BURSA (CİHAN)- Kiğılı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, Türkiye'nin bugün geldiği noktada merhum 9. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın önemli bir rolü bulunduğunu belirterek, "Türkiye 1983'den sonra Turgut Özal ki Allah rahmet eylesin, bu büyük değişim 1983'te başladı. 50 yıl evvel mağazaların kasalarının arkasında 'başka yerde şubemiz yoktur' yazısı önemli bir yazıydı. Bugün babamdan devraldığım bir mağaza 67 ilde her sabah açılıyor." dedi.

Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin ikinci günü 'Perakendede Değişim Zamanı' başlıklı oturumla başladı. Turkcell Kurumsal Pazarlama ve Satış Grubu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş'ın yönettiği oturumda, LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Kiğılı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, Demsa Group Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, Torunlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Nane, Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek konuşmacı olarak yer aldı.

KIĞILI: DEĞİŞİM ÖZAL İLE BAŞLADI

Kiğılı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, Türkiye'nin 1983'den itibaren büyük bir değişime şahitlik ettiğini söyledi, bunda 9. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın rolünün büyük olduğunun altını çizdi. Kığılı şöyle konuştu: "Türkiye 1983'den sonra Turgut Özal ki Allah rahmet eylesin, bu büyük değişim 1983'te başladı. 50 yıl evvel mağazaların kasalarının arkasında 'başka yerde şubemiz yoktur' yazısı önemli bir yazıydı. Bugün babamdan devraldığım bir mağaza 67 ilde her sabah açılıyor. Anahtar kimde bilmiyorum. Mağazalardaki stok sayısı belli, neyi gönderdiğimiz belli. Genç jenerasyonun elinin altında inanılmaz doneler var. Bu birikimi doğru ve adaletli kullanırlarsa, adalet bizim işimizde çok önemli, gelecek o zaman avucunuzun içinde. Değişim deniyor. Biz bu sene Çin'e ilk giren Türk mağazasıyız. Erkek giyiminde ilk mağazamızı açtık. Çincede, zor telaffuz edilen bir kelime, Çincede anlamı Mutluluk demek, ürünlerimiz hızla tutuluyor. Şuana kadar yatırımlarımızda Türkiye'nin 67 vilayetine girdik. Önümüzdeki 5 yılda Türkiye'deki bütün yatırımlarımız bitiyor. 5 yılda AVM'lerdeki yatırımlar bitecek, 50 ile 100 bin nüfuslu ilçelere ardından kara yollarına giriyoruz. Türkiye'deki yatırımlarımızı 5 yıl içinde bitireceğiz. Yurt dışında da Türk markaları dünyanın her yerine, Amerika'da fazla iddialı değilim ama Avrupa, Rusya, nereye giderse gitsin her bir markamız çok kıymetli. Hiç kimse endişe etmesin. Gelecek hazır giyimcilerindir. İnternet mağazacılığımıza çok hız verdik. Bir yıldır ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bir yılda 225 mağaza içinde ilk 20'ye girdi internet mağazamız. Ama daha kat edecek çok yolumuz var."
Kığılı, 4 milyon adet ürünü internetten sattıklarını belirterek, internet mağazasının yüzde 80 büyüdüğünü sözlerine ekledi.

LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük de, bir soru üzerine, şirketin orta vadeli planlarında evlilik olmadığını ancak kısa vadede satın olma olabileceğini söyledi. Kiğılı, şunları kaydetti: "Her perakendecinin amacı müşterinin gardrobunda daha fazla yer almak. Bizde ürün var, kanallar var, hizmet var, genişleme var, fiyat rekabeti var. Biz müşteriyi iyi tanımamız gerekiyor. Müşterim kim bilmek lazım. Gelir düzeyi ile vesaire. İyi giyinmek herkesin hakkı misyon ile müşterinin giyim tarzına, tercihine/, bedenine göre ürün yapmak gerekiyor. Yazlık kışlık ürünlerimiz vardı eskiden şimdi müşteri her gün bir şey istiyor. İçeri girdiğinde 'yeni neyiniz var' diye soruyor. Ürün ayağında hedef kitlesini iyi tanıyıp hızı yakalamak zorundayız. Artık 150-200 metre mağazalar değil 4 bin metrekare mağazaları konuşuyoruz. Artık alışveriş merkezi değil caddelerde yer almaya çalışıyoruz. Artık tüketici ihtiyacına göre almaktan ziyade özellikle kadınlarımızın tercihleri çok fazla." Kiğılı, internette en çok kadın ayakkabısı satıldığını, erkek için satılacak malın çok az olduğunu kaydetti.

Demsa Group Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan ise ürün segmentini genişletmek gerektiğini söyledi. Lüks tüketimde sadece giyim değil, kozmetikten ev ürünlerine kadar çeşitli segmentlerin bulunduğunu belirten Çetindoğan, "Her alanda lüks dememiz gerekiyor. Onun dışında hizmet standardı çok önemli. Müşteriye hizmette sınır yok. Mağazanın durumları, yerleri, donanımları, hizmet şartları, hizmeti veren personelin durumu, hepsini iyi yönetmeniz gerekiyor." dedi.

