öğrenince arkadaşla “Çocukları bunları siz yapmış olamazsınız bu Allah’ın işi!” diyerek hayranlığını dile getiriyordu. Böylece tevhid anlayışını da ifade etmiş oluyordu. Hagop Beyden sonra da Mıgırdiç Bilir Beyin de vefat haberini öğrenmiş olduk.