AB'nin yeni dönem başkanı birliğin en küçük ülkesi Malta

AB'nin yeni dönem başkanı  birliğin en küçük ülkesi Malta
AB'nin dönem başkanlığını birliğin en küçük ülkesi Malta üstleniyor. Malta, altı ay sürecek dönem başkanlığında göç sorununun çözümüne katkı sağlamak istiyor.
Malta'nın doğal güzelliklerini ve köylerini aslında dünyada pek çok kişi tanıyor. Zira tüm dünyada geniş bir izleyici kitlesine sahip olan "Game of Thrones" dizisinin bir bölümü Malta'da çekildi. "Monte Kristo Kontu", "Da Vinci Code" gibi pek çok ünlü filmde de Malta köylerini, sokaklarını görmek mümkün. Malta film yapımcılarına kapsamlı bir hizmet, mali teşvik ve herkesin anlayabileceği bir dilde iletişim kurma imkanı sağlıyor. Zira 1964 yılında İngiltere'den bağımsızlığını kazanan adada İngilizce Maltacanın yanı sıra resmi dil statüsünde.


Küçük ama iddialı

Film köyleri gibi değişime açık, hizmet odaklı ve başarılı... Malta Başbakanı Joseph Muscat, AB'nin en küçük ülkesini gelecek altı ay boyunca tam da bu şekilde tanıtmak istiyor. 42 yaşındaki Muscat, Malta'nın 3 yıldan bu yana başbakanlığını yürütüyor. Sosyal demokrat politikacı, ülkede uzun yıllar devam eden muhafazakâr iktidara son verdi. Sosyal demokratların 2004 yılında Malta'nın AB üyeliğine direndiği ise bugün anımsanmıyor bile. Zira kendisini tam bir Avrupalı olarak lanse eden Muscat, göç politikasında uzlaşma sağlanması için çözüm yolları arıyor. 

Pek çok AB ülkesi sığınmacı ve mülteci kabul etmeyi reddediyor. Yunanistan, İtalya ve Malta gibi yoğun şekilde göçmen akınına maruz kalan 'cephe ülkeleri' ise yüklerinin azaltılmasını ve sığınmacıların üye ülkeler arasında adil şekilde dağıtılmasını talep ediyor. Malta Başbakanı Muscat, aralık ayı ortasında Brüksel'de yapılan son AB Zirvesi'nde "Bence, pozisyonları yakınlaştırma iradesi var. Bu, dönem başkanlığı sırasında Malta'nın önündeki en büyük görev. Farklı pozisyonları ortak paydada buluşturabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız" dedi.
 

Afrika'dan göçü azaltmak

420 bin nüfusa sahip olan Malta AB'nin en küçük ülkesi. Muscat bu nedenle, 500 milyonluk AB'nin yöneticiliğini üstlenmenin sembolik ve lojistik olarak büyük bir zorluk olduğunun farkında. Şubat ayında, Malta'nın başkenti Valletta'da AB devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı gayriresmî bir zirve düzenlenecek. Bu zirvede AB'nin karşı karşıya olduğu muhtelif krizlerin yanı sıra göç krizinin gündeme gelmesi bekleniyor. Malta Başbakanı Joseph Muscat, Afrika'dan AB'ye yönelen göçün önünü kesmek istiyor. Muscat, "Türkiye ile yaptığımız anlaşmaların benzerlerini Akdeniz'de de uygulamamız gerektiğini düşünüyorum" demişti.
Mart ayında AB ile Türkiye arasında varılan anlaşma doğrultusunda Türkiye, Yunanistan'a yasa dışı yollardan giriş yapan sığınmacıları geri kabul etmeyi taahhüt etti. Bu anlaşmanın büyük bir caydırıcı etkisi oldu. Muscat'ın planına göre, insanların Afrika'da kalması ve bu tehlikeli yolculuğa hiç çıkmaması en doğrusu. Libya ile İtalya arasında göç rotası üzerinde bulunan Malta'ya 2016 yılında 1 bin 700 sığınmacı geldi. 2012 yılından bu yana adaya gelen sığınmacıların sayısı 20 bine ulaştı. Ancak bunların sadece üçte biri Malta adalarında kalıyor. Çoğu İtalya'ya gidiyor. Malta ocak ayına kadar sığınmacıları kapalı kamplarda tutuyordu, ancak uluslararası eleştiriler üzerine bu uygulama gevşetildi. AB'nin yardımıyla ülkede sığınmacı kampları kuruldu.

Brexit Malta'nın da gündeminde

Göçün yanı sıra Malta'nın dönem başkanlığında gündeme gelmesi beklenen diğer bir konu da Brexit. Mart ayında Londra'nın AB'den ayrılmak için başvuruda bulunması halinde, Joseph Muscat müzakerelerin organizasyonunda görev alacak. Muscat, Yunanistan krizinde olduğu gibi müzakerelerin oldukça sert geçmesini bekliyor.
AB Komisyonu'nun verilerine göre, AB'nin yeni dönem başkanı Malta ekonomik açıdan iyi bir dönemden geçiyor. 2008 yılında Euro'yu tedavüle sokan Malta, finans krizinin sonuçları ile boğuşmak zorunda değil. Diğer Güney Avrupa ülkelerinin aksine yüksek borcu bulunmayan Malta, bu özelliği ile Yunanistan ve İtalya'dan ayrılıyor. Turizm, ticaret ve finans hizmetleri ülkenin en önemli gelir kaynakları.
Malta AB içerisinde göçmen kuş avına duyulan tutku ile de diğer birlik üyesi ülkelerden ayrılıyor. Diğer AB üyesi ülkelerde göçmen kuşların bahar aylarında avlanması yasak, ava sadece sonbahar aylarında izin veriliyor. Malta'da ise bahar ayları adeta av mevsimi. 2015 yılında yapılan bir referandumda baharda göçmen kuş avı, çevrecilerin protestolarına karşın kabul edilmişti.
01 Ocak 2017 16:41
DİĞER HABERLER