NANE: GEÇEN SENE 127 MAĞAZA AÇTIK, 38 MAĞAZA KAPATTIK

CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Nane, şirketin son 5 yılda aynı ciroda gittiğini ve mazağa açmadan zarar ettiğini belirterek, bunu bir yıl içinde değiştirdiklerini kaydetti. Nane, şöyle konuştu: "Ekibi iyi oluşturmak lazım. Perakende ekiple yapılan bir şey lazım. Ekip olmazsa 500 kişilik mağazayı tek başına yönetemezsiniz. Ekibi teknikle de desteklemeniz lazım. Örnek vereyim, bizim mağazalarımızda 600 milyon adet ürün satılmış geçen sene. Bunlar 100 milyon adet müşteriye ulaşmış. Bunu teknoloji olmadan yönetmezsiniz. Ekibiniz iyi ve teknolojik alt yapınız sağlamsa gerisi size, sizin kendinize müşteriye anlatmanıza bağlı. Müşterinin aklına ve kalbine hitap etmeniz lazım. Ürünler ve fiyatlar aklına, marka bütünlüğü ile kalbine hitap etmelisiniz. Bizlerin gelecek nesillere, çevreden ve sosyal işlerden dolayı borcu var. Biz sahip olduğumuz değerleri onlara en iyi şekilde kullanabilecekleri şekilde geri vermeliyiz. Biz müşterilerimizi dinledik, çalışmalar yaptık. Müşteriyi dinleyip ona göre ürün üretmeyen, kampanya yapmayan başarılı olamaz. 36 ülkedeyiz. Biz dünyada kullanılmayan markaları Türkiye'ye getirdik. 56 mağaza bünyemize kattık. Rekabet kurumundan izin çıkarsa 29 mağaza Nisan'da geliyor. Bizim işimizde zararın neresinden dönerseniz kardır, mağazalara aşık olmamak lazım. Mağaza zarar ediyorsa kapatın, biz bunu yaptık. Geçen sene 127 mağaza açtık, 38 mağaza kapattık, bunların 3'ü hipermarketti. Kendimizi müşteriye göre sürekli yenilememiz gerekiyor."

ÖZDİLEK: BİR KADINLA 3 SAAT BULAŞIK YIKADIM

Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, mağazaların doğru yerde doğru, doğru zamanda, doğru ürünlerle açılması halinde başarı elde edileceğini ifade etti. Bir hatırasını anlatan Özdilek, bir gün yolunun mutfağa düştüğünü ve tek bir kadını bulaşık yıkarken bulduğunu belirterek, "Müşteriler servis bekliyordu. Ben de kolları sıvadım başladım bulaşık yıkamaya. Yaklaşık 3 saat geçmiş. Sonra mağaza müdürü beni buldu. 'Burana ne yapıyorsunuz' dedi. Sonra iki kişi daha takviye yaptılar bulaşıkları yıkamak için ben de dışarı çıktım. Sonra bir gün mağazalarla ilgili değerlendirme yapan ekip bulaşıkhanedeki kadına sormuş, 'mennun musunuz?' diye. O da, 'Ben Hüseyin Özdilek'le 3 saat bulaşık yıkadım nasıl memnun olmam' demiş." ifadelerini kullandı. Özdilek'in konuşması salonda alkış aldı.

TORUN: ANKARA'DAN AHKAM KESEREK DÜZENLEMEYE ÇALIŞIYORLAR

Torunlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, AVM'lerin perakende sektörünün değişimine ayak uydurarak sürekli kendini yenilediğini vurguladı. AVM'lerle ilgili yapılan yasal düzenlemelerden şikayet eden Torun, şunları ifade etti: "Son yasal düzenlemeler var. 6581 sayılı yasa. inanılmaz hükümler koymuşlar, şaşırtan şeyler. Eğlence aktivite ayarlara, ibadet yerleri, çocuk bakım alanları, sağlıkla ilgili yerler gelişiyor. Ama ilginç olan çalışma saatleri bile bakanlık onayı ile düzenleniyor. Buradaki bir takım indirimlerle ilgili izinler var ama autletlerle ilgili ilginç hükümler var. Bugünden sonra belki autlet alışveriş merkezleri ki Türkiye'nin tarzına göre gelişmişler, şuanda ciddi bir potansiyeli var, yapılan düzenlemeler ile 'autletlerdeki mağazaların yüzde 70 sene sona defolu benzeri ürünler satması gerekir' deniyor. O zaman autletlede hiper marketlere yer veremeyeceğiz. LC Waikiki gibi bir mağazaya da yer veremeyeceğiz çünkü stratejisi autlet tarzı mağazalardan ziyade regüler mağazalar açıyor. Benzeri bir çok mağaza var. Bu da birilerinin perakendecilerin, uzun yıllar mücadele ederek gelinen noktayı, birileri Ankara'dan ahkam keserek düzenlemeye çalışıyor. Bu da turizmin önemli noktalarından biri, geliştiren sektörlerden perakende sektörünün, bizim dışımızda ahkam kesenler, girişimcinin değerini takdir etmediğini, kayıt içi çalışan insanları anlayamadığını görüyoruz."
CİHAN